"إستقلت" - Translation from Arabic to Turkish

    • istifa
        
    • bıraktım
        
    • bıraktın
        
    • ayrıldım
        
    • Bırakıyorum
        
    • bıraktıktan
        
    - Senin gibi bir adam karşısında, istifa edersem durumu düzelteceğimi düşündüm. Open Subtitles مع رجل مثلك إن إستقلت. فأن هذا يحسن الأمور بيننا
    Altı ay öncesine kadar Rus Hükümeti Güvenlik Bakanı iken karşılaştığın suçlamalardan sonra istifa ettin. Open Subtitles وزير أمن بالحكومة الروسية الجديدة قبل ستّة شهور حتى إستقلت بسبب التهم التي إتهموك بها، عدواني‏
    Bak, eğer ben istifa edip seni bırakmış olsaydım ve sen futbol veya porno üzerine bir obje arıyor olsaydın, sana yardım ederdim. Open Subtitles إنظري لو أني إستقلت وتركتك هناك وأنتِ كنتِ تبحثين عن تحفة عن كرة القدم أو الدعارة سأساعدك
    Ladyjaan, Kapadia'daki işimi bıraktım. Open Subtitles . سيدة جان ، لقد إستقلت من عملي مع كباديا ميمساهيب
    Yolculuğumuzdan kısa süre sonra bakıcılığını bıraktım ama arkadaşı olmaya devam ettim. Open Subtitles بعد هذه الرحلة بقليل لقد إستقلت عن وظيفتي كراعي ولكني أكملت معه كصديق
    İşini bıraktın, şimdiye kadar hiç aklına gelmeyen şeyleri düşünüyorsun. Open Subtitles إستقلت من عملك لديك أفكار لم تراودك من قبل.
    Leylak'tan onun yüzünden ayrıldım. Open Subtitles إستقلت من العمل في حانة الأرجواني بسببه
    Ama siz Cumberland anlaşması bozulmadan hemen önce istifa ettiniz. Open Subtitles [ لكنك إستقلت قبل الحصول على صفقتك بــ [ كمبرلاند
    Karsten Allied'tan istifa ettiniz. Bunu biliyoruz. Open Subtitles لقد إستقلت من شركة إنشاءات كارتسن نحن نعرف
    Ben de komedyen olmak için istifa ettim, insanları güldürmek için çünkü güldükleri zaman kendilerini iyi hissederler. Open Subtitles لذا إستقلت لأصير ممثل هزلي لأجعل الناس تضحك لأنهم حين يضحكون، يشعرون بإرتياح
    Bu, istifa etmemin başlıca sebeplerinden olan saçmalıklara benziyor. Open Subtitles هذا نفس الهراء الذي إستقلت بسببه من البداية
    - İstifa ettin. - Zor şehir. Open Subtitles ـ حسنا، لقد إستقلت ـ بلدة قاسية
    "benimle bir daha asla öyle konusma, ya da istifa eder ve yeteneklerimi baska yerde devam ettiririm, gercekten." Open Subtitles "لا تتحدث معي بهذه الطريقة مرة أخرى و إلا إستقلت و أخذت موهبتي إلى مكان آخر، سأفعل"
    Ama şununla başlıyorum bugün Buy More'dan istifa ettim. Open Subtitles و لكنننى سأبدأ بهذا لقد إستقلت من "باى مور" اليوم
    Çalıştığım yerin tek umurunda olan şeyin mahkumiyet oranı olduğunu anladığımda bıraktım. Open Subtitles لقد إستقلت عندما لاحظت أنني أعمل لصالح مكتب يهتم أكثر بالإدانة بدلًا من البراءة
    Devam edebilirdim ama bıraktım. Open Subtitles كان يمكن أن أستمر لكنني إستقلت
    Sanırım bunun tekrarlanmasından korktum bu yüzden... işi bıraktım. Open Subtitles أعتقد أنّني كنتُ أخشى أن يحدث ذلك مجدداً، لذا... إستقلت...
    İşini bıraktın, şimdiye kadar hiç aklına gelmeyen şeyleri düşünüyorsun. Open Subtitles إستقلت من عملك لديك أفكار لم تراودك من قبل.
    O zaman niye bıraktın? Open Subtitles لماذا إستقلت إذاً ؟
    İşini neden bıraktın? Open Subtitles لماذا إستقلت من عملكِ؟
    - Biraz daha çalıştım. Sonra ayrıldım. Open Subtitles نعم،لقد عملت بعد هذا قليلا ثم إستقلت
    ayrıldım. Ben işe bir amaç için girdim. Hangi amaç? Open Subtitles اوه, لا, انا لم يتم طردى،انا إستقلت انا قبلت تلك اوظيفة من البداية،إحتيالاً...
    Bırakıyorum! İstifa ediyorum! Kovuldum! Open Subtitles أنا إستقلت أنا طُردت
    İşi bıraktıktan, bankadaki tüm paramı çekip yollara düştüğümden beri bu anın gelmesini bekliyordum. Open Subtitles مُنذ... ، مُنذ أن إستقلت مِن عملي وأنهيت حسابي البنكي... وإتجهت إلى الطريق، وكُنت أنتظر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more