Biliyor musun, çocuk evlatlık olmasa öz oğlun olduğuna yemin edebilirdim. | Open Subtitles | إذا ذلك الطفلِ لَمْ يُتبنّى ، أُقسمُ بأنّه إبنَكَ الحقيقيَ |
Ya dağlardaki senin oğlun olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو أنه كَانَ إبنَكَ فوق هناك في الجبالِ؟ |
Bu sabah mahkemede oğlunuzu gördüm.. | Open Subtitles | اتَرى، لقد رَأيتُ إبنَكَ هذا الصباحِ في المحكمةِ، |
Bir dakika önce, oğlunuzu oğlum Giacomo'nun yatağında buldum. | Open Subtitles | قَبْلَ دقيقة وَجدتُ إبنَكَ في سرير إبنِي جياكومو المزدوجِ. |
oğlunuz şikâyet etmiyor, değil mi Doktor Crane? | Open Subtitles | أنت لا تَسْمعُ إبنَكَ يَشتكي، يَعمَلُ نحن، الدّكتور Crane؟ |
Belki de sensin ağabey en başından beri oğlunu koruyan kanımı döksün ve senin onurunu geri versin diye? | Open Subtitles | أو ربما أنه أنت أخي الذي يَحْمي إبنَكَ على طول |
Yapma, onun, senin oğlun olabilmesinin tek yolu, 15 yaşında doğurmuş olman. | Open Subtitles | الطريق الوحيد هو يُمكنُ أَنْ يَكُونَ إبنَكَ إذا كَانَ عِنْدَكَ ه متى أنت كُنْتَ 15. |
Bunlardan biri benim kızım, bir başkası da senin oğlun olabilir. | Open Subtitles | أحدهم يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أبنتَي. آخر يُمكنُ أَنْ يَكُونَ إبنَكَ. |
Bu doğruysa, o zaman buraya bağlamamız gereken sensin, oğlun değil. | Open Subtitles | إذا ذلك حقيقيُ، ثمّ أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ أَخْذ الضربةِ هنا، لَيسَ إبنَكَ. |
Senin saygılı oğlun, Octavian." | Open Subtitles | أَبْقى إبنَكَ المُحترمَ، أوكفيان |
O senin oğlun değil. Yıkıl karşımdan, yaşlı çoban. | Open Subtitles | هو لَيسَ إبنَكَ. |
O senin oğlun değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ إبنَكَ. |
Tabii, ama eminim oğlunuzu daha çok seviyorsunuzdur. | Open Subtitles | مَنْ؟ لكن بالتأكيد تَحبُّ إبنَكَ أكثرَ. نعم. |
oğlunuzu karakola götürüp neler gördüğünü soracağız. | Open Subtitles | ذلك يَعْني بأنّنا سنأخذ إبنَكَ إلى المحطة، ونَسْألُه عما رآه |
Asla oğlunuzu öldürüp, sonra da onu, sizin verdiğiniz bir kamyona tıkmazlar mı? | Open Subtitles | أبداً لا يَقْتلُ إبنَكَ ويَتخلّصُ مِنْه في واحد الشاحناتِ أعطيتَه؟ |
Bu adamın oğlunuzu öldüren adam olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نَعتقدُ هذا الرجل الذي قَتلَ إبنَكَ. |
Bay Kruger, oğlunuz olduğunu iddia eden bir suçluya sessiz kalması için para ödediğiniz doğru mu? | Open Subtitles | السّيد كروغار , slr, أنت ما زِلتَ تَتّهمُ دَفْع رشوةِ إلى سابقِ يَخْدعُ الذي يَدّعي لِكي يَكُونَ إبنَكَ. |
Ama oğlunuz bir şey gördü. | Open Subtitles | لكن إبنَكَ رَأى شيءاً. |
- Bazen oğlunuz... | Open Subtitles | - حَسناً، يَحْبُّ إبنَكَ من حينٍ لآخر - |
Priam,gelip oğlunu gör. | Open Subtitles | بريام , تعالى لتَرى إبنَكَ. |
Evet, oğlunu tanıyorum. | Open Subtitles | نعم، أَعْرفُ إبنَكَ. |