"أوّل شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• ilk şey
• ilk iş
• ilk şeyi
• doğan ilk
• ilk şeydi

Burada çalışmaya başladığımda bana söylediğin ilk şey neydi?
لكن ما أوّل شيء قلتيه لي حين بدأتُ العمل هنا؟

Evet ancak avukatlarının yapacağı ilk şey şüpheleri başka birine çekmek olacaktır.
نعم، لقد فعلنا. ولكن أوّل شيء سيفعله محاميه هو تحويل الشك إلى شخص آخر، لديه دافع

Ailenizle birlikte yaşadığım süre zarfı içinde öğrendiğim ilk şey gittiğiniz yerde tehditler ve katliamlar havada uçuşuyor.
أوّل شيء تعلّمته من العيش مع أسرتك، هو أنّه أنّى ذهبتم تتبعكم التهديدات وإراقة الدماء بعد حلولكم بقليل.

Eğer seni tekrar görecek olursam, yapacağım ilk iş yapdım çağırmak olacak.
لو شاهدتك مجدّدا أوّل شيء سأقوم به هو الصراخ من اجل المساعدة

New York'ta eve gittiğimizde yaptığın ilk şeyi hatırlıyor musun?
عندما عدنا إلى "نيويورك"، أتذكُر أوّل شيء فعلتَه ؟

Ama ikimiz de biliyoruz ki onu sana getirdiğimde içinde doğan ilk dürtü boğazını deşmek olmuştu.
على حين يعلم كلانا أن أوّل شيء خطر في بالك... حين قدّمته لك، هو انتزاع رقبته.

Israrcı olduğumuz ilk şey siyasi tutukluların bırakılmasıydı.
أوّل شيء أصرّينا عليه هو إطلاق سراح السجناء السياسيّين

Yapacağın ilk şey pes etmekse hiç ortaya çıkmamanı tercih ederdim.
كُنت سأفضّل عدم مجيئك على الإطلاق إذا كان أوّل شيء ستفعله هو الإستسلام.

Saldırıdan sonra uyandığında hatırladığın ilk şey neydi?
عندما إستيقظتِ أوّل مرّة , بعد الهجوم ما هو أوّل شيء تتذكّرينه ؟

Şehrin yukarı yakasındaki davalarla ilgili bilmeniz gereken ilk şey şu, iş daima aşağı tarafta sonlanır.
"أوّل شيء تتعلّمه بشأن قضايا الجزء العلويّ من المدينة، أنّها ينتهي المطاف دائماً وسط المدينة"

Yapmamız gereken ilk şey, birlikte çalışmayı öğrenmek.
"لذا، أوّل شيء يتعيّن أن نفعله هو تعلُّم العمل الجماعيّ سويًّا"

- Yapacağı ilk şey hatun ayarlamak olmaz mı? - Efendim.
. أوّل شيء يفعلهُ ربّما يتخّذ فتاةً

Farklı olduğunu düşündüğün ilk şey neydi?
ما هو أوّل شيء لاحظتِ بأنه مختلف ؟

Yapmam gereken ilk şey bunu Nora'yla konuşmak.
أوّل شيء ينبغي أنْ أفعله هو التحــــدّث إلى نورا...

Yapacağımız ilk şey fiziksel muayene...
حسناً، أوّل شيء سنقوم به هو الفحص الجسدي...

Yapacağın ilk şey ne olurdu?
حسنٌ إذن , ما هو أوّل شيء ستفعلينه ؟

Sabah ilk iş, çocuğun baş parmağını James Dorf'a postala. Dinliyor musun? -Evet.
أوّل شيء تفعله في الصّباح ترسل إبهامه إلى جيمس هل تستمع؟

Bak, yarın ilk iş bunları sana göndereceğim, tamam mı?
سأذهب لمكتب البريد أوّل شيء باكر صباحاً، حسناً؟

Hikayeni disiplin kuruluna anlatırsın sabah ilk iş olarak.
حسنا، أنت يمكن أن تروي قصّتك إلى اللجنة التأديبية أوّل شيء في الصّباح.

Ortalıkta duran ilk şeyi kaptım.
-لقد أخذتُ أوّل شيء وقعت يدي عليه

Onun için kendim seçtiğim ilk şeydi.
لقد كانت أوّل شيء أشتريه لهَا.