Bunun varolduğunu sanmıyordum, ama karşımda işte. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّه موجودَ، لكن هذا هو. |
Burayı bir daha göreceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | الله، أنا لَمْ أُفكّرْ أنا أَرى هذا المكانِ أبداً ثانيةً. |
Ama söylenti deyip geçtim. Gerçek olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لَكنِّي إعتقدتُ بأنّه كَانَ فقط كلام أنا لَمْ أُفكّرْ بوجودهَ. |
Ama bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لَكنِّي لَمْ أُفكّرْ بأنّه يَذْهبُ ذلك بعيداً. |
Onu koca adayı olarak düşünmedim çünkü inan bana, öyle değildi. | Open Subtitles | وأنا لَمْ أُفكّرْ به كمادّة زوجِ لأن، يَعتقدُني، هو ما كَانَ. |
Bunu sahiden deneyeceğini düşünmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ أنت تُحاولُه في الحقيقة. |
Buenos Aires'te turist olacağını sanmazdım, pek zamanı değil. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ ذلك كان هناك سيّاحَ هنا. هو لَيسَ أفضل إرتفاعِ. |
Ben... Bilmiyorum. Buna tamamen hazır olduğumuzu düşünmüyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ نحن كُنّا تماماً جاهزون لذلك. |
Bunu duygusal olarak alacağını sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك تُصبحُ عاطفي حوله. |
Geleceğinizi sanmıyordum, ama geldiğinize göre... eminim Zaara'yı alıp götüreceksiniz. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك ستاتي لكن الآن بعد روئيتك أَنا متأكّدُ أنت سَتَأْخذُ زارة مَعك |
Geleceğinizi sanmıyordum, ama geldiğinize göre... eminim Zaara'yı alıp götüreceksiniz. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك ستاتي لكن الآن بعد روئيتك أَنا متأكّدُ أنت سَتَأْخذُ زارة مَعك |
Bu noktaya kadar işin içinde olacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنَّ أنا ما زِلتُ أَكُونُ معقّد في هذه النقطةِ. |
Konuşacağını sanmıyordum, dedim. | Open Subtitles | قُلتُ بأنّني لَمْ أُفكّرْ بأنه سيقول شيء |
Yeniden görüşeceğimizi düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ باننا سنَرى بعضنا البعض ثانيةً. |
Dürüst olmam gerekirse, 10'u geçeceğimizi bile düşünmemiştim. | Open Subtitles | لِكي يَكُونَ صادقَ مَعك، أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّنا يجعله الـ10 الماضية. |
Bunun olabileceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ يُعْمَلَ. |
Seni bu kadar fazla üzecek gücüm olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّني كَانَ عِنْدي القوَّةُ لإزْعاجك هذه بشكل سيئ. |
Ama sizin beni bulacağınızı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لَكنِّي فقط لَمْ أُفكّرْ بأنّك كَانَ سَيَجِدُني، تَعْرفُ؟ |
Babalık duygusuna sahip olduğumu düşünmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّني كَانَ عِنْدي هو فيّ. |
O an onun önemli olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّه كَانَ مهمَ في ذلك الوقت. |
Gözünü kırpmadan birini öldürebileceğini... hiç sanmazdım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بما كَانَ عِنْدَكَ . قتل الرجل بدم باردً. |
Arayacağını düşünmüyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّك تَتّصلُ. |