"أوّل مرة" - Translation from Arabic to Turkish

• ilk kez
• ilk defa
• ilk olarak
• ilk geldiğimde

İlk kez sürdün pek de şansın yoktu bu arada.
إنّها أوّل مرة تقود فيها زلّاقةً دونما حظّ وفير، بالمناسبة.

25 yıl önce Pekini ilk kez "People's China" üniversitesinde öğretmenlik için ziyaret ettim.
زرت بكين أوّل مرة منذ 25 سنة لأدرّس بجامعة الصّين الشعبيّة.

Deniz gergedanı, havadan böylesi inanılmaz bir açıdan ilk kez filme alındı.
هذه أوّل مرة يتمّ فيها تصوير هجرة الكركدن من هذا المنظر الجوي المدهش

İlk defa böyle bir şey olmuyor, değil mi?
هذه ليست أوّل مرة يحدث فيها ذلك ، أليس كذلك ؟

-Birinin boşluğunu doldurmam ilk defa olmuyor.
لن تكون أوّل مرة أعاشر فيها في طريق عودتي

İlk olarak ondan ne zaman şüphelendin?
متى أوّل مرة شككت بأنها القاتلة؟

Bunu ilk geldiğimde yapmıştık şimdi de hep birlikte bağıracağız. Bir, iki, üç. "Yaşa Madrid."
سوف نعاود كرّة ما فعلناه أوّل مرة "نصرخ معًا عند العد ثلاثة:"هلا مدريد

Protokolü ilk kez uyguladığımız zamanı hatırlıyorum.
أتذكر أوّل مرة نفذنا فيها الطريقة

- Sadece takdis edebilirsiniz... veya rahmetli papamızın... ilk kez yaptığı gibi... inananlara bir konuşma yapabilirsiniz.
ـ يمكنك أن تمنح مباركتك، أو كدأب سلفك البابا المحبوب... كما فعل أوّل مرة...

Konuştuğunu şu an ilk kez duydum.
هذه أوّل مرة أسمع فيها أنّها فعلت ذلك.

Böyle bir şeyi ilk kez duyuyorum.
سيـّد (ويتمور) هذه أوّل مرة ! أسمع فيها هذا

Günde 80 defa, ama ama ilk defa içimden geldiği için söyledim.
حوالي 80 مرّةً في اليوم، ولكن هذه أوّل مرة عنيتها بالفعل.

Ama ilk defa sarhoş olduğun zaman söyleyebileceğin bir yalan gibi duruyor.
لكنه يشبه هذا النوع من الكذب التي تختلقه عند أوّل مرة تصبح فيها ثملا

Çöp kutusunda ilk defa sevişmen nasıl geçti?
إذًا كيف كانت أوّل مرة تقيمين علاقة في قمامة؟

Taiji'ye ilk olarak 1980 senesinde gitmiştim.
"أوّل مرة ذهبت فيها إلى "تايجي كانت في عام 1980

Billie, bana yıllardır yardım ediyor. Onu ilk olarak Craigslist'te buldum.
بيلي) كانت تساعدني منذُ سنوات) وجدتُها أوّل مرة في قائمة الطلب

Fikrin olması açısından, Park City'e ilk geldiğimde Redford, Sonia Braga'yı düzüyordu.
أوّل مرة قدمت إلى (بارك سيتي)، لأعطيكم فكرة فحسب، (ريدفورد) كان يعاشر (سونيا براغا)

Kara, buraya ilk geldiğimde benimde kafam oldukça karışıktı.
(كارا ), عندما جئت هنا أوّل مرة لقد كنت مرتبكة أيضاً.