| Tamam, anlıyorum bayan ama onu gerçekten önemsiyorsanız onunla ilgilenmeniz gerekir. | Open Subtitles | جالوا انهيار بَعْدَ أَنْ ماتتْ أمَّي أَفْهمُ لو أنتي سَتَعتني به |
| anlıyorum ki şimdi o bizim istekli ve itaatkar bir uşağımız. | Open Subtitles | أَفْهمُ بأنّه الآن خادمنا الراغب و المطيع. |
| Ne yapmaya çalıştığını gayet iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أَفْهمُ بالضبط الذي تُحاولُ أَنْ تَعمَلُة. |
| Evet, neden bu kadar inatçı olmak zorunda olduklarını anlamıyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا لا أَفْهمُ بإِنَّهُمْ يَجِبُ أَنْ يَكُونوا عنيدينَ جداً. |
| Annie, ben anladım, ama bilmem gerekiyor-- - Sadece ne yapabiliyorsan, tamam ? | Open Subtitles | آني، أَفْهمُ ذلك، ولكن علي أن أعرف إفعلي ما بوسعك |
| Ne yapmaya çalıştığını gayet iyi anlıyorum. | Open Subtitles | أَفْهمُ بالضبط الذي تُحاولُ أَنْ تَعمَلُة. |
| Şimdi Stephanie'nin seni neden evden atıp tüm kıyafetlerini yaktığını anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أَفْهمُ الذي ستيفاني رَفضتْك وأحرقَ كُلّ بدلاتكَ. |
| Hammersly'i öldürdün, pekala... ben öldürmezdim, anlaşmazlığı anlıyorum. | Open Subtitles | أنه فقط أنك قتلت هاميرسلى حسناً. أنا لَنْ يَكونَ عِنْدي , لَكنِّي أَفْهمُ الحجّةَ. |
| Seni anlıyorum Ama babamla aynı fikirdeyim | Open Subtitles | أَفْهمُ إندفاعَكَ، لكن أَنا مَع الأَبِّ على هذا. |
| Hala görevini yaptığını anlıyorum, ve sen de anlamalısın ki ben de kendi görevimi yapmalıyım. | Open Subtitles | أَفْهمُ بأنّك ما زِلتَ تَقُومُ بواجبكَ، وأنت يَجِبُ أَنْ تَفْهمَ بأنّني يَجِبُ أَنْ اقوم بواجبي |
| Böyle hissetmeni anlıyorum ama bana yardımı oluyor. | Open Subtitles | أَفْهمُ كَمْ ك قَدْ يَحسُّ بأنّ الطريقِ، لَكنَّه مساعدُ لي. |
| Benim de sabah ibnelik uygulamam var, o yüzden seni anlıyorum. | Open Subtitles | حَصلتُ على تمرين الفقيرِ في الصباح، لذلك أَفْهمُ. |
| Ama bunu umursamayacağım. Çünkü seni anlıyorum. | Open Subtitles | لكن أَنا راغبُ للإشْراف عليه لأن أَفْهمُ. |
| Ne demek istediğini anlıyorum ama bunu konuşabiliriz. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ المُمَارَسَة الجنس معه أَفْهمُ ما تَعْني لكن نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ الآن. |
| Frank ve Agnes'e neden bu kadar sert davranıyor anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ لِماذا هو غليظ جداً على فرانك وأجنيس. |
| anlamıyorum, ev işleri nasıl zevkli olabilir? | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ كيف تكون الأعمال المنزلية مسلية؟ |
| Erkekler sana neden pervane olmuyor, anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ لِماذا رجالَ لا فقط يَرْنُّ حولك. |
| Ama kendi yapım şirketinin olduğunu bir bakışta anladım. | Open Subtitles | لَكنِّي أَفْهمُ بأنّك عِنْدَكَ شركة إنتاجكِ الخاصة. |
| anladım, inan bana buna ihtiyaç kalmayacak. | Open Subtitles | أَفْهمُ ذلك، وصدقني , انه يَجِبُ أَنْ نَضْربَ صديقَكَ. |
| Anladığım kadarıyla Scott Gregorio, beyzbol oyuncusu, da sizin öğrencinizmiş. | Open Subtitles | أَفْهمُ سكوت جريجوريو، البيسبول اللاعب، كَانَ أيضاً طالب لك. |
| anlamadım, ...elimde ne olabilir ki? | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ ماذا يمكن أَنْ يَكُونُ على يَدِّي؟ |
| Eğer kaldıramıyorsan, anlarım. | Open Subtitles | إذا أنت لا تَستطيعُ أَنْ تُنهضَه، أنا أَفْهمُ. |
| Bana verdiğin işaretleri anlayamadım. | Open Subtitles | أنا لم أَفْهمُ الإشاراتَ التي كُنْتَ تَعطيني إياها |
| Ridley'in annesinden nasıl nefret ettiğini anlayabiliyorum ama bu noktaya kadar gelmesi inanılmaz. | Open Subtitles | أَفْهمُ كَمْ ريدلي يُمْكِنُ أَنْ يَكْرهَ أمَّه لكن هذه... |
| Anlamadığım bir şey var, burada yarım saattir bekliyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ شيءَ. أنا أَنتظرُ نِصْفَ في السّاعة. |