Unutma, birisi sorarsa, Yeğenim olarak yanımdasın. | Open Subtitles | تذكري عندما يسأل أحد فأنت إبنة أخي من خارج المدينة |
Yeğenim, uzun uzadıya anlatabilecekken özet geçmeyi sevmez. | Open Subtitles | إبنة أخي المسكينة لا تستخدم كلمة واحدة عندما 20 تؤدي الغرض |
Köyden Yeğenim. Zor zamanlar. Kimse beslemek için fazladan bir ağız istemiyor. | Open Subtitles | إنها إبنة أخي من القرية تمر بفترة عصيبة, لا أحد يريدها |
Mesela küçük tatlı yeğenimin, iğrenç kardeşimin akrabası olduğuna hala inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدّق أنّ إبنة أخي الصغيرة الجميلة قريبة بشكل ما من أخي الصغير النتن. عليكِ نسيان العفن قليلا. |
Bu gece yeğenimin on beşinci yaş günü partisi var. | Open Subtitles | في هذه اللّيلة ستكون حفلة إبنة ... أخي. هل يُمكِن |
yeğenime bir daha yaklaşacak olursan bir sonraki dökülen inek kanı olmaz. | Open Subtitles | إقترب من إبنة أخي مرة أخرى و هذه لن تكونَ دماء الأبقار. |
Biri yeğenimle çıkacaksa, dövüşebiliyor mu bilmeliyim. | Open Subtitles | عندما شخصٌ ما يأخذ إبنة أخي أريد أن أعرف أنّ بإمكانه القتال |
Sekiz yaşındaki Yeğenim düğününde koridorda bu şarkıyla yürüdü. | Open Subtitles | إبنة أخي ذات الثمان أعوام مشت عبر ممر الكنيسة على هذه الأغنية أثناء حفل زفافها |
Annesi hem Yeğenim hem de vaftiz çocuğum ve benden özel bir istekte bulundu. | Open Subtitles | والدتها هي إبنة أخي وإبنتي بالمعمودية وهي طلبت ذلك كخدمةٍ خاصة |
Yeğenim de iyidir ama lordlar ve leydilerle aynı odada olunca tutulup kalabilir. | Open Subtitles | إبنة أخي بارعة لكنها قد تصاب بالذهول من جلوس كل أولئك اللوردات في صالتي الأمامية |
Yeğenim kendi rızası dışında nişanını bozmaya mecbur bırakılıyor. | Open Subtitles | تم إجبار إبنة أخي ضد رغبتها لتنهي خطوبتها |
Yeğenim büyürken bu anın geleceğini hayal bile etmezdi. | Open Subtitles | عندما كانت إبنة أخي تكبر لم تعتقد بمجيء هذا اليوم |
O benim Yeğenim, o ailesinden habersiz gelmiş. Hayır. | Open Subtitles | إنها إبنة أخي لقد هربت من أهلها |
Bu benim Yeğenim ve beysbolcu harika Sammy Sosa. | Open Subtitles | هذه إبنة أخي وصديقتي العزيزة "سامي سوسا" |
yeğenimin şiir yarışmasına gelememene üzüldüm. | Open Subtitles | آسفة لكونك لم تستطيعي الحضور إلى مسابقة إبنة أخي للشِعر |
Bana yeğenimin ziyarete geldiğini söylediler. | Open Subtitles | أخبروني بأن إبنة أخي جاءت لزيارتي |
Durum böyle olmasaydı yeğenimin kızına bakma vekaleti bende olmazdı. | Open Subtitles | لو لم تكن القضية هكذا ... ماكنت استلمت الولاية لأرعى إبنة أخي |
Dinsel töreni için yeğenime verecektim. | Open Subtitles | كنت سأعطيها إلى إبنة أخي من أجل احتفالها الأول |
Onları toplayıp buraya, yeğenime getiriyorum o da bilgisayarın tuşlarına basıyor ve onlara 200 dakika daha yüklüyor. | Open Subtitles | أقوم أنا بإحضارها إلى إبنة أخي ...فتقوم بعملها بالكمبيوتر فتضيف إليها 200 دقيقة أخرى في رصيد زائف |
Harika. yeğenime iyi gittiğini söylerim. | Open Subtitles | رائع،سأخبر إبنة أخي بذلك |
yeğenimle bu konuyu konuşup konuşmamayı düşündüm, ama... | Open Subtitles | فكرت في أتحدث الى إبنة أخي أولا ، ولكن... .. |
yeğenimle olan dostluğunuzu kastediyorum. | Open Subtitles | أنا اُشير إلى صداقتك مع إبنة أخي. |