"إعلاناً" - Translation from Arabic to Turkish

    • reklam
        
    • ilan
        
    • duyuru
        
    • açıklama
        
    • reklamını
        
    • tabela
        
    • iş ilanı
        
    • reklamda
        
    İngiltere'den gelmişti, ve bir zamanlar bir reklam filminde oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti. TED هو من بريطانيا، وكان متزوجاً من قبل من امرأة التقى بها بعد وضعه إعلاناً عن برج الجدي.
    Farketmemiş olabilirsiniz. Konu hakkında reklam yapmadılar. Open Subtitles ربما لا تعرف هذا لإنهم لم يصنعوا إعلاناً عن هذا الموضوع.
    Hayır Dur biraz. Gerçekten dikkat çekmek istiyorsak sıkıcı bir reklam daha yayınlamamalıyız. Open Subtitles انتظري، إذا كنا نريد البروز لماذا نضع إعلاناً آخر؟
    Eminim akşam olmadan, ilan ederler. Open Subtitles قبل انتهاء الأمسية ، إننى واثقة من أننا سنسمع إعلاناً
    Neden Times'a tam sayfa ilan verip polislerin gelip seyretmesi için bilet satmıyorsun? Open Subtitles .... لم لا تضع إعلاناً صفحة كاملة وتبيع التذاكر للشرطة لتأتى وتشاهد ؟
    Ertesi gün devlet büyük bir duyuru yaptı. TED في اليوم التالي، أصدرت الحكومة إعلاناً كبيراً:
    Tanrı aşkına, neden gazeteye reklam vermedin? Open Subtitles بحق الله، لماذا لم تضعي إعلاناً بالجريدة أيضاً؟
    -Bunu yerine -Güzellik kremi için, reklam dizayn ediyorum. Open Subtitles وعوضاً عن ذلك كنت أصمّم إعلاناً لمرهم تجميلي
    Evin çok sıcacık ve davetkar, çocukların kesinlikle çok değerli-- tüm bu akşam düpedüz kusursuz bir aile için reklam olabilecek nitelikte. Open Subtitles منزلك دافئ و مضياف و أولاد رائعون جداًَ هذه الأمسية كلها كانت إعلاناً للعائلة المثالية
    Belle Jolie rujları için bir reklam yazmıştım zaten. Open Subtitles وقد ألفت إعلاناً لـ أرواج بيلي جولي بالفعل
    Sadece bir reklam filmi izlediniz diye şimdi hepiniz öleceksiniz! Open Subtitles و الآن ستموتون جميعاً فقط لإنكم شاهدتم ! إعلاناً تجارياً
    Eğer barımı yakmasaydın o zaman harika bir reklam olabilirdi. Open Subtitles كان ليكون إعلاناً عظيماً لو أنك لم تحرق حانتي
    O halde, İngiliz şirketlerinin yasa dışı radyo istasyonlarına reklam vermesini hemen yasaklayabiliriz. Open Subtitles إذاً ما لذي يمكننا فعله في الحال هو أن نصنع إعلاناً للمحطات الغير شرعية. مِن أجل الشركات البريطانية.
    Batı Hindistan'a yardımcı için ilan asmalısın. Koca dükkanı tek başına işletmek. Open Subtitles . يجب أن تضع إعلاناً في غرب الهند بحثاً عن مُساعد . بنيت هذا المحل وحدك ..
    Elçilikteki duyuru panosunda bir ilan gördüm şapka yapımı dersleri ile ilgili. Open Subtitles رأيتُ إعلاناً في لوحة إعلانات السفارة. عن دورة لتعليم صنع القبعات.
    Parayı aldığında gazeteye başka bir ilan ver. Open Subtitles لتضع إعلاناً آخر بالجريدة حين يكون المال بحوزتك.
    Condon rehinecilerle pazarlık için gazeteye ilan verdi. Open Subtitles والذي وضع إعلاناً بالجريدة لكي يجري تفاوضاً مع الخاطفين.
    Baylar, bayanlar. Bir duyuru yapacağım: Open Subtitles سيداتي و سادتي، لديَّ إعلاناً لأقرأه عليكم:
    Belediye Reisi kararını verdi. Yarın basına açıklama yapacak. Open Subtitles المحافظ قد اتخذ قراره يريد إعلاناً عاماً يوم غد
    Bunu nasıl öğrendin, bir çizgi romanın arkasında reklamını mı gördün? Open Subtitles إذاً ,هل شاهدتَ إعلاناً لهذا خلف كتاب هزلي؟ صه ..
    Eline bir tabela almalıymışsın. Bu benim için. Open Subtitles كان عليك أن تحمل إعلاناً بدلاً من ذلك ذلك لي
    Bir gün, bir iş ilanı gördüm. Güvenlik görevlisi aranıyordu. Open Subtitles ذات يوم رأيت إعلاناً طلباً لحارس أمن
    Kaçınız bir reklamda kadın göğsünün hiç alakasız bir ürünü satmak için kullanıldığını gördünüz? TED كم منكم شاهد إعلاناً حيث يُستخدم ثدي المرأة لبيع بضاعة ليس لها علاقة بذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more