"إتضح أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Görünüşe göre
• Meğerse
• Görünen o ki
• olduğu ortaya çıktı
• Meğer
• anlaşılan
• olmadığı ortaya çıktı

Edemiyor ama Görünüşe göre seni çıkarmanın bir yolu varmış.
لا يمكن , لكن إتضح أن هناك طريقة لإخراجك أنت

Görünüşe göre, ateş edilmeye başlamadan 10 dakika önce birileri, Salon YDot'ta, martini sipariş etmek için kredi kartını kullanmış.
إتضح أن قبل إطلاق النار بدقائق في المقهى الليلي طلبت على حساب بطاقتها كأس المارتيني

Görünüşe göre omurgasına yerleştirdiğimiz vidalardan biri gevşemiş.
إتضح أن أحد المسامير الموضوعة على عمودها الفقري تعرض للإرتخاء.

Meğerse adamın karısı geçen sene kedi kakasından kaptığı şey yüzünden bebeğini kaybetmiş.
إتضح أن زوجة, الرجل فقدت طفلها السنه الماضيه بسبب قطه...

Görünen o ki, ne gönderen ne de alıcı adresi geçerli.
لقد إتضح أن كلا من عناوين الإرسال و لا الإرجاع حقيقية

Son şüphelendiğinde olayın bir kadınla ilgili olduğu ortaya çıktı.
في آخر مرة شككت فيه إتضح أن الأمر حول إمرأة

Ha, Meğer aşkının senle alakası yokmuş.
أووه, إتضح أن إنجذابها لم يكن نحوك بتاتا

Profesyonel bir poker oyuncusu oldum, ama anlaşılan, poker acayip zormuş.
لقد أصبحت لاعب بوكر محترف لكن إتضح أن البوكر صعبه جداً

Hallediyorum. Ancak şu kötü şeyin, kötü şey olmadığı ortaya çıktı.
بالفعل, ولكن إتضح أن الشيء الشرير لم يكن شريراً

Görünüşe göre ne kadar üzgün olduğunu kanıtlaman için eline bir şans geçti.
إتضح أن لديكم فرصة كي تثبتوا كم أنتم بائسون.

Görünüşe göre bu eski evin depolama alanında sıkıntı var.
إتضح أن هذا البيت القديم نقص في مساحة التخزين،

Görünüşe göre para, 100 binin temsil ettiğinden daha fazla değerde.
إتضح أن النقود يساوي أكثر بكثير من الـ 100.000 التي تمثلها الفواتير

Görünüşe göre senin bu küçük işin bize söylediğinden üç kat daha büyükmüş.
إتضح أن عملك البسيط أصبح أكبر بثلاث مرات ما أخبرتينا عنه..

Sanırım benden olabileceğimden daha fazlasını istedi ve bir çok plan ve yıllardan sonra Görünüşe göre kariyer yapmaktansa kafamı polis olmaya kullandığım ortaya çıktı.
أعتقد أنها أرادت شيئا أكبر لي وبعد سنواتٍ وخططٍ كثيرة... إتضح أن لدي نزعٌ أفضل لعملالشرطة...

Meğerse Edward Munte bir süredir şehirdeki otellerde sürekli oda tutuyormuş.
و إتضح أن (إدوارد مانت) كان يحجز الغرف في المدينة لفترة

Meğerse Tunica'dan Nevada'ya sahte para vermediği yer kalmamış.
إتضح أن والدكَ لديه عملات غير مضمونة

Görünen o ki beton üstüne o hala canlıyken dökülmüş.
إتضح أن الإسمنت المسلح صب عليه وهو مايزال على قيد الحياة

Görünen o ki hayatım sona ermemişti ve yepyeni bir hayat başlıyordu.
إتضح أن حياتى لم تنتهى بعد و حياة جديدة بدأت لتوها

Gizemli hackerımızın sadece üç veya dört aydır bu işin içinde olduğu ortaya çıktı.
إتضح أن هذا الهاكر الغامِض كان يعمل لمدة 3 أو 4 شهور فقط

Yok yok, tehlikeli bir yer olduğu ortaya çıktı.
لا ، لا ، لا ، لقد إتضح أن هذه المُنشأة يتم إدارتها بشكل خطير

Meğer çekme dayanımı pencere camından farklıymış.
لكن إتضح أن به قدرة شد مختلفة عن زجاج النوافذ

anlaşılan ikimiz de elenen kızdan nefret ediyormuşuz, yani, biraz ilerleme var.
إتضح أن كلتانا كرهت الفتاة التي طردت لذا , اري بعض التقدم

Ve diyelim ki, o adamlardan birisinin aslında Honduraslı olmadığı ortaya çıktı.
وتخيل أنه إتضح أن رجلاً منهم لم يكن من "الهندورينس"على الإطلاق