"إعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bil
        
    Bize ateş etmeden önce, şunu bil: ziyaretçilere işkence uyguluyorum. Open Subtitles قبل أن تهاجمنا ، إعلم أننى قمت بتعذيب الدخلاء
    Uzun ve derin bir nefes al ve şunu bil ki eğer emri verirsen, savaşa gireriz ve savaşırız. Open Subtitles أقصد ، خذ نفسا عميقًا جدا إعلم أنك إذا أصدرت القرار فسنكون في حرب
    Elveda dostum. Seni sevdiğimi bil, Tristan. Open Subtitles وداعاً يا صديقى إعلم أننى أُحبّك يا تريستان
    Şey, lütfen, seni çağırdığımda, o günün sevgililer günü olduğunu bilmediği bil. Open Subtitles رجاءا ,إعلم أنني عندما دعوتك لم أكن أدرك إنه عيد الحب
    Şunu bil yeter, eğer plana sadık kalmazsan izlemekten daha fazlasını yapacağım. Open Subtitles فقط إعلم أننى سأفعل ما هو أكثر من مشاهدتها إذا كنت لن تلتزم بالخطة
    Ey burada yürüyüp bu kadar terbiyeli konuşan Tuscan bil ki ben Farinata'yım. Open Subtitles آه يا توسكان,يا من يمشي خلال المكان و هو يتحدّث بلباقة إعلم أني فاريناتا
    bil diye söylüyorum, eğer yaşlı adam işe karıştı mı yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles ولكن إعلم فحسب ، إذا تدخل الرجل العجوز فلا يوجد شئ يمكنني عمله من أجلك
    Ama şunu da bil hayatı sana zindan edeceğim. Open Subtitles لكن إعلم هذا سأقوم بتحويل حياتك إلى جحيم
    Buraya nasıl girdiğini bilmiyorum ama eğer buradaysan, şunu bil: Open Subtitles لا أعلم كيف تصل إلى هنا لكن أن كنتَ هنا الآن إعلم هذا
    Ama eğer okuyorsan ve para sana kaldıysa tüm olanlardan haberim olduğunu bil. Open Subtitles لكنك إذا فعلت وإذا المال قد وصل إليك إعلم بأنهُ مع معرفتي الكاملة لما حدث
    Ey burada erdemden bahsederek dolaşan Toskanalı bil ki ben Farinata'yım. Open Subtitles آه يا توسكان,يا من يمشي خلال المكان و هو يتحدث بلباقة إعلم أني فاريناتا
    O balıkla kafana her hangi zarar verdiysem bil ki, onu tamir edebilirim." Open Subtitles "إذا فعلت أي ضرر على راسك بـ السمك،" "فقط إعلم انني بإمكانني إصلاحه"
    Ama şunu bil ki, bunun veya hiç bir şeyin aramıza girmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكن إعلم هذا، لن أسمح بذلك، أو لأيّ شيء آخر بأن يحول بيننا.
    bil ki, bir daha söylersem ya da söylediğimde içimden gelerek söyleyeceğim. Open Subtitles فقط إعلم إنّي إن أو متى قلتها مُجددًا، سأعنيها.
    Eğer ben ölürsem, ...sende öleceksin bunu bil. Open Subtitles إن كان عليّ أن أموت فـستموت أنت أيضا إعلم هذا
    Ama akıttığın kanın asil olduğunu bil. Open Subtitles ولكن إعلم أن الدم الذى تُريقه هودمنبيل.
    Nerede olursan ol yüreğimin seni aradığını bil. Open Subtitles و إعلم أنك أينما كنت ، فقلبى يرعاك
    Şunu bil eğer evlenme teklif edersem Open Subtitles إعلم فقط أنّه إذا طرحت السؤال يومًا
    Bunun dışında, seni her zaman seveceğimizi bil. Open Subtitles وقبل كل شيء، إعلم بأننا سنحبك دائماً
    Sadece şunu bil, bir dahaki sefer onu öldüreceğim. Open Subtitles إعلم وحسب.. إنني سأقتله المرة القادمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more