Fakat sana söyleyebilirim, bu görev, oh bu görev bir medcezire dönüşecek. | Open Subtitles | لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هذا، هذه المهمّةِ، أوه هذه المهمّةِ سَيَدُورُ المَدَّ. |
Bununla birlikte, sadece bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | على أية حال، من المُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك أنها مسألة أمن قومي. |
- Bayan Rosales, size başka ne söyleyebilirim bilmiyorum ama onun ölümü buradaki herkesi şok etti. | Open Subtitles | شكراً الآنسة روزليس،أنا حقاً لا أَعْرفُ ما عدا ذلك يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك. صَدمَ موتُه كُلّ الناس. |
Oraya girmeden size bir şey söylemem gerek. - Eddie? | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أُخبرَك شيءَ يا رجالِ قَبْلَ أَنْ نَدْخلُ هناك. |
Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك لا تَتدبّرُ. هناك شيء الذي أنا يَجِبُ أَنْ أُخبرَك. |
Sana şunu söylemeliyim ki; sakinliği seven bir insanım. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أُخبرَك ذلك أيضاً أَنا شخص خاصّ جداً. |
Belki de sana söylemeliydim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا كان يَجِبُ أنْ أُخبرَك. |
Şimdilik size söyleyebileceğim yeni bir takım araçların olaya müdahale etmesi ile sosyal yapının çalışma prensiplerinin kurallarını anlamak bir çok sıkıntı meydana getiriyor. | Open Subtitles | ما استطيع أَنْ أُخبرَك ان بناء الشبكةِ امر مهم إلى الكثير من المشاكلِ، وفهم قواعد بنية الشبكة الاجتماعية وعملها تمنحنا |
Sana nereden başlayacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك من أين يمكنك البَدْء. |
O oyunu iyi bilmiyorum ama o kadar kibar olmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ المسرحيّةَ جيداً، لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الآن، لَستُ ذلك المصفّى. |
İlk yapılması gerekenlerden yanlış yaptığı on şeyi sana söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك عشَر أشياءِ هو عَمِلَ خاطئَ فوراً المضرب. |
Ayrıca söyleyebilirim ki, orada öylece dikiliyor olman inceleme sonunda saçı uzatmaz. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك أيضاً بأنّ كَ المقام ليس هناك ذاهِب إلى إنمُ شعرةَ بطاقةِ في نهاية العيّنةِ |
Ama sperm sayısının çok düşük olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حَسناً، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هذا عنه: إحصاء حيمنِ منخفضِ جداً. العيّنة كَانَ عِنْدَها من غير المحتمل أيّ سبّاحون. |
Ve sana değiştiğimi söyleyebilirim ama, | Open Subtitles | وأنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك بأنّني تَغيّرتُ، لكن |
Tekrar birlikte olduğumu sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني كان يَجِبُ أنْ أُخبرَك عُدنَا سوية. لا، أنا يَجِبُ أَنْ أَعتذرَ، في الحقيقة. |
- Bana iyi davran yoksa hangi gözünün daha büyük göründüğünü söylemem. | Open Subtitles | كُونُى لطيفهً وألا لَنْ أُخبرَك أى عينين يبدوان أكبرَ |
Ama kanıtların inatçı okluğunu söylemem gerekir. | Open Subtitles | لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أُخبرَك ذلك الدليلِ يَستمرُّ. |
Evet, pek hoş olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | نعم، هو ما كَانَ لطيفَ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك ذلك. |
-Sana pek çok şey söylemeliydim. | Open Subtitles | - كان يَجِبُ أنْ أُخبرَك أشياءِ كثيرة . |
Bakın, kötü göründüğünü biliyorum, ama size söyleyebileceğim tek şey o arabayı iyi gerekçelerle harap ettim. | Open Subtitles | إستمعِْ، أَعْرفُ بأنّ ذلك يَبْدو سيّئ، لكن كُلّ ما يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك به... أنا حطّمُت تلك السيارةِ لأسباب مناسبة. |
Sana karın hakkında sevdiğin şeyleri mi söylememi istiyorsun? | Open Subtitles | تُريدُني أَنْ أُخبرَك أَيّ أنت مثل حول زوجتِكَ؟ |
Ama burada neler olduğunu anlatabilirim, öyle değil mi? | Open Subtitles | لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي حدث حول هنا، نعم؟ جيد. |