"إشبين" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağdıç
        
    • sağdıcı
        
    • sağdıça
        
    • sağdıcın
        
    • sağdıçsın
        
    • sağdıcının
        
    • sağdıcıyım
        
    • sağdıcım
        
    sağdıç kadeh kaldırmalı, gelenek bu Open Subtitles أعلم أنه ليس من هواياتك، ولكنه تقليد أن يلقى إشبين العريس كلمة
    Galiba sağdıç olarak yapacağım konuşma için uygun bir zaman. Open Subtitles أعتقد أن هذا الوقت المناسب لأقدم نخب إشبين العريس لم أقم بذلك من قبل
    Birinin sağdıcı oldum! Open Subtitles لقد أصبحت للتو إشبين أحد الأشخاص
    Birinin sağdıcı oldum! Open Subtitles لقد أصبحت للتو إشبين أحد الأشخاص
    Doğru ve belki orada yakışıklı bir sağdıça aşık olursun. Open Subtitles صحيح، ولعلّكِ هناك فوق، ستقعين في غرام إشبين وسيم
    Sanırım sağdıcın kadeh kaldırması için uygun zaman şimdi Daha önce böyle bişey yapmadım bu yüzden katlanın bana Biri bana bi keresinde, bir ilişkide en az umursayanın elindedir ipler demişti Open Subtitles أعتقد أن هذا الوقت المناسب لأقدم نخب إشبين العريس
    Sen bir damadın hayal edebileceği en tatlı sağdıçsın. Open Subtitles أنتِ أفضل إشبين يُمكن للمرء أن يأمله.
    Bu tür şeyleri sevmezsin biliyorum ama damat sağdıcının konuşma yapması bir tür gelenektir. Open Subtitles أعلم أنه ليس من هواياتك، ولكنه تقليد أن يلقى إشبين العريس كلمة
    -Ben onun gayri resmi sağdıcıyım. -Evet, tabi ki. Open Subtitles إني إشبين غير رسمي أجل, بالطبع
    Liz Lemon, ben sağdıç olmayı falan istemiyorum bile. Open Subtitles لا أود أن أكون إشبين حتّى ولمَ عساي؟
    Jerry sağdıç. Kramer, yer gösterici. Ben hiçbir şeyim. Open Subtitles (جيري) إشبين, (كرايمر) مرشد، وأنا لا شيء؟
    Hey, sağdıç olmak ister misin? Open Subtitles أتريدين أن تكوني إشبين ؟
    Hayır, yo. O sadece bir sağdıç ve Somalili bir korsan. Open Subtitles إنّه مجرّد إشبين
    Galiba Ryan zorunlu bir ergen sağdıç seçimi yapmış o yüzden bizimkiler de gayrı resmi bir bekârlığa veda partisi veriyorlar. Open Subtitles على ما يبدو، تورّط (رايان) مع إشبين قاصر، لذا قرّر الفتيان إعطائه حفلة العزوبيّة غير الرسميّة.
    Bilin bakalım, onun ve Calhoun'un düğününde sağdıç kimdi? Open Subtitles واحزروا من كان إشبين (فيلكس) في حفل زفافه هو و(كالهون)؟
    Kevin, Bob'ın sağdıcı. Bu onun evi. Open Subtitles كيفين إشبين بوب و هذا منزله
    Dünyanın en iyi sağdıcı olduğun için teşekkürler. Open Subtitles شكراً لكونك أفضل إشبين
    Kayınçon olacak Ve muhtemelen Stefan'ın sağdıcı Open Subtitles سيكون شقيق زوجك، وغالبًا إشبين (ستيفان).
    Düğünüm için bir sağdıça ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى إيجاد إشبين لي من أجل حفل زفافي
    Senin daha iyi sağdıcın olarak, eğlenmeye Open Subtitles -حسناً يا سيد "حساس" . كوني أفضل إشبين لديك
    Berbat bir sağdıçsın. Open Subtitles أنت إشبين سيء.
    Castle'ın sağdıcının kim olacağına benim karar vermemi istiyorsunuz? Open Subtitles أنتما تُريداني أن أقرّر من هُو إشبين (كاسل)؟
    Ben... Tom Long'un sağdıcıyım. Open Subtitles أنا إشبين (توم لونج)0
    Düğünü düşünüyordum ve fark ettim ki sağdıcım yok. Open Subtitles لقد كنت أفكر للتو بشأن حفل الزفاف وأدركت أنه ليس لدي إشبين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more