Sen biz arkadaşız Eskiden çünkü ben sadece bu şans veriyorum, biliyorum. | Open Subtitles | تعلم ، أنا أعطيك هذه الفرصة فقط لأننا إعتدنا أن نكون أصدقاء |
Ben seninle takılmayı özledim. Eskiden herşeyi hep beraber yapardık. | Open Subtitles | لقد إعتدنا في السابق على أن نقوم ببعض الأمور معا |
Ya da ikimiz Eskiden sikiştiğimiz için hiç sorun yaşamadan beni geçebileceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | أو تعتقد أننا إعتدنا أن نمارس الجنس فيمكنك أن تكسبني دون أي عواقب |
Doğum gününü tıpkı eskisi gibi kumsalda kutlarız. | Open Subtitles | يمكننا الإحتفال بعيد ميلادكِ على الشاطئ مثلما إعتدنا. |
Kızını şikâyet etmene biz alıştık da sen bıkmadın mı? | Open Subtitles | لقد إعتدنا أن نسمع شكواكَ عن ابنتكَ هل سئمتَ منها؟ |
Eskiden bilgisayarınıza yeni bir şeyler yaptırmak isteseniz programlamanız gerekirdi. | TED | إعتدنا قديما علي انه عندما تريد من الحاسب القيام بمهمة ما فإنه عليك برمجته. |
Demek istediğim, Eskiden radyo dinlerdik ve sen de bana her çeşit soruyu sorardın. | Open Subtitles | لقد إعتدنا الإستماع للمذياع وكنتِ تسألينني كثيرا |
Bunu Eskiden hayatımızın en mükemmel anı olarak resmederdik. | Open Subtitles | إعتدنا تصوّره كأكثر الأحداث روعة فى حياتنا |
Eskiden orada kart oynardık ama artık değil. | Open Subtitles | لقد إعتدنا على لعب الورق هناك ولكن ليس بعد الآن |
Eskiden gayemiz, kötülükle mücadele etmek değil miydi? | Open Subtitles | إعتدنا على أن نتوق لمحاربة الشر، أليس كذلك؟ |
Çünkü hafızamızın yerine gelmesi için tek yol Eskiden olduğu gibi yaşamalıyız. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي سنستعيد بها ذاكرتنا هي بعيش حياتنا كما إعتدنا |
Bilmiyorum. Ne hakkında konuşurduk Eskiden? | Open Subtitles | لا أعرف ما هو الشىء الذى إعتدنا الحديث عنه؟ |
Hey, Eskiden gidip farelere havalı tüfekle ateş ettiğimiz o terk edilmiş fabrikanın adı neydi? | Open Subtitles | أصغي، ماذا كان يدعى ذلك المصنع المهجور أين إعتدنا التسلل بين الفينة والأخرى؟ |
Eskiden pazar günlerini adada geçirmeye bayılırdık. | Open Subtitles | إعتدنا على الإكثار من الحب في يوم الأحد على الجزيرة |
Eskiden çıkardık artık sadece arkadaşız. | Open Subtitles | لقد إعتدنا على المواعدة لكننا الان أصدقاء فقط |
Biz Eskiden atomun proton ve nötrondan yapıldığına inanıyorduk | Open Subtitles | هُناك نواة فى مُنتصف الذرّة، التى إعتدنا على الاعتقاد فى أنها مصنوعة من البروتونات و النيوترونات |
Eskiden her yıl eski astronotları araştırmaya giderdik. | Open Subtitles | لقد إعتدنا الذهاب كُل عام للبحث عن أدلة لرواد الفضاء القدامى. |
Yine ortak olacağız, aynı eskisi gibi. | Open Subtitles | سنكون رفقاء مرةً أخري تماماً كما إعتدنا أن نكون |
Hatta, yıllar boyunca bu duruma o kadar alıştık ki sızmaya çalışanları korkutup kaçırmak artık ritüelin bir parçası oldu adeta. | Open Subtitles | في الواقع، لقد إعتدنا على ذلك على مر السنين حتى، اه، أصبح شبه جزء من الطقوس لتخويف من يحاول التسلل |
Maça muhteşem bir oyunla başlamıştı, ama son birkaç dakikadır görmeye alıştığımız Lamar Allen değil sanki. | Open Subtitles | في الدقائق الأخيرة لم نرَ (لامار) كما إعتدنا |
Burada Middle'da bazı şeylerin birden gelmesine alışığız. | Open Subtitles | عندنا في الوسط إعتدنا على إنهمار الأشياء علينا |
Bu türden suçlarla uğraşmaya alışkınız. | Open Subtitles | إعتدنا التعامل مع هذه الانواع من الجرائم. |
Ama bu son üç günü her zaman yaptığımız bir şeyle geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن اللعب معا لمدة يومين كاملين سـ... سيكون مثل الذي إعتدنا القيام به |