"أو حتى أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • hatta
        
    • ya da
        
    Maksadı görmek veya hatta göstermek çok zor olsa da ben bir mimarım ve daha çok fotoğraf göstermemek elimde değil. TED وبالرغم من أن النية صعب أن تُرى أو حتى أن تظهر، أنا مهندسة معمارية، ولا يمكنني إلا أن أريكم مزيداً من الصور.
    Güzelliğin sizin için ne olduğunun farkında olun, onu kendiniz tanımlayın dergilerde gördüklerinize hatta benim söylediklerime bile aldırmayın. TED اكتشف بنفسك ما هو الجمال بدلاً من أن تتطلع إلى مجلة أو حتى أن تحدد ما هو الجمال
    Elbette, saldırması ya da daha küçük veya daha büyük objeleri kaldırması için yönlendirici bacaklarını daha uzun yapacak daha fazla modül ekleyebilir, hatta üçüncü bir kol yapabilirsiniz. TED بالطبع، يمكنك إضافة وحدات أكثر لجعل أقدامه أطول. أو لالتقاط أشياء أكبر أو أصغر. أو حتى أن يكون له ذراع ثالث.
    Gelişen dünyada kötü bir yolu geçmeyi denemekle ya da gelişmiş bir ülkede trafikte kalmak ile karşılaştırın. TED قارن ذلك بمحاولة اجتياز طريق وعرة في العالم النامي، أو حتى أن تكون عالق بالازدحام في بلد في العالم المتطور.
    Ama gün gelince o her zaman gevşek basamağı atlar kahvesinden bir yudum almadan ya da yemeğinden bir lokma bile yemeden evden çıkıp giderdi. TED ولكن في ذلك اليوم، كان دائماً يتخطى السجادة كان دائماً يخرج من البيت دون أن يحتسي القهوة أو حتى أن يأكل قليلاً
    Bir süre sonra kollarımı oynatamayacak, hatta konuşamayacak hâle geleceğim. Open Subtitles وقريبا لن تكون لدي القدرة لتحريك أذرعتي.. أو حتى أن أتكلم
    Ancak korkarım ki büyüyelim derken küçülmek, hatta yok olmak ihtimali de var. Open Subtitles لكننى أخشى.. خطر الأنكماش أو حتى أن نضيع إذا ما حاولنا التوسع
    Ancak korkarım ki büyüyelim derken küçülmek, hatta yok olmak ihtimali de var. Open Subtitles لكننى أخشى.. خطر الأنكماش أو حتى أن نضيع إذا ما حاولنا التوسع
    Buluşmak hatta birbirimizi görmemiz bile bizim için çok tehlikeli. Open Subtitles إنه خطير جدًا علينا أنّ نتقابل أو حتى أن نري بعضنا البعض
    Mesela, kendisiyle fikir alışverişi ve hassas konuşmalar yapabileceğimiz ve hatta rol çalışabileceğimiz bir danışman veya güvenilir bir meslektaş bulabiliriz. TED مثلا يمكننا أن نجد استاذا أو صديق مقرب ممن يمكننا تبادل أفكار معهم أو حتى أن نحظى بمحادثات تظهر ضعفنا أو حتى القيام بتبادل الأدوار.
    Odanızda rahatça kendi kendinize konuşabilirsiniz, haftasonu planlarınız, gününüzün nasıl geçtiği hakkında hatta telefonunuzla rastgele bir fotoğraf çekip hayali arkadaşınıza o fotoğrafı tarif edebilirsiniz. TED يمكنك أن تتحدث إلى نفسك وأنت داخل غرفتك، وتصف خططك لعطلة نهاية الأسبوع، أو حتى أن تأخذ صورة عشوائية من هاتفك وتصفها لصديقك المتخيَل.
    İnternet ve bulutla her öğrenci için her zaman bir uzmana ihtiyacımız yok, birbirlerine yakın olmak hatta aynı organizasyonda olmak zorunda değiller. TED يعني الإنترنت والسحابة أننا لا نحتاج دائماً إلى خبير واحد لكل متدرب، لكي يستطيعوا جسديا أن يكونوا بالقرب من بعضهم أو حتى أن يكونوا في نفس المنظمة.
    Ama bu gerçekten zor olurdu, hareket kabiliyetim olmazdi ya da başka bir yere dikilirdim. Open Subtitles لا بد أن هذا مؤلم لن أكون قادرة على التحرّك أو حتى أن يعاد زرعي في مكان آخر
    Çünkü bir saniyeliğine ters giden bir şey olduğunu sezersem ya da pislik yapmayı bile düşünsen, seni kendinden geçirtirim. Open Subtitles لأنه إذا أحسست بحدوث شئ غريب أو حتى أن تفكر بأن تفعل شيئاً غبياً سأضربك حتى أُفقِدُك الوعي
    İnsanlar artık her zaman müzik dinleyebiliyorlardı her ne kadar bir enstrüman çalmak, nota okumak ya da TED يستطيع الناس الان سماع الموسيقى في جميع الاوقات على الرغم من انه بات من غير الضروري أن يعزفوا على الة موسيقية، أوأن يقرؤا الموسيقى أو حتى أن يذهبوا إلى الحفلات الموسيقية
    1991 yılında, Antarktika’nın sömürülmesine son veren 50 yıllık bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma, 2041 yılından sonra tadil edilebilecek, değiştirilebilecek, düzeltilebilecek ya da tamamıyla iptal edilebilecek. TED أضيف إليها في عام 1991 اتفاقية مدتها 50 عام تمنع أي محاولة لاستغلال القطب الجنوبي، وهذه الاتفاقية يمكن أن تعدل، تغير أو تستبدل، أو حتى أن يترك العمل بها بدءاً من العام 2041.
    Giysilerdeki bazı boyaların ya da ürünleri yapma sürecinin dahi insanlara ve dünyaya zararlı olduğunu öğrendim, böylece kendi araştırmamı yapmaya başladım ve boyama bittikten sonra bile, çevreye negatif etkisi olan atık meselesinin olduğunu keşfettim. TED سمعت عن كيف أن الأصباغ في بعض الملابس أو حتى أن عملية صنع الأصناف كانت مضرة بالناس و بكوكب الأرض، و لذا بدأت القيام بالأبحاث الخاصة بي، واكتشفت أنه حتى بعد الانتهاء من الصباغة، هناك قضية نفايات تعطي أثراً سلبياً على البيئة.
    ya da fanteziler kurmaya... Open Subtitles أو حتى أن نتخيل
    ya da böyle bile çok hoş görünüyor. Open Subtitles أو حتى أن تبدين لطيفة جدًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more