Bir şey kanıtlamaya çalışmıyorsun, ya? | Open Subtitles | ، لكن . هل تحاولُ إثْبات شيءِ؟ |
Cinayetten suçlu olduğunuzu kanıtlamaya çalışıyorum, Bay Lankman. | Open Subtitles | أُحاولُ إثْبات بأنّك مذنب بالقتلِ، السّيد Lankman، |
Üvey kızım henüz olgunlaşmamış olduğunu ispatlamaya devam ediyor. | Open Subtitles | إعتذاراتي. بنت زوجتي تواصلُ إثْبات... الى اى مدى هى غير ناضجة |
Fakat bunu kimse kanıtlayamaz. | Open Subtitles | لكن هناك لا أحد مَنْ يَسْتَطيع إثْبات ذلك. |
Hiçbir şeyi kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ إثْبات أيّ هذا. |
Ne yazık ki, bunu kanıtlayamazsınız, Mr.Monk. Cesedi yakıldı bile. | Open Subtitles | لسوء الحظ، أنت لا تَستطيعُ إثْبات ذلك، السّيد Monk. جسمها حُرِقَ. |
Üvey babam da aşağılık bir herif olduğunu kanıtlamaya devam ediyor. | Open Subtitles | زوج أمّي يُواصلُ إثْبات كم هو احمق |
Burada bir şey kanıtlamaya çalışıyorum Beth, tamam mı? | Open Subtitles | أُحاولُ إثْبات نقطة هنا بيث , اوك ؟ |
- Üvey babam ne kadar aşağılık biri olduğunu ispatlamaya devam ediyor! | Open Subtitles | زوج أمّي يُواصلُ إثْبات كم هو احمق |
- Hiçbir şey kanıtlayamaz. | Open Subtitles | -إنها لا تَستطيعُ إثْبات أي كلمة مما تقوله |
Bunların hiç birini kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | حَسناً، أنت لا تَستطيعُ إثْبات أيّ هذا. |
Bunların hiçbirini kanıtlayamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ إثْبات أيّ هذا. |