"إخفائه" - Translation from Arabic to Turkish

    • saklamaya
        
    • saklamak
        
    • sakladığı
        
    • sakladığını
        
    • örtbas
        
    • saklayabilirim
        
    • gizli
        
    • saklamayı
        
    • saklıyorsun
        
    • gizlemeye
        
    • sakladıklarında
        
    Kızılı yeniden görmek çok güzel. Artık saklamaya da gerek yok. Open Subtitles من الجيد رؤية الأحمر مجدداً لا فائدة من إخفائه بعد الآن
    Bize söylemeniz gerekiyor, bu alanda birinin saklamaya çalıştığı en kötü şey ne olabilir? Open Subtitles ولكنك يجب أن تخبرنا, عن أسوأ شيء يُمكن أن يودّ إخفائه شخصٌ بهذا المكان؟
    Evet, herkesin meraklı gözlerden saklamak istediği bir şeyleri olur. Open Subtitles نعم، كل شخصٍ لديه أمراً ضع الجملة هنا يريد الإستمرار في إخفائه من العيون المتطفلة ضع الجملة هنا
    Ama hiç kimsenin bulmasını istemeyip de sakladığı şey neydi acaba? Open Subtitles أجل لكن ماذا يحاول إخفائه ولا يريد أن يجده أحد ؟
    Güvendiği tek kişinin ben olduğumu söyledi. Sonra bana parayı nereye sakladığını söyledi. Open Subtitles قال أنّي موثوقته الوحيدة، ثم أخبرني بمكان إخفائه المال.
    İlacı örtbas etmesi için Ronnie'ye servet vadettiler ama reddetti. Open Subtitles لقد عُرٍضت ثروة على (روني) قصد إخفائه للدواء، لكنه رفض.
    Çünkü eğer yazabiliyorsam geçmişe gidip muskayı bularak günümüzde bulabileceğim güvenli bir yere saklayabilirim. Open Subtitles لأنه إن كان بإمكاني هذا، فسيمكنني العودة للماضي وإيجاد الحجاب و إخفائه في مكان آمن بحيث أستطيع إيجاده في الحاضر
    Hayır. saklamaya çalıştığı duygusu küçümsemeydi. Open Subtitles كلاّ فالإحساس الذي كان يحاول إخفائه هو الإحتقار
    saklamaya çalıştıkları şeyi ifşa etmeliyiz. Open Subtitles نحن سنفضح ما كانوا يريدون إخفائه ولكن عليكِ أن تخبريني ماذا كان ذلك؟
    Bana sormuş olsaydı, alabileceğini söylerdim ama benden saklamaya çalıştı. Open Subtitles إذا سألني فحسب لقلتُ بالتأكيد، لكنّه حاول إخفائه عنّي
    Katil, komşularının çöp kutusuna saklamaya çalışmış. Open Subtitles القاتل حاول إخفائه في سلة القمامة للجيران.
    Bu belirgin bir imza bırakan ve bunu ne saklamaya ne de hafifletmeye çalışan bir katil. Open Subtitles هذا قاتلٌ تركَ توقيعاً متميزاً وعندها حاول تخفيفهُ أو إخفائه
    saklamaya çalışabilirsin, ama kabul et ki sen bir nefret insanısın. Open Subtitles يمكنك أن تحاول إخفائه لكن لنواجه الامر، أنت حقود
    Tek yapmamız gereken annem markete gidene dek bunu saklamak. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو إخفائه عن أمنا حتى تذهب إلى المتجز
    Bu kitap düşünülenin yarısı kadar bile güçlüyse ilk önceliğimiz buradan götürüp güvenli bir yere saklamak. Open Subtitles إذأ كان هذا الكتاب بنصف الخطر الذي يعتقده الجميع, إذن إخراجه من هنا و إخفائه في مكان آمن هو أولويتنا القصوى
    "Başıma böyle bir şey gelirse, saklamak istemiyorum özellikle de bizim için önemli olan insanlardan" dedi. Open Subtitles قال "ان حدث أي آمر مماثل لهذا لي، لا أريد إخفائه خصوصًا إلى الناس الذين يعنّون شيء ما بالنسبة لنا"
    Babamın sakladığı şey vergi borcu mu yani? Open Subtitles هذه هي ؟ هذا مايحاول والدي إخفائه تخلّف في الضرائب ؟
    Güvendiği tek kişinin ben olduğumu söyledi. Sonra bana parayı nereye sakladığını söyledi. Open Subtitles قال أنّي موثوقته الوحيدة، ثم أخبرني بمكان إخفائه المال.
    Her şeyin örtbas edildi. Open Subtitles و كل شيئ تم إخفائه
    Anahtarın yerini söylersen içindekileri senin için saklayabilirim. Open Subtitles لو تخبرني أين هو المفتاح لتمكنت من إخفائه لك.
    İkimizin bildiği bir şey var. gizli tutulması için sayısız hayat ve tonlarca para harcadığımız bir şey. Open Subtitles نعرف أنا وأنت شيئاً ضحينا في سبيل إخفائه بالأرواح والمال الكثير
    İkimizi de korumak için inancımı saklamayı kabul ettim. Open Subtitles وافقت على إخفائه لحمايتنا على حد سواء
    Ve yalan testine girebileyim diye sen de bunu benden saklıyorsun. Open Subtitles وهذا ما أردتم إخفائه عنّي حتى يمكنني أن أخضع لاختبار كشف الكذب
    Buna bana verdin, çünkü gizlemeye çalışırken seni yakaladım. Open Subtitles لقد أعطيت هذا لي لأنني كشفتك و أنت تحاول إخفائه.
    Bu da insanların bir şey sakladıklarında yaptıkları bir şeydir. Open Subtitles و هذا مّا يفعله البشر، حينما يكون لديهم مّا يودّوا إخفائه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more