"أيفو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ivo
        
    • İbo
        
    Sonra düşündümde, bu çok karmaşık. Hayır. Sadece gözde nesnelerimi alacağım, ve onları Pantheon'un içine koyacağım, ama ölçeği koruyacağım. Burada Sant'Ivo, Cestius Piramidi ve Bramante Tempietto'nun tepesini görebilirsiniz. Hepsi bu göz alıcı mekanda yan yana. TED ومن ثم فكرت، لا هذا معقد للغايه سآخذ فقط الاشياء المفضلة لدي واضعها داخل مبني البانثيون مع الاحتفاظ بالنسب فيصبح بامكانك ان ترى قمة سانت أيفو و هرم سيستيوس ومعبد برامانتي جنباُ بجنب في هذه المساحه الرائعه
    Profesör Ivo'yu ziyaret ettiğimizi öğrenecekler. Open Subtitles اننا سنعرف لزيارتنا مع البروفيسور أيفو
    Ivo haklıydı. Aşağıda bir şeyler var. Open Subtitles أيفو كان محق شيء ما هناك بالاسفل
    Ivo kahramanlığın özünde başkalarının yaşayabilmesi için ölmek yattığını söylemişti. Open Subtitles قال (أيفو) أنّ جوهر البطولة هو أن تموت ليحيا الآخرين.
    Ivo öyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles (أيفو) أخبرنا بفعل ذلك، أصدقائكَ خطر على رجاله.
    Ivo ve adamları patlamadan kurtuldularsa peşimizden geleceklerdir. Open Subtitles لو نجا (أيفو) وأحد رجاله من هذا الإنفجار، فسوف يتتبعونا
    Ivo adında bir doktor vardı serumu insanlar üstünde denemek için adaya geldi. Open Subtitles ليس لها تفسير كان ثمّة طبيب يدعى (أيفو)، جاء للجزيرة ليختبر المصل على الناس
    Ivo hâlâ dışarda bir yerde. Onu bulacağım, bulduğumda da onu parçalara ayıracağım. Open Subtitles (أيفو) مازال هناك، سأجده ولمّا أجده سأقوم بقتله
    Yapamazsın. Ivo'nun bir gemi dolusu katillerden oluşan adamları var. Open Subtitles لا يمكنكَ ذلك، (أيفو) لديه سفينة مليئة بالقتلة
    Suçluyum da ondan Sara. Ivo, Shado'yu benim yüzümden öldürdü. Open Subtitles لأنّي مذنب يا (سارّة)، (أيفو) قتل (شادو) بسببي.
    Ivo öldüğü sürece sorun yok. Open Subtitles طالما سيموت (أيفو)، فالأمر جدير بالخسارة.
    Eğer Ivo'nun gemisini yok edersen Shado bir hiç uğruna ölmüş olacak. Open Subtitles إن دمّرت ناقلة (أيفو) البحرية، فسيذهب موت (شادو) سدى.
    Sensörler hâlâ aktif, en azından Ivo ve adamları adaya gelmiş mi bilebileceğiz. Open Subtitles ثمّة شبكة التحسس ما تزال نشطة. لذا أقلّها سنعلم حال عاد (أيفو) ورجاله للجزيرة.
    Slade'i buluruz ve belki Ivo'nun teklifini düşünürüz. Open Subtitles لنجد (سلايد)، وربّما نفكّر في عرض (أيفو). ماذا؟
    Asla başaramayacağız. Ivo güvertede sürekli 8 silahlı koruma tutar. Open Subtitles لن ننجح في ذلك، (أيفو) لديه 8 حرّاس مسلّحين يحرسون المتن طيلة الوقت.
    Ivo'nun gemisi burada. Güvertede sekiz adamı var. Open Subtitles ناقلة (أيفو) تقع هنا، إنّه يُمركِز 8 رجال على السطح.
    - Anthony Ivo ile bir yıl geçirdim. Nasıl düşündüğünü biliyorum. İşe yarayacak. Open Subtitles أمضيت عامًا مع (أنطوني أيفو)، أعلم كيف يفكّر، سيجدي.
    Ivo gibilerin asla ele geçirmemeleri gereken bir şey. Open Subtitles شيء لا يتعيّن أن يُسمح لأناس مثل (أيفو) بالتحكّم فيه.
    Bu şey işimize yaramaz Ivo'nun da almasına izin veremeyiz. Open Subtitles هذا المُركَّب يجب أن يختفي، لا يمكننا أن نسمح لـ (أيفو) بنيله.
    Hayır. Hayır, durun. Durun, Bay Ivo. Open Subtitles لا، لا، انتظر يا سيّد (أيفو)، عائلتي هي (البراتفا)، وهم مافيا روسيّة.
    Pekâlâ, bu doğruysa İbo söyle bakalım, neden suçlu görünüyorsun? Open Subtitles حسنا إذا كان كل هذا صحيحاً يا أيفو أخبرني لماذا تبدو مذنباً جدا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more