Şimdi herşey bittiğine göre Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | بما أن كل شيء إنتهى الآن، هناك شيء أريد إخبارك به. |
O geceyle ilgili Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد شيء أود إخبارك به عن تلك الليلة |
Bence babanın sana söylemek istediği şey senin ne kadar kötü bir gün geçirdiğini anlıyor. | Open Subtitles | أوليفر، ما يحاول أبوك إخبارك به هو أنّه يتفهّم أنّ يومك كان سيئاً |
Dinle Bob, başından beri sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | انصت بوب، هناك أمر لطالما أردت إخبارك به |
Seni daha güvenli bir yere götüreceğiz. - Şimdilik bu kadarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | سنأخذك إلي مكان آمن هذا كل شيء يمكنني إخبارك به الآن |
Sana anlatmaya çalıştığım bu. Burası büyük bir yer. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به هذا مكان هائل. |
Sana söyleyeceğim şeyi, arkadaşına da söylemiştim. | Open Subtitles | أنا بالفعل أخبرت صديقتك ما أنا على وشك إخبارك به |
Hey müdür, size söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | أيها المدير، هناك شيءٌ أريد إخبارك به. |
Ben de sana bunu anlatmaya çalışıyorum. Kimse bir şey yapamaz. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لا أحد يمكنه إصلاح هذا |
Sana söyleyebileceğim tek şey bana söyledikleri. | Open Subtitles | الشىء الوحيد الذى يمكننى إخبارك به هو ما اخبرونى به |
Hazır yalnızken Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا ،نحضى بوقت على إنفراد ثمة شيء أريد إخبارك به |
O zaman o hisse tutunsan iyi edersin, çünkü Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسناً , عليك ان تحاول التمسك بهذا الشعور لأن هناك شىء علىّ إخبارك به |
- Lois, sen bir şey demeden önce, Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لويس , قبل أن تقولي أي شئ هنالك شئ مهم أريد إخبارك به |
Bu düğünün sürümüz için yapılması gereken doğru şey olduğunu söylediğimde Sana söylemem gereken başka bir şey daha vardı. | Open Subtitles | حين أخبرتك أن الزفاف هو الفعل الصائب تجاه قطيعنا ثمّة شيء آخر تعيّن عليّ إخبارك به. |
Madem dürüst oluyoruz, benim de Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | وبما أننا نتحدّث بصدق، هُناك شيء عليّ إخبارك به. |
Jill'in sana söylemek istediği bir şey var. Ne söyleyeceksin Jill? | Open Subtitles | أمي , جيل لديها شيئ تود إخبارك به ما الأمر يا جيل ؟ |
Adımı sevmiyorum ve sana söylemek istemiyorum. Sorun olur mu? | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب إسمي ولا أريد إخبارك به لا باس بهذا ؟ |
sana söylemek üzere olduğum şeyi dünyada sadece üç kişi biliyor. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص فقط في العالم يعلمون ما أنا على وشك إخبارك به |
sana söylemek üzere olduğum bu odadan çıkamaz. | Open Subtitles | ما أنا على وشك إخبارك به لا يُمكن أن يغادر هذه الغرفة |
Size sadece, sonuçların önceden kestirilemeyeceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | كل ما يمكنني إخبارك به هو أنّ النتائج لن يمكن التكهّن بها |
Sana tek bir şey söyleyebilirim... | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنني إخبارك به هو أن الوحوش حقيقية |
Sana anlatmaya çalıştığım şey de bu. Tam başımın üzerinden geçti. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لقدعبرمن فوقرأسي! |
Sana söyleyeceğim şeyi kimsenin duymasını istemiyorum. | Open Subtitles | ما أنا على وشك إخبارك به لا أريد من أحد أن يسمعه |
Bir süredir, size söylemek istediğim bir şey vardı, hanımefendi. | Open Subtitles | هناك شيء كنت أريد إخبارك به من فترة.. |
Ben de sana bunu anlatmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | وما أحاول إخبارك به |
Sana söyleyebileceğim tek şey, onu ziyaret edebilme izni olan kişiler sadece aile mensupları. | Open Subtitles | كل ما يمكنني إخبارك به هو أن الزوار الوحيدين المسموحين بزيارتها هم أفراد عائلتها. |
Ben de sana bunu söylemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | ذلك ما كنت أحاول إخبارك به فيما مضى. |