Onu beslemek, yıkamak ve temel ihtiyaçlarını karşılamak. | Open Subtitles | و لكن عن إطعامه و جعله يستحم و الاهتمام بمطالبه الاساسية |
beslemek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين إطعامه ؟ |
İşin gerçeği onu beslemeyi, temizlemeyi üstünü değiştirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | الحقيقة أنني أحب إطعامه و تنظيفة و تغيير ملابسه |
Eğer onu beslemeyi bırakırsan, üstünü değiştirmene gerek kalmaz. | Open Subtitles | لو توقفتي عن إطعامه فلن تحتاجي إلى تغيير ملابسه |
Şimdi daha da ilginç bir resimle karşılaşacaksınız, çünkü şimdi şempanzelarden biri beslendi. | TED | والآن سترون صورة أكثر إثارة للاهتمام، لأنه أحد هذين الشمبانزيين قد تم إطعامه. |
Tek yapmamız gereken onu beslemekti. | Open Subtitles | كلّ ما علينا فعله هو... إطعامه. |
Bunyan konusunda bir şeyler yapmalıyız. Adamı giydirmek ve beslemek için iflas edeceğiz. | Open Subtitles | اسمعوا ، علينا التصرف حيال (بانيون) سنفلس بسبب إطعامه وتوفير ملابسه |
Domuzları onunla beslemek daha az riskli. | Open Subtitles | أقل مخاطرة من إطعامه للخنازير |
Burada kalmak istiyorsan onu beslemeyi bırakman gerek. | Open Subtitles | إن أردت البقاء هنا فعليك التوقف عن إطعامه |
Basit. Ve daha sonra onu beslemeyi unuturum | Open Subtitles | ومن ثم سأتناسى إطعامه لفترة |
Diğer yarısı sadece %5 kazeinle beslendi. | Open Subtitles | النصف الآخر (تم إطعامه %5 من الـ(كايسين. |
Ailesi tarafından beslendi ve korundu | Open Subtitles | بعد إطعامه وحمايته من والديه |
Tek yapmam gereken onu beslemekti. | Open Subtitles | "كلّ ما عليّ فعله هو إطعامه." |