Karşı görüşleri yasadışı bırakmak ve susturmak isteyenlerin karşısında durabilmek için yeterince cesur olmamızı gerektirecek. | TED | سوف يتطلب ذلك أننا نتحلى بالشجاعة الكافية للوقوف في وجه الناس الذين يحاولون إسكات أو نزع الشرعية عن الأصوات المعارضة. |
Ve şirketin gıcırdayan tekerlekleri niçin susturmak istediğini herhangi biri anlayabilir. | TED | ويستطيع الواحد منا أن يفهم لماذا قد ترغب الشركة في إسكات عجلة صارخة. |
Sanırım 5 bin herkesi mutlu ve sessiz kılar. | Open Subtitles | سيتطلب إسكات وإسعاد الجميع خمسة آلاف على الأقل |
Göğsündeki aygıt Goa'uld'un konukçusunu susturma yeteneğini bastırır. | Open Subtitles | الجهاز حول صدره يمنع قدرة الجوؤولد على إسكات مضيّفه |
Şu aptal köpeği susturur musun? | Open Subtitles | تستطيعين إسكات الكلب اللعين؟ |
Bu arada annesi bebeği sertçe susturmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أثناء ذلك كانت الأم تحاول جاهدة إسكات طفلها |
O zaman bize tehdit oluşturanları susturmamız gerek. | Open Subtitles | ثم سيجب علينا إسكات كل من يهددونا |
Şu köpeği susturabilir misiniz? | Open Subtitles | ألا يمكن إسكات هذا الكلب ؟ |
- Kes bu dedikoduyu. - Tüm kasabayı susturamazsın. | Open Subtitles | فلتتوقفي عن تلك الإشاعات القديمة - لا يمكنك إسكات المقاطعة بأكملها - |
POW'ler hakkındaki inkar etme politikalarını devam ettirmek için, ...bu politikayı uygulayan adamları susturmak gerekiyordu. | Open Subtitles | للحفاظ على سياستهم السرية بشأن التنكر للأسرى, والذي تطلب إسكات الرجل الذي قام بهذه السياسة. |
Ama Terence Black'in susturmak istediği ilk kişi bu akrabalığı ortaya çıkarabilecek tek insandı. | Open Subtitles | ولكن تيرانسي الأسود تصرف دون إسكات الأول الرجل الوحيد الذي كان يعرف أن هناك علاقة بين الاثنين. |
Ama insanları susturmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لكن لن يكون من السهل إسكات كل هذا العدد من الناس |
Bu yüzden onu susturmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنك تريد إسكات له. |
Lütfen, telefonlarınızı sessiz moduna alın. | Open Subtitles | من فضلك, إسكات الهواتف الخاصة بك. |
Bu adamı sessiz tutmak için ödeme yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا تحمّل نفقات إسكات هذا الرجل |
Ray'i sessiz tutamaz mısın, he? | Open Subtitles | لن تستطيع إسكات راي |
Neden Başkan'ı öldürmeye çalışan tek bir adamı susturma zahmetine girer ki? | Open Subtitles | لماذا قد يرغب في إسكات الرجل الذي حاول قتل الرئيس؟ |
Silva, tanıkları susturma konusunda uzman. | Open Subtitles | سيلفا خبير في إسكات الشهود |
- Arkadaşını susturur musun lütfen? | Open Subtitles | هل تستطيعين إسكات صديقتكِ ؟ |
Basını susturmaya son ver. | Open Subtitles | هكذا هي حرية التجمع توقفوا عن إسكات الصحافة |
Öncelikli hedefimiz kurtarmak ancak bu mümkün olmazsa De Foix'yı başka türlü susturmamız gerekecek. | Open Subtitles | هدفنا الأساسي هو الإنقاذ. لكن إذا كان هذا مستحيل, يجب علينا إسكات "دي فوا"... بطريقة أخرى. |
Hey! O köpek. Şunu susturabilir misiniz? | Open Subtitles | هيه، ألا يمكن إسكات كلبك ؟ |
- Hepimizi susturamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك إسكات لنا جميعا. |
Bizden iyi olduğunu düşünen yeşiller susturuldu. | Open Subtitles | تم إسكات الخضر. هم الذين يعتقدون أنهم كانوا أفضل منا. |
Sylvan'ın cinayet evi için Hâkimin arama izni çıkarttığını duydun ve Sylvan'ın konuşmadan önce susturulması gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | سمعتَ بشأن إصدار القاضي مذكرة لتفتيش منزل (سيلفان) للقتل وعلمتَ بأنّه عليكَ إسكات (سيلفان) قبل أن يشي بإسمك |