"إجتماعية" - Translation from Arabic to Turkish

    • sosyal
        
    • toplum
        
    • toplumsal
        
    • sosyolojik
        
    Ve anlayabileceğiniz üzere, burada ben bir yatırım fonu için analisttim. sosyal değeri olan bir iş yapmak benim için çok garipti. TED لذا يمكنك أن تتخيل كنت هنا محلل مالي في صندوق هيدج كان غاية في الغرابة بالنسبة لي فعل شئ ذا قيمة إجتماعية
    sosyal haber sitesi olarak adlandırılan bir site. Bu şu anlama geliyor popüler ön sayfalar web'de en eğlenceli şeyler. TED هذا ما يمكنكم تسميته موقع أخبار إجتماعية. في الأساس كل ذلك يعني أنها صفحة بداية ديموقراطية لأفضل الأشياء على الويب.
    Neden insanların sosyal ağları böyle düzenli bir örgüye benzemez? TED لم لا نشكّل شبكات إجتماعية بشرية تظهر بشكل الشبكات المعتادة؟
    Bir insan denizinde yüzüyoruz -- -- Ortanca Dünya'nın sosyal versiyonu. TED نسبح في بحر من البشر.. نسخة إجتماعية معدلة من العالم الوسط.
    Evet, saat 1'de bir sosyal yardımcı Kevin'i öğle yemeğine götürmüş. Open Subtitles نعم، موظف خدمات إجتماعية خرج مع كيفين للغداء في 1: 00.
    Onlar, sosyal yönleri olan ve fazlasıyla konuşkan Amerikan timsahları. Open Subtitles انها زواحف ذات مهارات إجتماعية التماسيح الأمريكية تتغازل بشكل واضح
    Ve alınma ama senin de sosyal hayatın yok gibi. Open Subtitles ولا أقصد التقليل من شأنك، لكنّه ليس لديك حياة إجتماعية.
    Biz delil toplamak için buradayız. sosyal hizmet görevlisi değiliz. Open Subtitles نحن هنا لنجمع الادلة نحن لسنا هنا لآداء مهمة إجتماعية
    Araştırmalarımda, anksiyete dedikleri bir duyguya kapılmamak için aralarında sosyal bağlar kurduklarını öğrendim. Open Subtitles وفي أبحاثي وجدتهم يكونون روابط إجتماعية سوياً لمساعدتهم في تخفيف شيء يسمى القلق
    Bu adam, bunun sosyal bir ziyaret olmadığını bilecek kadar zeki. Open Subtitles هذا الرجل ذكي ما يكفي ليعرف أن هذه ليست زيارة إجتماعية.
    Bulduklarıma bakınca, kocası öldüğünden beri sosyal etkinliklerde ön planda olmuş. Open Subtitles لقد كانت تستمر في حضور مُناسبات إجتماعية مُنذُ أن مات زوجها
    Bu yeni bir sosyal para birimi, denilebilir, bizim kredi değerlendirmemiz kadar güçlü olabilecek bir birim. TED إنها عملة إجتماعية جديدة، ان جاز التعبير، يمكن أن تصبح قوية مثل تصنيفنا الإئتماني.
    sosyal ağlarda bulunduğumuz için hoş bir şeyi küçük bir yerde üretmenin mümkün olduğunu biliyoruz. TED كما نعلم أيضاً، لأننا شبكات إجتماعية مترابطة أنه ليس سهلاً صنع البهجة في مكان صغير واحد
    Orkut'un sosyal paylaşım ağı oluşturmak konusunda bir öngörüsü vardı. TED لدى أوركيت رؤية لصنع شبكة تواصل إجتماعية.
    Şimdi, sosyal haklar, sosyal ilerleme ekonomik gelişmenin önünde gitmektedir. TED الآن هناك منافع إجتماعية, تقدم إجتماعي, بصورة أكبر من التقدم الإقتصادي.
    Bu teknolojinin büyük çapta sosyal faydası olmakla birlikte zarar verme potansiyeli de var. TED كما أن لهذه التكنولوجيا القدرة على تحقيق فوائد إجتماعية عظيمة، فهي أيضاً لديها القدرة على عمل السوء.
    Bu da yeni sosyal oluşumlara yol açan sosyal bir soru ortaya çıkardı. TED ولقد أثار ذلك مسألة إجتماعية أعتقد أنها قادت نحو أشكال إجتماعية جديدة.
    Aslında değil, o önemli bir sosyal işaret. TED في الواقع، الأمر ليس كذلك، بل هي إشارة إجتماعية مهمة.
    Öğrencilerimin sorunları var: Hayal bile edemeyeceğiniz sosyal, duygusal ve ekonomik sorunlar. TED يُواجه طلابي مجموعة من المشاكل: مشاكل إجتماعية وعاطفية واقتصادية لم تخطر على بالك قطّ.
    Bir toplum kuruluşuyla ilgili bir şeyde ona yardım etmemiş miydin? Open Subtitles ألم تُقدم له العون بشأن بضعة خدمات إجتماعية أو ما شابه؟
    Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. TED لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه.
    Bak ben, sosyolojik bir deney yapıyorum da bana yardım edebilir misin diye soracaktım. Open Subtitles أنا أقوم بتجربة إجتماعية وكنت أتسائل إن كان بإمكانك مساعدتى لثانية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more