O yuvarlak şeylere lastik denir ve arabanın altına takılır! | Open Subtitles | هذه الأشياء المستديرة تدعى إطارات وهى توضع فى أسفل السيارة |
Tamam. Ama bildiklerimiz, lastik izi yok, taşınabilir akım üreteci yok. | Open Subtitles | لكن ما نعرف، لا تعقب إطارات غير عادية، لا مولّد نقال |
Motosikletli taksi şoförü olmak için lastikleri yamalı, çok eski bir motosiklet ödünç aldı. | TED | استعار دراجة نارية قديمة بإطارات كانت تبدو كرقع القماش أكثر من كونها إطارات ليصبح سائق أجرة بدراجة نارية. |
Çıplak yüzmek için bir gölet, çıplak sallanmak için bir tekerlek. | Open Subtitles | هناك بركة لعوم لطيف و إطارات للتأرجح جميلة. |
Patlak lastikler, şimdi de vurulma olayı. Kesin doğru iz üzerinde. | Open Subtitles | إطارات مثقوبة، والآن إطلاق نار . إنّها على أعقاب شيءٍ بالتأكيد |
Bisiklet lastiği için kauçuk, otomobil lastiği için kauçuk, zeplinler için kauçuk. | TED | المطاط من أجل إطارات الدراجات وإطارات السيارات والمناطيد. |
Bence araba lastiklerini deve toynağından yapıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يصنعون إطارات السيارات من خُف الجمل |
Olay yeri inceleme bazı lastik izleri bulmuş. Yolun 90 metre gerisinde. | Open Subtitles | فريق الفحص الجنائيّ وجد آثار إطارات على بعد 100 ياردة أدنى الطريق. |
Olay yeri inceleme bazı lastik izleri bulmuş. Yolun 90 metre gerisinde. | Open Subtitles | فريق الفحص الجنائيّ وجد آثار إطارات على بعد 100 ياردة أدنى الطريق. |
Ve sen bir şey söylemeden önce, olay yerinde bulunan lastik izlerini eşleştiremedim. | Open Subtitles | و قبل أن تقول أي شيء لم أطابق إطارات السيارة من مسرح الجريمة |
Bizden sadece benzin çalmıyorlar, lastik ve bir sürü şey istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لم يتوقفوا من أجل البنزين فقط لكنهم يريدون أيضاً إطارات وأشياء كثيرة |
Yeni lastikleri almanın 24 saat süreceğini söylüyorlar. Yakında bir hotel var. | Open Subtitles | سيلزم 24 ساعة للحصول على إطارات جديدة , يوجد فندق قريب من هنا |
Sky ile anlaşmama göre eğer ona birkaç bidon benzin götürürsem bana yeni bisiklet lastikleri verecek. | Open Subtitles | سكاي اخبرني بأنه سيعطيني إطارات جديدة للدراجة إذا ما أحضرت له بضع جالونات من الغاز |
Keşke zamanı geriye sarıp dört yeni tekerlek alabilseydim. | Open Subtitles | أتمني لو أستطيع العودة بالزمن و أشتري أربعة إطارات جديدة |
Patlak lastikler, şimdi de vurulma olayı. Kesin doğru iz üzerinde. | Open Subtitles | إطارات مثقوبة، والآن إطلاق نار . إنّها على أعقاب شيءٍ بالتأكيد |
lastiği 53 santimlik fazla araba yoktur. | Open Subtitles | ليس ذلك العديد من السيارات ارتداء إطارات 21 بوصة. |
Eh,bu şeyler araba lastiklerini çok severler, siz de kanamadığınıza veya yaralanmadığınıza göre-- | Open Subtitles | حسناً، هذه المسامير الحقيرة تدهسها الأقدام الحافية و إطارات السيارات و بم أنكِ لا تعرجي أو تنزفي |
Pencerelerden dolan su, sualtında bulunan tekerlekler betonun üstünde duruyor. | Open Subtitles | مياه مندفعة نحو النوافذ، إطارات تحت الماء تستند على خرسانة |
Yaratıcı denemeler için yapılar, çerçeveler kurduğumuz, sonra büyük yapılar oluşturduğumuz ve sınırları denediğimiz küçük parçalar oluyorlar. | TED | إنها أشياء نستخدمها لإبتكار هياكل , إطارات والتي سيصبح استقرارنا على مساحة حدود واسعة لإبتكار إنشاء التجارب |
Şurada iki küçük çerçeve var, içleri boş ortalıkta bunlara uyan bir resim yok. | Open Subtitles | مثلاَ هناك إطارات لوحتين وكلها فارغ ولا يبدوا هناك لوحة تناسب مقاسهما |
Fiyakalı jantlar lazımdı. Nasıl bulacağımı çok iyi biliyordum. | Open Subtitles | كنت بحاجة ماسة إلى إطارات معدنية وكنت أعلم كيف بوسعي الحصول عليها |
Bir 10 kat daha hızlandıracak olursak, bu işlemci her saniye 5 kare saptama gücüne sahip. | TED | إذا قمنا بتسريع هذا بواسطة عامل آخر بمقدار 10 فهذا كاشف يعمل بمعدل خمسة إطارات فى الثانية الواحدة. |
Meksikalı ahbaplardan jant aldım. | Open Subtitles | حصلت على إطارات كبيرة من أصدقائي المكسكيين |
Tabi ki, çöp kamyonunun ön tekerleklerini kaldırmak, söylemek kadar kolay değildir. | Open Subtitles | بالطبع، أن تجعل إطارات شاحنة نفايات بعيدة عن الأرض صعبة |
Ve resim çerçeveleri için asla modellik yapmadın. | Open Subtitles | وانت لم تكن عارض صور إطارات |
Şu ana kadar çerçevelerde zorlama izine rastlamadım. | Open Subtitles | حتى الآن لم نجد آثار اقتحام على أيّ من إطارات النوافذ |