Sperm sayım arttı, ayrıca basit şekilleri ve desenleri ayırt edebiliyorum. | Open Subtitles | إحصاء حيواناتي المنوية بتصاعد، وعدت قادراً على معرفة الأشكال والأنماط البسيطة |
sayım yap ve herkesi minibüse bindir. | Open Subtitles | اعمَلُي إحصاء رئيسِي. أدخلي كُلّ شخصِ في الشاحناتِ. |
ABD Nüfus sayım İdaresi'nde çalışan Howard Salt isimli bir federal memur dün Beyaz Saray'ın ön kapısına kadar gelmiş, güvenlik tarafından durdurulmuş, yanlışlıkla kendi silahıyla vurulmuştu. | Open Subtitles | ملح هاوارد، مستخدم إتحادي العمل على إحصاء السكان الأمريكي حصل على بقدر ما البيت الأبيض الباب الأمامي أمس حيث هو توقّف عند الأمن وضرب عرضيا ببندقيته الخاصة. |
Bunu o kadar çok söyledin ki. saymayı bıraktım. | Open Subtitles | قلت ذلك لي العديد من الأوقات أنا سأفقد إحصاء |
Buna rağmen aslında ben istatistik dünyasına biraz geç katıldım. | TED | ولكن في الحقيقة، تحولت إلى عالم إحصاء في وقت متأخر. |
Koca gün yaptığımız tek şey, kale duvarlarını onarmak için taşları saymak. | Open Subtitles | كل ما نفعله طوال اليوم هو إحصاء الحجارة لأصلاح أبواب القلعة |
Popülasyon içindeki diğer türden bakterilerin sayısını öğrenmenin de bir yolu olmalı. | TED | لابد من وجود وسيله لاخذ إحصاء رسمي لبقيه اصناف البكتيريا المتواجدة |
Fikrini değiştirmen için üçe kadar sayıyorum. | Open Subtitles | أنا سأَعطيك إحصاء من ثلاثة لتغيير رأيك |
- Ne tür sırlara? Federal hükümetin, ABD Nüfus sayım idaresi kayıtlarını kullanarak takip ettiği insanların listesi. | Open Subtitles | أسماء الناس التي الحكومة الإتّحادية يتعقّب إستعمال إحصاء السكان الأمريكي. |
Geniş kapsamlı bir sayım değil, sadece kapıdan yapılacak hızlı bir bilgi güncelleme. | Open Subtitles | ليس إحصاء سكان ورقي ممتد، لكن سريع نسخة "من باب لباب" لتجديد سجلاتنا |
O sayım memuru ile nasıl konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | لأنني لا أثق بكِ على الهاتف لقد سمعت طريقة تحدثك مع عاملة إحصاء الفواتير |
Şimdi izin verirseniz, sayım departmanıyla randevum var. | Open Subtitles | الآن إن سمحتما لي, فلدي موعد مع إحصاء الموظفين. |
Hayır, O nüfus sayım memuru... iki yıl önce kayboldu. | Open Subtitles | .. كلاّ، إنّه ضابط إحصاء . اختفى قبل عامين |
Tanık, nüfus sayım uzmanı soy ya da köken uzmanı değil. | Open Subtitles | الشاهد هو خبير في إحصاء السكان، وليسخبيرًافي الأنسابأوالأبوّة.. |
Nüfus sayım Bürosu'nun doldurulmak üzere hepimize gönderdiği sayım formlarını bilirsiniz herhalde? | Open Subtitles | أتعرفون نماذج إحصاء ...السكان تلك التي أرسلها مكتب الأحصاء لنا جميعاً كي نملأها، صحيح؟ |
1977'de ülkemiz intihar edenleri saymayı bıraktı. | Open Subtitles | في عام 1977 توقفت بلادنا عن إحصاء حالات الإنتحار |
Andre Waters'ın 1994 yılındaki konuşmasından bir alıntı buldum: "15. beyin sarsıntımdan sonra saymayı bıraktım. | TED | ووجدت مقالة عنه من عام 1994 حيث قال "اندريه واترز" فيها: "توقفت عن إحصاء ارتجاجات المخ لدي عندما وصلت لسن 15" |
Mark Hansen, UCLA'da bir istatistik profesörü. | TED | مارك هانسن بروفسور إحصاء في جامعة كاليفورنيا، هو ايضاً فني اعلامي |
Ve istatistik ile geldi. | Open Subtitles | وهناك إحصاء عنهم. هناك مقال تناول موضوع تبادل الشركاء |
Yol düzeltmek ve balık saymak birer ilim değildi ama yine de, bu iş beni okyanusa hazırladı. | Open Subtitles | الطرق الملساء و إحصاء السمك لم يكن علماً ولكن بطريقة ما، هذا جهزني للمحيط |
Karabatakların yakaladıkları balıkların sayısını 7'ye kadar hesaplayabildikleri söylenir. | Open Subtitles | فبإستطاعتها إحصاء عدد الأسماك التي تم صيدها حتى سبع سمكات |
Ama sonra bay Inman'la aramızda geçen konuşmaları sayıyorum. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك أحاول إحصاء الكلمات... التى كانت بيني وبين السيد انمان |