| - İşte ünlü bir terörist olmanın bedeli de budur. | Open Subtitles | هذا ثمن أن تكون إرهابياً شهيراً لم تكوني لتفعلي هذا |
| Ölülerin sayısı bilinmiyor, ancak kaynaklar, olay sırasında binanın içinde 20'ye yakın terörist olduğunu bildirdi ve görünüşe göre aralarından kurtulan olmamış. | Open Subtitles | عدد القتلى غير معروف ولكن المصادر تقول أنه ربما يكونوا حوالي 20 إرهابياً |
| terörist tehdit uyarısına gidecek bir memur önce kendine şunu sormalı... | Open Subtitles | الضابط الذي يتلقى تهديداً إرهابياً يجب أن يسأل نفسه، |
| Eğer onun terörist olmadığını iddia ediyorsan neden onu buraya getirip kendisini açıklama şansını göstermiyorsun? | Open Subtitles | إن كنت تدّعين بأنه ليس إرهابياً لما لا تحضرينه هنا ليفسّر ذلك؟ الآن |
| Olayın kaza mı, terör eylemi mi olduğu henüz netlik kazanmadı. | Open Subtitles | سواء كان حادثاً أو عملاً إرهابياً يبقى السؤال |
| Listede adım var, ama ben terörist değilim. | Open Subtitles | أنا مسـجلٌ في الـقائمة ، ولكني لستُ إرهابياً |
| Kendisi bir terörist olarak kabul edilen ölü bir adamın ifadesi var. | Open Subtitles | شهادة من رجل ميت كان هو نفسه إرهابياً معترفاً بذلك. |
| Ve ona Sam'ın terörist olmadığını, ve babasının olmadığını da söyle. | Open Subtitles | حتى يتمكن من إخبار الجميع ان ابني سام ليس إرهابياً و أباه أيضاً ليس إرهابي |
| Bu ülkeye karşı bir terörist saldırıya olanak sağladı. Bu da savaş nedenidir. | Open Subtitles | لقد يَسّر هجوماً إرهابياً ضد هذه البلاد هذا عمل حربي. |
| Şu anda FBI'ın şüphelendiği kimse yok ama söylentiler bunun bir terörist saldırı olduğu yönünde. | Open Subtitles | لا يوجد مشتبهين لدى المباحث الفيديرالية الآن لكن تدور إشاعات على أنه قد يكون عملاً إرهابياً |
| İki hafta önce kanunsuz karşıtı bir ofise bombalı terörist saldırı gerçekleştirildi. | Open Subtitles | قبل أسبوعين، قصف مكتباً لكارهي المقتصّين، كان عملاً إرهابياً واضحاً |
| Bu sabah sorguladığın mahkûm, o da bir terörist miydi? | Open Subtitles | والسجين الذي أستجوبته هذا الصباح كان إرهابياً أيضاً؟ |
| terörist olamaz. Bu daha çok sizin işiniz. | Open Subtitles | ربما يكون إرهابياً ولكنك ستكون قادراً على معالجة الأمر |
| Sudan terörist faaliyetlere destek olduğundan sorun olacak. | Open Subtitles | ستكون هذه مشكلة، لقد رعت السودان نشاطاً إرهابياً |
| Tüm saygımla Sayın Başkan, bana terörist yaftası vurup beni aranan bir adam yapan sizin Dışişleri Bakanlığınızdı. | Open Subtitles | رغم احترامي الشديد لك سيدي الرئيس وزارتك هي من صنفتني إرهابياً وجعلت مني رجلاً مطلوباً |
| Ne olduğunu anlamıyorum bir türlü. Ama hayır, bence terörist değil. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يكون ولكن لا، لا أظنه إرهابياً |
| Kaşarlanmış bir terörist olmadığını bildiğimize göre onun korktuğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لقد اختفى عن سطح الأرض الآن بمعرفة أنه ليس إرهابياً قاسي الفؤاد، |
| O bir sahtekâr, evet ama genel manada terörist olarak kabul edeceğimiz biri değil. | Open Subtitles | إنه محتال، أجل ولكنه ليس شخصاً نعتبره تهديداً إرهابياً والمخططات الكبرى للعمليات |
| terör girişimi olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | لتحديد ما إذا كان الوضع مشروعاً إرهابياً |
| Senin kilik degistirmis bir terorist olmandan supheleniyor ve hepimizi öldürmeyi planliyor olmandan. | Open Subtitles | قلق بخصوص أن تكون إرهابياً وتخطط لقتلنا جميعاً |
| Bir adamın teröristi diğer adamın özgürlük savaşçısı oluyor. | Open Subtitles | الذي يعتبر إرهابياً في نظر أحدهم يعتبر مناضلاً للحرية في نظر غيره |
| Ya gerçekten teröristse mi? | Open Subtitles | ماذا إذا كانَ إرهابياً حقاً؟ |