Yaklaşık bir ay önce kedilerce kaçırıldı. Artık yaşlanmıştı zaten. Emekli olmak zorundaydı. | Open Subtitles | تم إختطافه, و لم يكن فى أفضل حالاته لذلك إضطر إلى التقاعد |
Bir beyefendi, büyük bir mağazadan öğle yemeği sırasında kaçırıldı. | Open Subtitles | رجلٌ تم إختطافه وقت استراحة غذائه عبر مستودعات الشعبة |
Öldürülen güvenlik görevlilerinden birinin oğlu.Öğleden sonra evinin oradan kaçırılmış. | Open Subtitles | ابن أحد الحراس الموتى. تم إختطافه في وقت سابق قُرب منزله بعد الظهيرة. |
CIA bülteninden anladığım kadarıyla oğlun kaçırılmış. | Open Subtitles | على قدر فهمي لنشرة المخابرات المركزية أن إبنك تم إختطافه |
Tüm yolculuk boyunca huysuz moruklar gibiydin hem de kaçırılan yabancı bir manyak yüzünden. | Open Subtitles | لقد كنت غاضب بحق الجحيم طوال الرحلة كل ذلك بسبب الغريب الغبي الذي تم إختطافه. |
Hopewell'deki evinden kaçırılması olayı Amerika'ya karşı bir meydan okumadır. | Open Subtitles | كان إختطافه من عقر داره بمثابة تحدّياً بالنسبة إلى "أمريكا". |
Polisin çocuğu yakalaması, onun da... sizin kıçınızı kurtarmak için kaçırıldığını polislere anlatması sizce uygunsa. | Open Subtitles | لأن االسلطات سوف تستلم الفتى وتعرف أنه تم إختطافه ويخبرهم أنك إختطفته كي تنقذ نفسك هل هذا معقول |
Saklandığı yerden bir Alman kurtarma timi tarafından kaçırıldı ve Hitler'e götürüldü. | Open Subtitles | لقد تم إختطافه من سجنه على يد (فرقة إنقاذ ألمانيه وأُعيد إلى (هتلر |
Ancak, Hyun Joon'un gönderdiği adamlar tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | ويتم إختطافه على أيدي رجال (تم إرسالهم من قبل (هيون جون |
Bir dedektifim kaçırıldı. | Open Subtitles | لدينا عميل تم إختطافه |
Dün gece Komiser Hans Pettersson kaçırıldı. | Open Subtitles | قائد الشرطة (هانز بيترسون) تم إختطافه في الليلة البارحة |
kaçırılmış olabilir mi? Bekarlığa veda partisine benziyor. Yoksa ikinci evliliğini Anna Nicole Smith ile mi yapıyor? | Open Subtitles | تم إختطافه ؟ سنكون في غاية الإمتنان لمن يدلي بإي معلومات |
kaçırılmış birini bulmak zamana karşı bir yarıştır. | Open Subtitles | العثور على شخص تم إختطافه هو سباق ضد الوقت |
Polis raporuna göre Perşembe 22:00'da kaçırılmış ve ertesi gün 9:00'da bir parkta bulunmuş. | Open Subtitles | و قيل في تقرير الشرطه تم إختطافه ليلة الخميس الساعة 10: 00 |
Le Chiffre'in arkasındaki organizasyon tarafından kaçırılmış. | Open Subtitles | تم إختطافه من قبل المنظمة خلف "لو شيف". |
Çünkü her zaman kaçırılan ikinci ve üçüncü bir çocuk oluyor. | Open Subtitles | لأن هناك طفل ثانٍ يتم إختطافه دوماً... وبعدها طفل ثالث. |
Ama kayınbiraderimin kaçırılması teknik olarak tepki vermem gereken bir şey değil. | Open Subtitles | ...هذا يتطلب أن أتصرف بطريقة مبالغ بها ...و لا أعتقد أن هذا ممكناً أن أتصرف بطريقة مبالغ بها لأن زوج أختي، تم إختطافه |
Hopewell'deki evinden kaçırılması Amerika'ya meydan okumaktı. | Open Subtitles | كان إختطافه من عقر داره بمثابة تحدّياً بالنسبة إلى "أمريكا". |
- Arabamdayım ve radyoda gevezelik yapan polis 100 yaşında moruğun motosikletli bir haydut tarafından kaçırıldığını söyledi. | Open Subtitles | مرحبا ، أنا جالس في السيارة هناك شرطي يتحدث عن شخص يبلغ 100 سنة تم إختطافه من قبل عصابة راكبي الدراجات النارية |
Çünkü babasının kaçırıldığını söylemiş. | Open Subtitles | لأنها قالت أن والدها قد تم إختطافه |
Bu görüşmenin amacı kaçırılışını aydınlatmak ve onun yardımıyla kaçıranların yerini belirlemekti. | Open Subtitles | ان الغرض من هذه المقابلة هو الحصول على تقرير عن إختطافه ولمساعدته في تحديد مكان خاطفينه |
Onunla buluşup niye onu kaçırmaya çalışsın? | Open Subtitles | لقد تقابلت معه ومن ثم حاولت إختطافه ؟ لماذا ؟ |
Kaçırıldıktan sonra bir iki saat içinde öldürülmüş aynı tarz Frankie Clayvin davasında da vardı. | Open Subtitles | لقد قُتل بعد ساعتين من إختطافه نفس الأسلوب كما في قضية فرانكي كلايفين |