"إرثاً" - Translation from Arabic to Turkish

• miras

Tek telini dilenirdi saçlarının anmak için Sezar'ı ve ölürken de değerli bir miras diye bırakmak için çocuklarına.
أجل، ولتسابقوا من أجل شعرة من رأسه للذكرى، ثم ذكروها في وصيتهم عند موتهم.. لمن خلفهم باعتبارها إرثاً عظيماً

Chaz Reinhold, düğün çapkınlığının kutsal kurallarını 12 sene evvel bize aktardığında, bize bir miras bıraktı.
عن التطفل في الأعراس قبل 12عاماً فقد منحنا إرثاً

Ama aynı zamanda milyonlarca insanı etkileyen bir miras bıraktı.
ولكنه قد ترك إرثاً ليؤثر على ملايين الناس

- miras almayacağım ben. - Tabii yeni bir mirasçı yapmazsan.
أنا لا أحمل إرثاً - إلا إذا صنعت واحداً لأجلك -

miras bırakmak Gerçekleşmemiş hedeflerin ve yarım önlemlerin toplamı.
تاركةً خلفها إرثاً من الأهداف غير المحققة والتدابير المؤقتة

Doğum günümde durup dururken bana miras nasihati veresin mi geldi?
مع ذلك صدف أنك عرضت علي إرثاً في عيد ميلادي؟

1930'larda Moskova'da yazılıp siyasi hiciv, tarihi kurgu ve esrarengiz mistisizm ile gerçeküstü biçimde harmanlanan bu eser, 20. yüzyılın en iyi ve en tuhaf romanlarından biri olarak miras oluşturdu.
والتي كتبها في موسكو في الثلاثينيات المزيج السريالي من السخرية السياسية والتاريخ الخيالي والتصوف الغامض صار إرثاً لواحدة من أعظم روايات القرن العشرين وأغربها.

.. ama ardında yeni bir Çin in kurulması için bir miras bıraktı
لكنه ترك ورائه إرثاً لبناء "الصين" المستقلة الجديدة.

Tüm bu düşmanlığı bitirmek ve anneme bir miras bırakmak için.
لأوقف كل هذا العداء وأترك إرثاً لوالدتي

Buraya miras bırakabileceğimiz bir şey inşâ ediyoruz Finn.
نحن نبني شيئاً ...هنا ، فين ، أنت وانا إرثاً

Oğlum için bir miras hazırlıyorum burada.
أنا أبني إرثاً لإبني

- Size cömert bir miras bıraktı.
لقد ترك لك إرثاً سخياً.

Ve size savaşmaya layık bir miras bıraktı.
و تركت لكم إرثاً مناسباً

Chloe bir miras'ı aldığımızı mesaj atmıştı. Doğru mu bilmiyordum.
راسلتني (كلوي) وقالت أننا ضمينا "إرثاً" كنت أجهل حقيقة وجود هذا

- Sahte bir miras bırakmayı?
تترك خلفك إرثاً زائفاً؟

Arkamda bir miras bırakmak istiyorum. Ne güzel.
وأدرك أنه يجب أن أخلد إرثاً

Babamın gurur duyacağı türden bir miras.
إرثاً سيفتخر به والدي.

Chaz Reinhold, düğün çapkınlığının kutsal kurallarını 12 sene evvel bize aktardığında, bize bir miras bıraktı.
عندما أعطانا (تشاز راينهولد) قواعد التطفل على الأعراس المقدسة... قبل 12سنة, كان قد أعطانا إرثاً

Bir miras bırakmak istedim.
-أريد أن أترك إرثاً

Bir miras bırakmak istedim.
أردت أن... أترك إرثاً.