"أَفترضُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Herhalde
        
    • Galiba
        
    • sanıyorum
        
    • farz
        
    Herhalde ne söyleyeceğimi tahmin ediyorsun. Open Subtitles أَفترضُ بأنّك تَعْرفُ الذي أَوْشَكْتُ أَنْ أَقُولَ.
    Herhalde b dan da anlam çıkaracaksınız. Open Subtitles أَفترضُ الآن أنت تَذْهبُ لقِراءة الشيءِ إلى هذا.
    - Herhalde anne dememizi ister. Open Subtitles أَفترضُ بأنّها سَتُريدُنا لدَعوة أمِّها.
    Galiba onun ailede huzuru sağlama yöntemi de buydu. Open Subtitles أَفترضُ ذلك كَانَ جزءَ خطتِه لإبْقاء الإنسجامِ في العائلةِ.
    Galiba bunu sana borçlu. Open Subtitles أَفترضُ هم يَدِينونَه كُلّ إليك، أليس كذلك؟
    En azından sanıyorum kendini her türlü kirlilikten uzak tutmuşsundur. Open Subtitles على الأقل، أَفترضُ أنكَ أبقيت نفسك خال من جميع المُدنسـات
    Güneşin hala her akşamüstü battığını farz ediyorum. Open Subtitles أَفترضُ الشمسَ ما زالَتْ تَضِعُ كُلَّ مَسَاءٍ.
    Herhalde en sağlıklı yolu bu, baba. Open Subtitles أَفترضُ ذلك الطريقُ الأحسن صحّةُ لذِهابه.
    Herhalde tamir ettirebilirim. Open Subtitles أَفترضُ بأنّني يُمكنُ أَنْ آخذَ صُلّحوا.
    Herhalde herkes günün kadınıyla fotoğraf çektirmek ister. Open Subtitles أَفترضُ كُلّ شخصَ سَيُريدُ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ صورتُهم أَخذتْ مَع سيدةِ الساعةِ.
    Ekmek kızartma makinemizi tamir ettirdik mi diye soruyorsun Herhalde. Open Subtitles أَفترضُ بأنّك تَعْني، ' هَلْ صلحنا محمصتنا؟ '
    Bizi buradan kurtaracak bir planın da vardır Herhalde. Open Subtitles أَفترضُ بأنّ عِنْدَكَ خطة تبعدْنا عن هذه الفوضى.
    Herhalde sen okulun popüler kızıydın. Open Subtitles أوه، وأنا أَفترضُ بأنّك كُنْتَ الآنسة Popular في المدرسة العليا.
    Evet, hani ağaç evimizden şemsiye açıp atlamak istediğin zaman dediğim gibi, "Herhalde ne yaptığını biliyorsundur." Open Subtitles نعم، حَسناً، بينما قُلتُ الوقتَ حاولتَ القَفْز من بيتِ الشجرةَ بشمسيةِ، "أَفترضُ تَعْرفُ ما أنت تَعْملُ."
    Herhalde Meksika plajlarında fotoğraf çekimine gidiyorsun. Open Subtitles حَسناً، أَفترضُ بأنّك مِنْ إلى a إلتقاط صور على شواطئِ المكسيك.
    KPLK'deki Bob ve Nipsy için yapılan açık hava toplantısı gibi olacak Herhalde. Open Subtitles أَفترضُ a إجتماع في الهواء الطلق مبهرج Iike، الواحد أعطوا لبوب وNipsy إنتهى في كْي تي إل كْي؟
    Doğru Ona pek şans vermedim Galiba. Open Subtitles ذلك حقيقيُ. تَعْرفُ، أنا حقاً مَا أعطيتُها الفرصة كبيرةً، أَفترضُ.
    Galiba bütün babalar aynı. Open Subtitles نعم، أَفترضُ الآباءَ نفس في كل مكان.
    Galiba biraz aptalca davranıyorum. Open Subtitles نعم، أَنا سخيفُ حول هذا، أَفترضُ.
    "Güzel 16'lı" paketimizden yararlanmak isteyeceğinizi sanıyorum. Open Subtitles أَفترضُ بأنّك تُريدُ الإِسْتِغْلال رزمتِنا الـ16 الحلوّةِ.
    Aslında, yapabilirsin sanıyorum. Sadece neden kalmak isteyebileceğini bilmiyorum. Open Subtitles في الحقيقة، أَفترضُ بأنّه يُمْكِنُك ، أنا فقط لا أعرف لِماذا لا تُريدُ ذلك حقاً
    sanıyorum elektriği de her gün siz kurcalayacaksınız. Open Subtitles وأنا أَفترضُ بأنّك ستعمل حيلة الكهرباءِ كُلّ يوم،
    Ben de senin gibi akıllı bir kadının bir jürinin kararını etkilemek için flört etmeyeceğini farz ediyorum. Open Subtitles أَفترضُ بأن إمرأةً ذكية مثلك لا تحاولَ التَغَزل بأحد الحكام لتغير قرارِه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more