Yarın eğer doktora gidersen, herneye ihtiyacın olursa beni ara. | Open Subtitles | على أية حال إتصلي بي إذا ذهبت إلى الطبيب غدا |
Eğer şimdi gidersen, bir daha hiçbir şekilde Avatar Hali'ne giremeyeceksin. | Open Subtitles | إذا ذهبت الآن لن تتمكن من الدخول في حالة الأفاتار أبدا |
Eve gidersem, evde yalnız olduğum için benim peşime düşer. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى المنزل سيأتي خلفي لإنني وحيدة في المنزل |
Kendim gidersem onu bulabilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكنني إيجادها إذا ذهبت بنفسي |
Papua Yeni Gine'ye gidip 90 metre su altına inerseniz | TED | إذا ذهبت إلى بابوا، غينيا الجديدة، ونزلت إلى 300 قدم، |
Hayır,ben değil. Eğer ben gidersem, Bu Robert için bir utanç kaynağı olur. | Open Subtitles | لا، ليس أنا إذا ذهبت سيكون الوضع محرجا لروبرت |
Bu, öğrencileri devam etme konusunda heveslendirdi ve ayrıca herkesin aynı anda aynı şey üzerine çalıştığı anlamına geliyordu. Eğer bir tartışma forumuna giderseniz, Birkaç dakika içinde bir arkadaşınızdan cevap alabiliyordunuz. | TED | وقد دفع هذا الطلاب للمضي قدماً وكذلك عنى أن الجميع يعملون على نفس الموضوع في نفس الوقت لذلك إذا ذهبت إلى منتدى النقاش يمكنك الحصول على الاجابة من نظير لك خلال دقائق |
Geleceğe gidersen, burada kalanlar için işleri karıştırmaz mısın? | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى المستقبل هل يمكن العبث به و تغيره؟ |
Üstelik, şimdi gidersen, 48 saat içinde yakalanırsın. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، إذا ذهبت الآن سيتم القبض عليك في غضون 48 ساعة. |
gidersen, dönüşte bizim orada uyursun. | Open Subtitles | إذا ذهبت معه يمكنك النوم في بيتنا عندما تعود. |
- Yani... sen polise gidersen... ve ben olanları inkar edersem, hiçbir şey yapmadım dersem. | Open Subtitles | إذا ذهبت للشرطة كما تقول سوف أنكر أى شئ بخصوص العملية |
Münih'e git. Münih'e gidersen, bir eskort ayarlayabilirim. | Open Subtitles | إذهب إلى ميونيخ، إذا ذهبت إلى هناك يمكنك أن تحصل لي على الموافقة. |
Polise gidersem, suçu benim üstüme yıkarlar. | Open Subtitles | ، إذا ذهبت للإدلاء بما رأيته سيلفقونها لي |
Oraya gidersem, ondan 24 saat içinde kurtulabileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال اننى إذا ذهبت إلى هناك فسوف ينزعها من فوق ظهؤى فى 24 ساعة |
Özel izin almak için Şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى الرجل البدين لشراء ترخيص خاص فسوف يريد معرفة السبب. |
Hastaneye gidip hakkında kayıt bulabilmek umuduyla ameliyat öncesi ve sonrası ziyaretlerini araştırdım ve ziyaretçi kayıtlarını bulmayı başardım, şuna bir bak. | Open Subtitles | ربما حتى مع موظفين آخرين في المستشفى إذا ذهبت إلى هناك للتحقق من زياراته قبل وبعد العملية لأرى أي ملاحظات كتبت عنه |
Pekala oraya gidip onunla konuşamaya bir şey demiyor musun? | Open Subtitles | حسناً, أذن لن تهتمين إذا ذهبت أليها وحاولت التكلم معها؟ |
Eğer ben gidersem düşüncelerimi okur. Yalan söylediğimi düşünür, işi aceleye getirir. | Open Subtitles | إذا ذهبت وحرر أفكاري سيحاول إنهاء الأمر أسرع |
Eğer İrlanda'nın kırsal bölgelerine giderseniz ve yaşlı bir bayana adres sorarsanız, kentin bütün simgeleri hakkında birkaç detaylı İrlanda hikayesine kendinizi hazırlayın. | TED | إذا ذهبت إلى الريف الإيرلندي و سألت سيدة مسنة عن الاتجاهات، حضر نفسك لقصة إيرلندية مفصلة عن كل معالم الطريق، حسنا؟ |
Sizi temin ederim Maestro, şayet ben gitsem bile, asla gelmeyecek. | Open Subtitles | أود أن أؤكد لكم، المايسترو أنها لن تأتي، حتى إذا ذهبت. |
Eğer aslanlar giderse, sol yakadaki antilopları yerler, bu yüzden onlar kalıyor ve iki antilop karşıya geçiyor. | TED | إذا ذهبت الأسود، ستأكل الحيوان البري في اليسار، لذا ستبقى وسيعبر الحيوانان البريان بدلاً منهما |
Ve iş o noktaya gelirse ifade vermeye niyeti olmalı. | Open Subtitles | وعلية أن يكون مُستعدا أن يـشهد إذا ذهبت لـذلك البـعد |
O yöne gidersek okyanusa doğru gideceğimizi söylüyor... | Open Subtitles | يقول إذا ذهبت لذلك الطريقك، أنت فقط ستذهب أبعد داخل البحر. |
Eğer Sweetwater'e gelirsen, otele gel ve benimle temas kur. | Open Subtitles | قال إذا ذهبت إلى سويتوتر اتحقق في الفندق، سأكون مع متصل |
Aşağı inerseniz, geniş bir itici kuvvet alanına sahip olursunuz. Yukarı çıkarsanız, kanatlar o kadar geniş değil, ve kalkması daha kolay. | TED | حتى إذا ذهبت إلى أسفل، لديك مساحة كبيرة من الدفع. وإذا صعدت، الأجنحة ليست كبيرة ، وأنه من الأسهل الصعود. |