"إعتقدتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• düşündün
• sandın
• düşündüğün
• sanıyordun
• düşünüyorsan
• düşünmüştün

Dur tahmin edeyim. Sen acılarımın seks marifetiyle dinebileceğini düşündün?
دعني أحزر, لقد إعتقدتَ أني ساشفي الآمي من خلال الجنس؟

Yani yapabileceğin tek şeyin bana hiçbir şey söylememek olduğunu mu düşündün?
إذن ، إعتقدتَ أنّه يمكنكَ المضيّ قدماً ولا تخبرني شيئاً على الإطلاق؟

-Bırak onu -Bana kafa tutabileceğini mi sandın gerçekten
اتركه هَلْ إعتقدتَ حقاً بأنّ باُمْكِانُك تَحدّي ؟

Beni bir daha hiç görmeyeceğini mi sandın?
هَلْ إعتقدتَ بأنّك لَنْ تَراني ثانيةً؟ كلايمور

Hayır, tam olarak düşündüğün kadar kapsamlıydı.
لا، لقد أخذ وقتـاً طويلاً بالضبط كما إعتقدتَ.

İçip durdun ve benimle seviştiğini sanıyordun.
نت كُنْتَ تَشْربُ، وأنت إعتقدتَ أنت كُنْتَ تمارس الحب معي

Sen onu yaparken çığlık atmayacağımı düşünüyorsan delirmişsin.
لو إعتقدتَ أنّي سأتوقف عن الصراخ بينما تفعل ذلك فأنتَ مجنون

Neler oluyor orada? Standı buraya koyacağını mı düşünmüştün?
أنت فقط إعتقدتَ بأنّك هَلْ يَضِعُ الجناحُ هنا؟

Bahse girerim içeri gizlice girdiğimi düşündün.
ارَاهنُ بأنّك إعتقدتَ أنا كُنْتُ جئت متخفي.

- Neden böyle düşündün?
أنا فقط إعتقدتُ بأنّك وَصلَ ذلك المستوى. ماذا جَعلَك إعتقدتَ ذلك؟

Odaya döndüğünde duvardaki kanı görünce polisi aramayı düşündün mü?
لذا عندما رَجعتَ في الغرفةِ، وأنت رَأيتَ الدمَّ على الحائطِ، إعتقدتَ للإسْتِدْعاء الشرطة؟

Yoksa daha iyisi de olabilirdi diye düşündün mü hiç?
أَو إعتقدتَ أبداً أنت هَلْ يُمْكِنُ أَنْ يَفْعلَ أحسن؟

Kimseler yokken gelebileceğini ve onları geri alabileceğini düşündün.
إعتقدتَ بأنّك تَرْجعُ متى الساحل كَانَ واضحَ ويَلتقطَهم.

Bundan sonra senin hakkında neler hissedeceğimi düşündün mü?
وكَيفَ إعتقدتَ بأنّني كُنْتُ سأَشْعرُ عنك بعد ذلك؟

-Benden kaçabileceğini mi sandın?
لذا إعتقدتَ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُفلتَ منّي، أليس كذلك؟

Herşeyi bırakıp seninle batıya geleceğini mi sandın?
إعتقدتَ بأنّها تُسلّمُهو كُلّها واعُودُ غرباً مَعك؟

Gerçekten her şeyi bırakıp seninle batıya geleceğini mi sandın?
إعتقدتَ بأنّها تُسلّمُهو كُلّها واعُودُ غرباً مَعك؟

Hukuk sınavından çaktığını düşündüğün zaman, dans etmek istediğini söylemiştin, teybin bozuk olduğu için de müzik dinlediğimizi hayal etmiştik.
تَتذكّرُ متى إعتقدتَ فَشلتَ ملكيةً... . . والمسجلة كُسِرتْ ونحن فقط تَظاهرنَا بسَمْع الموسيقى...

düşündüğün şeyler olmayabilir ama ne olursa olsun içinde yeni bir bebek olacak.
هو لَنْ يَكُونَ الذي إعتقدتَ. لكن مهما. .

Nasıl biter sanıyordun?
هكذا إعتقدتَ بأنّه كَانَ يجب الإِنتِهاء ؟

Uzman bilirkişi işini alacağını düşünüyorsan eğer.
إنِ إعتقدتَ أنكَ ستنالُ وظيفةَ شاهدٍ خبيرٍ أيها المزعج.

Gerçekten bunun ikimizden birinin kazanmasıyla biteceğini mi düşünmüştün?
إعتقدتَ حقاً بأنّه إنتهِ بأمّا منّا يَرْبحونَ؟