"إبنة عمي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kuzenim
        
    • Kuzenimle
        
    • kuzen
        
    • kuzenimin
        
    • Kuzinim
        
    • kuzenime
        
    Günaydın tatlı kuzenim. Ne yapıyorsun? Open Subtitles صباح الخير ، إبنة عمي الحلوة ماذا تفعلين؟
    Günaydın tatlı kuzenim. Ne yapıyorsun? Open Subtitles صباح الخير ، إبنة عمي الحلوة ماذا تفعلين؟
    Bu satırları söyleyen kız öldü. Onu tanısaydım, bana yaklaşmana izin vermezdim. O benim kuzenim! Open Subtitles كيف تعرفين بشأنها وأنتِ لستِ بقربي أنها إبنة عمي
    Bu tarz şeylerden hoşlanıyorsan seni Kuzenimle tanıştırabilirim. Open Subtitles لو تحب مثل هذه الأشياء سوف أقدمك إلي إبنة عمي
    Kardeşime kur yaptığından şüphelenmeye başladım, kuzen! Open Subtitles بدأت أشك أنكِ تَتغازلين مَع أَخِّي ، إبنة عمي
    Oraya gider gitmez, kuzenimin evine gideceğim. Open Subtitles متى وصلنا إلى هناك سأذهب إلى منزل إبنة عمي
    Kuzinim, ki kendisi New Yorkludur... Open Subtitles إبنة عمي ، التي من نيويورك
    kuzenim değil o. Open Subtitles تمارس الجنس مع إبنة عمك انها لم تكن إبنة عمي
    Babam değil. Sahte babam, bu da demektir ki sahte kuzenim Open Subtitles إنه ليس أبي ، إنه أبي المزيف مما يعني ما فعلته أنا و إبنة عمي المزيفة
    kuzenim bu isimde biri olduğunu söylemişti. Open Subtitles إبنة عمي قالت بأنها تعاملت مع فتاة بهذا الإسم
    kuzenim, Akari. Burada sınavları olduğundan memleketten geldi. Open Subtitles إنها إبنة عمي أكاري إنها تقوم بزيارة الجامعة
    Eve geldim, duştan çıktım ve spor programı seyretmek üzereyken kuzenim aradı. Open Subtitles و صلت للمنزل و خرجت من الإستحمام و كنت على وشك مشاهدة سبورت سنتر واتصلت إبنة عمي و قالت:
    İki arada bir deredeydim. kuzenim Daisy'yi, evli bir kadını çok az tanıdığım bir erkekle bir araya getirmek doğru muydu? Open Subtitles أتذكر إحساسي بالتمزق هل كان من الصواب أن أحضر إبنة عمي المتزوجة
    kuzenim Rosa hapisteki değil, kuaför olan kendi karışımını kendisi yapıyor ve onu internette satıyor. Open Subtitles إبنة عمتي روزا إبنة عمي التي تصفف الشعر ليست الأخرى التي في السجن إنها تصنع خلطة زيوت خاصة بها
    Hâlâ kuzenim kız kardeşim gibi olmak istiyorum. Open Subtitles إلا أنني أريد أن أكون مثل أختي و إبنة عمي
    kuzenim sizi görünce dedi ki:... Open Subtitles لذا عندما رَآتك إبنة عمي قالتْ
    Kuzenimle yatarsan seni gebertirim. Open Subtitles أتعلم, إذا قمت بمضاجعت إبنة عمي, سوف أقتلك
    Şansı yaver gitseydi Kuzenimle beni de öldürecekti. Open Subtitles إذا سنحت له الفرصة لقتل إبنة عمي و لقتلني أيضاً
    Kuzenimle evliyim ama iyi yemek yapamaz. Open Subtitles لقد تزوجت إبنة عمي لكنها لا تجيد الطبخ
    Yani, kuzen. Endişelenme. Sadece git. Open Subtitles أقصد إبنة عمي , لا تهتمي بها فقط إذهبي
    Bir kuzen ya da bir akraba da değil. Open Subtitles هى ليست إبنة عمي أو قريبتي.
    Ben şeker kız falan değilim. Bir kez kuzenimin kocasıyla yattım. Open Subtitles أنا لست فتاة من الكنيسة لقد قمت مرة بمضاجعة زوج إبنة عمي
    Hoş değil biliyorum o kuzenimin kocasıydı... ama yani ayrılmak üzerelerdi. Open Subtitles أعني، لقد كان زوج إبنة عمي وأنا أعلم أن هذا خاطيء ولكنهما كانا منفصلين
    Kuzinim, ki kendisi New Yorkludur... Open Subtitles إبنة عمي ، التي من نيويورك
    Burada hemşirelik yapmak ve kuzenime can yoldaşlığı etmek için bulunuyorum. Open Subtitles أنا هنا هناك كممرضة و لأبقى إلى جانب إبنة عمي السادسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more