Dışişleri Bakanlığı'nın meydana gelen olayların, soykırım olup olmadığı konusunda bir değerlendirmesi var mı? | Open Subtitles | هل وزارة الخارجيّة لها وجهة نظر بالموافقة أو عدم الموافقة بأن ما يحدث يعتبر إبادة جماعية ؟ |
İnsanlar bu olanlara 'soykırım' diyor. Siz buna katılıyor musunuz? | Open Subtitles | بَعْض الناسِ يَبْدأونَ إتِّصال هذا إبادة جماعية. |
soykırım yapıp onları yok etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | سترغمون على ارتكاب إبادة جماعية وتدميرهم |
Ve gördüm ki, gözyaşları bir soykırımı araştırmaya çalışırken pek yardımcı olmuyor. | TED | تبيَّن أن الدموع لاتساعدك عندما تحاول التحقيق في إبادة جماعية. |
Sonra toplu katliam yapıp arkadaşlarımı, ailemi öldürebilir. | Open Subtitles | عندئذ يصبح قادراً على ارتكاب إبادة جماعية. بقتل أصدقائي وأفراد عائلتي. |
Bulduğunda da, "soykırım"ı ara. Küçük bir resmimi göreceksin ve başlıkta da şöyle yazıyor: | Open Subtitles | عندما تفعل، ابحث عن إبادة جماعية سترى صورة لي هناك و أسفلها مكتوب : |
Evet, öyle diyorlar ama, orada olan savaştan çok soykırım. | Open Subtitles | أنظر ، هذا ما يقوله الناس ، ولكنها عبارة عن إبادة جماعية أكثر من كونها حرباً |
Darfur Çatışması, "soykırım" adını aldı ve, | Open Subtitles | صراع دارفور تم وصفه على انه إبادة جماعية وانه أسوأ أزمة انسانية فى القرن الـ 21 |
Beş kıtada soykırım olabilir. Milletin umurunda olmaz. | Open Subtitles | قد تتم إبادة جماعية بالخمسة قارّات، ولن يحفل الناس بشيء. |
Tecavüzün soykırım suçu olarak kabul edilmesine zemin hazırlamıştı. | Open Subtitles | لقد وضعت الأساس لوضع الإغتصاب على أنه جريمة إبادة جماعية |
Tamam, bu kadar savaş tabiri yeter. Bu bir savaş değil, soykırım. | Open Subtitles | حسنُ، كفانا من لغة الحرب هذه فليست حرباً إنها إبادة جماعية |
soykırım bu. Milyarlarcası ölecek. Ne uğruna? | Open Subtitles | هذه إبادة جماعية لحياة البلايين، وما الغاية ؟ |
Senin ülken atalarıma yapılan toplu katliamı soykırım olarak tanımazken ben senin babana niye yardım edeyim? | Open Subtitles | بلدك لا تعترف بالقتل الجماعي لشعبي بأنها إبادة جماعية اذا , لماذا علي ان اهتم بوالدك؟ |
Sekizinci sınıftayken öğretmenim bana bir kelime listesi vermişti, içinde "soykırım" sözcüğü geçiyordu. | TED | عندما كنت في الصف الثامن، أعطتني معلمتي ورقة مفردات كُتب عليها كلمة "إبادة جماعية." |
Kazanç karşılığında soykırım sunuyorsun. | Open Subtitles | أنت تَعرض إبادة جماعية من أجل للربح. |
"soykırım" kelimesi yerine devamlı, "olaylar" kelimesini telaffuz etmenizde belirli bir rehber var mı? | Open Subtitles | هو صدقُ الذي عِنْدَكَ توجيه معيّن أَنْ لا يَستعملَ الكلمةَ ' إبادة جماعية في العزلةِ '، لَكنَّك أَخذتَ تفضيلَ دائماً إلى 'فعلِ' الكلمةَ؟ |
Olaya soykırım olarak bakıyorlar. | Open Subtitles | أن أرسل زهور؟ -يسمونها إبادة جماعية -إبادة جماعية؟ |
Tam bir pizza soykırımı yaptım! | Open Subtitles | ده انا عملت إبادة جماعية في حق البيتزا |
Bizim müdahalemiz, bir soykırımı bertaraf edebilir. | Open Subtitles | تدخّلنا قد يمنع إبادة جماعية |
Ya da soykırımı. | Open Subtitles | أو إبادة جماعية. |
Toplu katliam yapabilir. | Open Subtitles | إنه قادر على ارتكاب إبادة جماعية. |
Ancak bu devirde böylesine büyük bir soykırıma nasıl izin verildiğini anlamak istedim. | Open Subtitles | لكنني أردّتُ أن أفهم، كيف إذن يُسمح في هذا العصر بهكذا إبادة جماعية. |