"أَخَّي" - Translation from Arabic to Turkish

• kardeşimi
• Kardeşim
• kardeşimsin
• kardeşimle

-Küçük kardeşimi tanıyorum diyelim.
أوه، حَسناً، دعنا فقط رأي أَعْرفُ أَخَّي الصَغيرَ.

Hava alanına gittim, kardeşimi aldım.
تَسابقَ إلى المطارِ، إلتقطَ أَخَّي. طارتْ في مِنْ فلوريدا، هَبطَ حول 10:

Sorunsuzca kardeşimi ziyaret edemeyecek miyim?
لا يَستطيعُ أَزُورُ أَخَّي بدون هناك أنْ يَكُونَ شيءَ خاطئَ؟

Kardeşim Niles'ın bir seferinde kafeteryada sandalyene oturduğunu hatırlıyorum.
أوه، نعم، أَتذكّرُ أَخَّي النيل جَلسَ عندما في كرسيكَ في المطعمِ.

Kardeşim evlenirken ben neden evlenemiyorum?
الذي يُمْكِنُ أَنْ أَخَّي يَتزوّجُ وأنا لا أَستطيعُ؟

Sen tarih defterinde bir lekesin Menelaus ama benim kardeşimsin.
أنت لطخة فى سجلات التأريخِ , مينيلوس لَكنَّك أَخَّي.

Babamın söylediğini sanmıyorum, kardeşimle ben psikiyatrız.
أنا لا أَفترضُ أبي أخبرَك، لكن أَخَّي وأنا صادف أن كَانَ أطباء نفسانيين.

Sen kardeşimi ve onun sana verdiği gücü seviyorsun.
أَفْهمُ. تَحبُّ أَخَّي و القوَّة التيَ يعطيها لك.

Ben kardeşimi bile yendim, ki o herkese dünyadaki en iyi futbolcu olduğunu söyler durur.
انا حتى ضَربتُ أَخَّي الذي يُخبرُ كُلّ شخصَ انه أفضل لاعبِ كرةِ قدم في كُلّ العالم.

kardeşimi gerçekten sevseydim orada onunla birlikte kalırdım.
حَسناً، إذا أحببتُ أَخَّي حقاً، أنا كُنْتُ سَأَبْقى مَعه. أنا لَنْ يَكونَ عِنْدي فقط

Küçük kardeşimi öldürdün ve şimdi bunu ödeyeceksin.
قَتلتَ أَخَّي الصَغيرَ... والآن أنت سَتَدْفعُ.

Sadece erkek kardeşimi öldürürken ki suratını görmek istedim.
أخيراً رأيت من أطلق النار على أَخَّي

Hükümdarlığın ağırlığı küçük kardeşimi beklentilerimin de ötesinde bilge kıldı.
التاج جَعلَ أَخَّي الصَغيرَ حكيم جدا.

Sence kardeşimi benden daha iyi mi tanıyorsun?
تَعتقدُ بأنّك تَعْرفُ أَخَّي أفضل مِنْى

Yemin ederim, kardeşimi ben öldürmedim.
أَحْلفُ بالله، أنا لَمْ أَقْتلْ أَخَّي.

Şimdi küçük Kardeşim, ne olur benim işim?
أنت أَخَّي الأصغرَ الآن، مهما حدث هذا من شأني

Kardeşim bile onunla baş edemedi.
لَيسَ حتى أَخَّي يُمْكِنُ أَنْ يُعالجَه.

Kardeşim Georgie'yi öldürdün pislik.
قَتلتَ أَخَّي جورج، أنت يا لقيط

Ama sen benim kardeşimsin ve buraya işler senin açından yoluna girsin diye geldim.
لَكنَّك أَخَّي وأنا جِئتُ هنا لفعل الأشياء الصحيحه بواسطتك

Onu desteklemem çünkü, benim kardeşimsin.
أنا لَست معه، لأنك أَخَّي.

O zaman kardeşimle takılabilirsin.
حَسَناً. يُمْكِنُك أَنْ تصاحب ، أَخَّي