Evet, çalışma gruplarının acil toplantı düzenledikleri kimin aklına gelirdi ki? | Open Subtitles | أوه نعم، من كان يعلم أن المجموعات الدراسية لديها إجتماعات طارئة |
İçki içmeyeceğine, haftada üç kez AA toplantılarına katılacağına, ve farklı günlerde alkol testlerine gireceğine dair söz vermiş bulunuyorsun. | Open Subtitles | انكِ توافقين عن الإمتناع عن الشرب ان تحضري إجتماعات المدمنين 3 مرات بالإسبوع وتوافقي على خوض اختبار للكحول بشكل عشوائي |
Federaller onu yakalayana kadar şehrin her yerinde toplantılar düzenlemiş. | Open Subtitles | أقام إجتماعات حتى قبض عليه الفيدرالين -تم القبض عليه ؟ |
Burada olacağım. Bu sabahki toplantıları bilgisayara geçir. Teşekkürler. | Open Subtitles | سأكون هنا، سجلّي إجتماعات الصباح على الحاسوب، شكراً |
Sert alarmlarımız, mutlu toplantılara, ve ölümcül yürüyüşlerimiz, neşe dolu ölçülere ve sınırlara döndü. | Open Subtitles | تَغيّرتْ أجراس إنذارنا الصارمة إلى إجتماعات مرحة مواكبنا المُخيفة إلى مسيرات مبهجة |
Meclis toplantılarında bulunduğum sürece bu işten anladığım kadarıyla meclis üyesi olmak toplantılara katılmaktan daha fazlasını gerektirir. | Open Subtitles | و بِشأن حضوري إجتماعات المجلس أولئك الذين يعرفون الوظيفة سيتفهّمون لا يقتصر الأمر على حضور الإجتماعات |
Sizin için toplantı odasını hazırladım. | Open Subtitles | تريدون الدخول جميعا فقد حضّرت غرفة إجتماعات من أجلكم |
Kanka, harikasın. Yani bir dünya lanet olası toplantı yapıyorlar. | Open Subtitles | هذا مذهل أعني أنها إجتماعات كثيره للغايه |
Basına bağışçılarla özel toplantı yapacağınızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرت الصحافة أنك ستعقد إجتماعات خاصة مع بعض المتبرعين. |
Onun ihtiyaçları daima Niles'ınkinden önce gelir. Aile toplantılarına da katılmaz. | Open Subtitles | دائماً تضع حاجاتها فوق حاجاته لا تحضر إجتماعات العائلة |
Çünkü senin veli/danışman toplantılarına gitmekle meşgul. | Open Subtitles | لعبة واحدة، لأنه مشغول يذهب إلى إجتماعات |
Büyükbabanın gizli tutmayı isteyeceği türden toplantılar? | Open Subtitles | إجتماعات أراد جدك أن يُبقيها طى الكتمان؟ |
Her yerde toplantılar var. | Open Subtitles | هناك إجتماعات تجري في جميع أنحاء المدينة |
Simon'ınki kadar egzotik bir internet geçmişi olan biri için acil aile toplantıları asla iyi bir haber değildir. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل بتاريخ إنترنتي بغرابة سايمون لم تكن إجتماعات العائلة الطارئة خبر جيد بالنسبة لسايمون |
Hafta sonları, gece toplantıları, parkta uzun yürüyüşler. | Open Subtitles | العمل بوقت العطلات ,إجتماعات في وقت متأخر من الليل مشي فترة طويلة في الحديقة |
Müdür hala bütçe tahsis toplantılarında mı? | Open Subtitles | أمازال المدير في إجتماعات توزيع الميزانية؟ |
Bu şehirde o kadar vergi toplanıyor. Buraya bir konferans salonu yaptıramıyoruz. | Open Subtitles | كل أموال الضرائب اللعينة في هذه المدينة ولا نستطيع الحصول على قاعة إجتماعات هنا؟ |
Arkasına 2 saatlik yönetim kurulu toplantısı var. | Open Subtitles | ويتبعها بساعتين إجتماعات إدارية |
Evet, ama bu günlerde toplantılarım var. | Open Subtitles | نعم ، لكن لايُمكن هذا الإسبوع فهناك إجتماعات |
Büyük para bağışçılarıyla tüm toplantılarını otelde yapacak. | Open Subtitles | كلها إجتماعات خاصة في الفندق مع مانحي الأموال الكبار. |
"Tahminimce bu oda bi çeşit buluşma odası, ...sembollerle ve duvarlardaki farklı yazılarla gösterilen 4 farklı uzaylı türünün tahminen bilgi paylaşmak ya da olayları tartışmak için toplandıkları bir oda, ...sanki Yıldızlararası Birleşmiş Milletler gibi. | Open Subtitles | أعتقد أنها غرفة إجتماعات لأربعة أجناس غريبة بناء على الرموز و شكل الكتابات الموجودة على الحائط |
Yani bir konsey toplantısına katılmak istesem El'in Kulesi'ne çıkan o merdivenleri tırmanmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | لذا لو أردت أن أحضر إجتماعات المجلس فسوف يتحتم علي أن أرتقي سلالم برج اليد ؟ |
Veli toplantılarının çok sıkıcı olduklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن إجتماعات الأباء و المعلمين مملّة جداً |
toplantılarımız bir türlü bitip tükenmek bilmiyor. | Open Subtitles | في إجتماعات الموظّفين فقط تسترسل في الحديث. |
2 haftadır senden haber alamıyorum ve şimdi de gizli buluşmalar mı? | Open Subtitles | أسبوعان لم أسمع فيها شيئاً منكِ، والآن إجتماعات سرية؟ |