Islahevi hayır kurumumun toplantısı var. | Open Subtitles | هنالك إجتماعٌ لجمعيتي الخيرية لرعاية الشباب |
Bugün çok önemli bir toplantısı var. Üzerinde çok büyük baskı var. | Open Subtitles | لديه إجتماعٌ عظيم اليوم , وهو تحت ضغوط كبيرة |
Savaş danışmanlığı toplantısı varmış ve tüm önderler orada toplanacakmış. | Open Subtitles | ثمة إجتماعٌ لـمجلس الـحرب يقام الليلة. و الزعماء سـيكونون هنالك عن بكرة أبيهم. |
Trafik toplantısı toplantı odasında başlamak üzere. | Open Subtitles | إجتماعٌ ضخم قد بدأ في غرفة المؤتمرات |
Bu akşam bir görüşmem var. Ona merak etmemesini söyleyin. | Open Subtitles | لدي إجتماعٌ مع أحدهم هذه الليلة، أخبروه انني بخير |
Arabamın anahtarını kaybettim. Şehir dışında bir toplantım var. | Open Subtitles | أضعتُ مفاتيح سيارتي، لديّ إجتماعٌ خارج الحرم. |
Otel odasında gizli bir buluşma. | Open Subtitles | إجتماعٌ سريٌّ بغرفة فندق |
İçerik toplantısı, iki dakika içinde, ofisimde. | Open Subtitles | إجتماعٌ لمناقشة المحتوى بعد دقيقتين بمكتبي. |
İçerik toplantısı, iki dakikan var. Benim ofisimde. | Open Subtitles | إجتماعٌ لمناقشة المحتوى بعد دقيقتين بمكتبي. |
Acil OAB toplantısı, bu gece. Tüm arkadaşlarınıza söyleyin. | Open Subtitles | إجتماعٌ طارئٌ لرابطة الآباء الليلة أخبري كل أصدقائك |
Acil OAB toplantısı, bu gece. Tüm arkadaşlarınıza söyleyin. | Open Subtitles | إجتماعٌ طارئٌ لرابطة الآباء الليلة أخبري كل أصدقائك |
Bugün saat 5'de, acil OAB toplantısı var. | Open Subtitles | يوجدُ إجتماعٌ طارئٌ لرابطة الآباء الليلة في الساعة الخامسة |
Herkes yukarı gelsin hemen aile toplantısı yapacağız! | Open Subtitles | الجميع يصعد إلى الأعلى حالاً! إجتماعٌ عائلي. |
Bu resmi bir toplantı ve sen toplantıyı bölüyorsun. | Open Subtitles | هذا إجتماعٌ رسمي وأنت تقاطعينه |
Tamam, burada medeni bir toplantı yapmaya çalışıyorum . | Open Subtitles | حسناً، أنا أدير إجتماعٌ هنا |
Rachel, toplantı olmayacak. | Open Subtitles | حضور الإجتماعِ مع (لوغن)؟ ليس هنالكَ إجتماعٌ يا(ريتشل). |
Lütfen. Çok önemli bir görüşmem var. | Open Subtitles | ارجوكِ، لدي إجتماعٌ مهمٌ حقاً |
Tamam, Bradley ile görüşmem var, ben sana yetişirim. | Open Subtitles | حسناً، لديّ إجتماعٌ مع (برادلي)، سأكون خلفكِ |
Affedersiniz, benim önemli bir toplantım var. Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعذرني ، أنّ يكون هذا إجتماعٌ مهم |
Hayır. David Lee ile bir toplantım vardı. | Open Subtitles | -كلا، لديّ إجتماعٌ مع (دايفيد لي ). |
Bu aslında yolunuzda durmayacağım bir buluşma olacak. | Open Subtitles | هذا إجتماعٌ لن أعترضه |