"إذاً لمَ" - Translation from Arabic to Turkish

• O zaman neden
• Peki neden
• O zaman niye

O zaman neden birinin ölümüne hüküm vermiş gibi hissediyorum?
إذاً لمَ أحس وكأنني حكمت على شخص ما بالموت ؟

O zaman neden ben düz lastik yazmak mümkün oldu?
إذاً لمَ استطعت أن أكتب الإطار المثقوب ؟

Peki, O zaman neden eve dinlenme değil mi?
حسناً ، إذاً لمَ لست ترتاحين في المنزل ؟

-Erkek okulu. - Peki neden herkes elbise giyiyor?
إنها مدرسة للصبيان إذاً لمَ يرتدي الجميع فساتين؟

Peki neden bir sürü korkunç,tırsınç hayaletin yaşadığı bu yere geldik?
إذاً لمَ نحن هنا مع كل هذه الأشباح المخيفة في مكان معيشتها ؟

O zaman niye fısıldaşıyordunuz?
إذاً لمَ تهمس أيها التلميذ الخائف؟

O zaman neden polislerden kaçtığını söylemiyorsun?
إذاً لمَ لم تقل بأنه كان يهرب من الشرطة؟

O zaman neden üstüne kusasın? Tamam, herkes otursun yerlerine.
إذاً لمَ ستفعلين ذلك؟ حسناً، الجميع، الزموا أماكنكم

O zaman neden benim yarım akıllı oğlum kıçının dibinden ayrılmıyor?
إذاً لمَ يواصل إبني المخبول اللحاق بها ؟

O zaman neden içeri girdikleri arabayı kullanmıyorlardı?
إذاً لمَ لمْ يستخدما السيّارة التي قدما بها؟

O zaman neden 5 farklı hukuk kliniğinden senin dosyanı soran aramalar aldım?
إذاً لمَ اتصلت بي 5 مراكز تبرئة يسألونني عن قضيتك؟

Öyle mi? O zaman neden restorana gelip beni durdurmuyorsun?
، إذاً لمَ لا تأتي إلى المطعم لتوقفني ؟

O zaman neden onu olması gereken yere koymuyorsun?
إذاً لمَ لا تضع هذا الرقم في مكانه؟

O zaman neden gidip arkadaşın Dillon'ı bulmuyorsun ve beni yalnız bırakmıyorsun?
إذاً لمَ لا تذهب وتجد صديقك ديلون) وتدعني و شأني ؟ )

O zaman neden onun yerine seninle konuşuyorum?
إذاً لمَ أتحدث إليك بدلاً منها؟

O zaman neden zor bulunur sadık bir evlât gibi görünerek bana yardım etmiyorsun?
إذاً لمَ لا تُساعدني و أن تبدو لي ... بصدق اِبنـاً موالياً ؟

O zaman neden Merill Lynch'deki Larry'i, Morgan Stanley'deki Kenny'i ya da nereden olduğunu bildiğin Howard Jaffe'i aramıyorsun?
إذاً لمَ لا تتصل بصديقك (لاري) في (ماريل لانش) أو (كيني) في (مورغان ستانلي) أو (هاورد جافي)، تعرف المكان

Peki neden bütün yaz bu saçmalıkları dinledim?
إذاً لمَ كنت أستمع لكل ذلك الهراء طيلة الصيف؟

Ona kavga ettiğini söylediler. Peki, neden en iyi olduğun işi yapıp ona yalan söylemiyorsun?
إذاً لمَ لا تفعل ما تفعله دائماً وتختلق عذراً وتخبرها أن الأمر ليس صحيحاً؟

Peki neden mutlu değilim?
إذاً لمَ لا يحدوني شعور جيد بشأنه ؟

- O zaman niye bir teklif ile arıyorsun?
إذاً لمَ تتصّل بعرض على الإطلاق؟