"إحداهن" - Translation from Arabic to Turkish

    • biriyle
        
    • birini
        
    • birisi
        
    • birinin
        
    • Biri
        
    • tanesi
        
    • Birileri
        
    • birisiyle
        
    • birine
        
    • birisini
        
    • Birileriyle
        
    Baba, yeni biriyle tanışmış olmandan heyecan duyduğumu söyledim zaten. Open Subtitles لقد قلت لك سابقاً أنني سعيدة جداً لأنك تقابل إحداهن
    Bunun yerine onlardan biriyle yattın. Open Subtitles و بدلاً من ذلك لقد أقمت علاقةً مع إحداهن
    Eğer onlardan birini,seni ulusal kanalda becermesini sağlayabilirsen iznimi alabilirsin. Open Subtitles إذا تمكنت من جعل إحداهن تضاجعك على التفاز، لديك مباركتي
    birisi bir elinde yarısı yenmiş bir dondurma külahı ve solunda sarı tüyüyle oklar tutuyordu. TED إحداهن أمسكت بإحدى يديها كوزاً من البوظة كانت قد أكلت نصفه و باليد اليسرى السهام ذات الرِّيش الصفراء.
    birinin son aylarda sondaj kulesi üzerinde çalışan bir eski sevgilisi var. Open Subtitles و إحداهن لديها حبيب سابق كان يعمل في حقل نفطي الشهر الماضي
    Hı hıı, şey, belki de, Biri sandviç yemeyi denemeli. Open Subtitles نعم .. حسنا .. ربما تريد إحداهن أن تأكل ساندويتش
    Bir tanesi Vanity Fair'de oynadı. Bir tanesi bir sahne yıldızının kızı. Open Subtitles احداهن كانت في فانتي فير إحداهن كانت مبتدئة
    Birileri senle sadece beraber taksiye binmekten daha fazlasını yaşamayı hak ediyor. Open Subtitles تستحق إحداهن منك ماهو أكثر من مجرد وضعها في سيارة أجرة
    Kendimi hep böyle düşünürüm, çünkü ne zaman birisiyle bir gelecek düşünsem, hep sonu kötü bitmiştir ben de bu yüzden geleceğe bakmayı bıraktım, ama şimdi seninle... Open Subtitles هكذا كنت أفكر بنفسي, لأنني كلما فكرت بمستقبلي مع إحداهن, أتلقى صفعة على وجهي ..
    Bilin diye söylüyorum, birine eski karıma benziyorsun demek çok da seksi gelmiyor insana. Open Subtitles لمعلوميتك فقط, هذهِ ليست طريقة لإغواء إحداهن بأن تخبرها أنّها تشبه زوجتك السابقة
    Bu akşam biriyle yatmak istediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد أنك تريد من الحصول على إحداهن الليلة
    Bir barda üç saat boyunca biriyle uğraşıp... son içki zamanı geldiğinde işi bitirmeyi dene. Open Subtitles جرب العمل مع إحداهن في البار لمدة ثلاثة ساعات وعندها ستكون على وشك عقد صفقة قبل نهاية المكالمة الأخيرة
    Ben sadece onlardan biriyle ilişkiye girmek istemiyorum.Geç saatlere kadar çalışıyorlar. Open Subtitles أحترمهن، لكني لا أريد علاقة مع إحداهن -لديهن ساعات عمل مقرفة
    ve sonra eskiden lezbiyen olan biriyle evlendin. Open Subtitles كنت شاذا ثم تزوّجت إحداهن والتى كانت بدورها سحاقية
    Bizim zamanımızda okuldan ayrılırdın... kızın birini hamile bırakıp müzik yapmaya başlardın. Open Subtitles ماذا حصلَ لترك الثانوية و جعل إحداهن تحمل، و البدء بمهنة الموسيقى؟
    Yedi kızımdan birini kendisine eş olarak seçmesini istiyorum. Open Subtitles سوف أعطيه خيارا من بين بناتى السبع ليختار إحداهن كزوجه له
    birisi Amerika'da fakir doğmuş. Diğeri ise Amerika'da doğmuş fakat daha şanslı durumda. TED الأولى طفلة من عائلة فقيرة في أميركا؛ والثانية طفلة أميريكة أيضاً، لكن إحداهن ولدت في ظروف أفضل من الأخرى.
    birisi bir şeye bakmak istediğinde elden ele dolaştırdıkları bu göz hariç, hiçbirinin gözü yoktur, bu yüzden o tek gözü paylaşmak zorundadırlar. Open Subtitles لا تملك إحداهن عيون عدا عين واحدة يمررنها لبعضهن البعض حينما ترغب إحداهن لتلقي نظرة على شيء، فعيلهن أن يتشاركونها.
    Bu kızlardan birinin üzerine oynamak zorunda kalırsan bu hangisi olurdu? Open Subtitles إذا كنتِ ستحوّلين إحداهن إلى مخبرة، فمن تختارين؟
    Ama öğretmenlerden birinin yalnız ve koca memeli karısı gelse... Hayır, olmaz. Yaşlı kadınlarla yapacak Biri değilsin Sam. Open Subtitles ولكنى لا أمانع من معاشره إحداهن لن يصلح هذا لأنك ليس من النوع الذى تحبه الفتيات
    Peki, Biri diğerinden nasıl oluyor da %10 daha Fransız çıkıyor? TED كيف من الممكن أن تكون إحداهن عشرة بالمئة فرنسية أكثر من الأخرى؟
    Bir tanesi ölü balık gibiydi gerçi, ama diğerleri profesyoneldi... Open Subtitles إحداهن كانت باردة لكن الأخريات تصرّفن بإحتراف
    Benim şansıma, Birileri "Sevgililer Günü"nü icat etmiş. Open Subtitles ولحسن حظي,00 فقد دعتني إحداهن في يوم الحب
    birisiyle tanışıp uslanması gerektiğini düşündüler. Open Subtitles إعتقدوا أنه يحتاج أن يقابل إحداهن ويستقر
    Yeni Yıl Arifesi'nde birine çıkma teklif edersen ciddi bir ilişkiye başlıyorsun demektir. Open Subtitles لإنك لو طلبت مرافقة إحداهن في ليلة رأس السنة, فذلك كان يعني أنك في علاقة رسمية.
    Ya da olmadığın birşeymişsin gibi davranarak birisini etkilemeye çalışman gibi, ama gerçekte, ...o kişiyi sevmiyorsundur ve asla da sevmemişsindir, ...ve belki de onlar garip kıvırcık saçlı, yargılayıcı insanlardır. Open Subtitles أو ربما تحاول إعاجب إحداهن بتصرفك بشكل مغاير عن طبيعتك بينما الحقيقة أنك لا تحبها و لم تحبها أبداً
    Birileriyle tanışacaksın. Open Subtitles لاتقلق، ستقابل إحداهن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more