Ben daha uzun süreceğini düşünmüştüm o yüzden bando takımı ancak akşama burada olacak. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه يَأْخذُ أطول لذا فرقة الاستعراضات لَنْ تَكُونَ هنا حتى تاليةِ. |
Süper olacağını düşünmüştüm... | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سيكون لطيف أن أكون بالحفلة أتعرفين |
Soğuk algınlığı sandım ama sonra midem de ağrımaya başladı ve... | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه البرد لكن بعدها معدتي بَدأَت بإلامي هذا الصباحِ و |
Kıyafeti bir kez olsun giydirmezsem kabalık olur diye düşündüm. | Open Subtitles | وأنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ وقحَ إذا أنا لَمْ عِنْدي ه على الأقل إلبسْه سابق، تَعْرفُ؟ |
Anlamadım. Ben ödünç aldığını sanmıştım. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَفْهمْ إعتقدتُ بأنّه ياستعارُها فقط |
O kadar uzun süre yoktu ki doğduğum için pişman olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | هو إختفىَ كثيراً مِنْ الوقتِ، إعتقدتُ بأنّه أَسفَ سَيكونُ عِنْدَهُ ني حتى. |
Daha fazla değiştiremezler diye düşünüyordum. | Open Subtitles | حَسناً، فقط عندما إعتقدتُ بأنّه لا يَستطيعُ أَنْ يَكُونُ مصفّى أيّ آخر. |
Bakın, biraz geri çekilmeyi denedim... çünkü uyumu sürdürmeniz açısından yararlı olacağını düşündüm. | Open Subtitles | النظرة، وافقتُ على أَخْذ مقعد ظهرِ إليك إثنان لأن إعتقدتُ بأنّه كَانَ أفضلَ لإبْقاء الإتساقِ. |
Yüksek mühendislik katını duymuştum ama şaka olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | سَمعتُ عن أرض هندسة الشرفِ لَكنِّي إعتقدتُ بأنّه كَانَ نكتة. |
O yüzden erken gelmenizin iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لِهذا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً أنْ خَرجتَ مبكراً، |
Ben aile işlerine karışmam, ama soruşturmanda yardımı olabilir diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا لا أُشتَركُ في العملِ العائليِ، لَكنِّي إعتقدتُ بأنّه قَدْ ساعدْ تحقيقَكَ. |
Onların Rogue'yu Christ'in hatırı için yolladıklarını bilmiyordum, onun öldüğünü düşünmüştüm | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّهم يُرسلونَ غشّاشَ لأجلِ السيد المسيح، إعتقدتُ بأنّه كَانَ ميتَ |
5 yıl alır sandım ama ala ala 3 yıl aldı. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سيَحْصلُ على 5 سَنَواتِ لَكنَّه أخذ 3 سنوات فقط |
Bana yardım edeceğini sandım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سيُساعدُ، لَكنَّه سَخرَ مِني. |
Yere düşünce, oyunun parçası sandım. | Open Subtitles | عندما نَزلَ، إعتقدتُ بأنّه كَانَ جزءَ اللعبةِ. |
Onu neşelendirir diye düşündüm. | Open Subtitles | أنا فقط إعتقدتُ بأنّه قَدْ إهتفْه فوق، تَعْرفُ. |
Eğer Özel Tim ofisine gidip kim olduğumu söylersem beni L ile konuştururlar diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه عِندما أذهبُ إلى المقرّ و اُخبرَهُم بهويّتي ، سوفَ أتحدّثُ إليهِ مُباشرةً |
Bu yüzden, herkes adını söyleyip kısaca kendinden bahsetse eğlenceli olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا، إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً إذا كلنا إنتشرنَا وقالَ اسمَنا وبعض الشيء حول أنفسنا. |
Max olduğunu sanmıştım, ama yanılmışım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ ماكس، لَكنِّي كُنْتُ مخطئ |
Mecazi bir şey olduğunu sanmıştım. Şimdi emin değilim çünkü tahmin et ne oldu. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ يَتكلّمُ مجازياً، الآن لَستُ متأكّدَ جداً، لأن التخمينَ الذي. |
Ben onun seksi olduğunu düşündüm, demek benim de sorunlarım var. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ جنسيَ، لذا حَصلتُ على مشاكلِي الخاصةِ. |
Ben de burada çamaşırlara kafa yapıcı kokunun kurutucudan geldiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | وهنا إعتقدتُ بأنّه كَانَ مجففَي الذي جَعلَ ملابسَنا تَشتمُّ مضحكةً. |
Aile ağacı yapmamızı istedi, ve bunun ailem için güzel bir Noel hediyesi olacağını düşündüm, | Open Subtitles | تَحتاجُنا نَعمَلُ هذه شجرةِ النسب، وأنا إعتقدتُ بأنّه كَانَ سَيصْبَحُ هدية عيد الميلادِ جيدةِ لعائلتِي، |
Stella Purdy olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ ستيلا بوردي. |