"إقتربت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaklaştım
        
    • neredeyse
        
    • yaklaşıyor
        
    • yaklaşırsan
        
    • yakın
        
    • yaklaştın
        
    • kaldı
        
    • yaklaştığında
        
    • yaklaştı
        
    • yaklaşırsa
        
    • yaklaştıkça
        
    • yaklaştığım
        
    • yaklaşırsam
        
    • yaklaştığımda
        
    • yanaştı
        
    Kızdığınızı biliyorum. Hakkınız da var ama çok yaklaştım. Open Subtitles أعلم أنك محبط ، ولديك الحق دعنيأخبركبشيءلقد إقتربت.
    Gelecek ay duvarı sağlamlaştırmamız gerekebilir çünkü beni neredeyse yakalıyordun ve bu... Open Subtitles الشهر المقبل ينبغي علينا أن تعزيز الجدار لأنّكَ إقتربت أن تمسكني مرّة
    -Gelmek isterdi... ama mahkemesi yaklaşıyor, ülke dışına çıkması çok zor. Open Subtitles ، ولكنك تعلم بأن مُحاكمته قد إقتربت لذلك من الصعب أن يخرج من البلاد
    Tallulah, biraz daha yaklaşırsan avukatımı aramam gerekecek! Open Subtitles إحترسى,لو إقتربت اكثر من ذلك سأستدعى محامى الخاص
    Benim buna en yakın yaşadığım olay... birinin beni yılbaşı yemeğine davet etmesiydi... çünkü bana acıyordu, tatili yalnız geçirebilirdim. Open Subtitles المرة التي إقتربت من هذا أن شخص قد دعاني إلي عشاء عيد الميلاد لأنهم شعروا بالذنب لأنني قد أمضي العطلة وحيدة.
    Onu masada gördüğün zaman mı yanına yaklaştın ? Open Subtitles إقتربت منها لاحقاً عندما رأيتها عند الطاولة ؟
    Ve eğer yürümezse, harika bir şeye ilk defa bu kadar yaklaştım ve bu çok güzel. Open Subtitles وحتى إذا لم ينجح الأمر، يبقى الشيء الوحيد الذي إقتربت إليه بتلك الروعة، وذلك كافي ورائع.
    Olaylar biraz karışık görünüyordu. Olabildiğince yaklaştım. Open Subtitles حسناً, إن الأمر هناك فوضوي بعض الشي لقد إقتربت بقدر مايمكنني
    Bu yüzden Seung Jin ailesini araştırmaya başladım ve bu yüzden sana yaklaştım. Open Subtitles لذا بدأت التحقيق حول مجموعة سيونغ جين و إقتربت متك
    neredeyse vardım. İki, en fazla 3 dakika kaldı. Open Subtitles لقد إقتربت من هناك سأصل في دقيقتين أو ثلاث كأقصى حد
    Kraliçe'yi siktir et! Bu sözü sahnede neredeyse ağzımdan kaçırıyordum. Open Subtitles تبا لهذه الملكه ، لقد إقتربت من هذه المرحله
    Ama artık şehre yaklaşıyor olmam gerekirken, bir terslik hissettim. Open Subtitles لكن عندما إقتربت من المدينة... ...شىء ما لم يكن صحيحاً.
    Saat 4 yaklaşıyor. Bir karar verdin mi? Open Subtitles لقد إقتربت الساعة الرابعة سريعاً هل إتخذت قراراً ؟
    Uzuvlarının kesilmesinden pek fazla hoşlanmazlar... ve eğer onlara yaklaşırsan seni incitebilirler. Open Subtitles لا يحبون أن تُقطع أجزائهم يستطيعوا إيذائك لو إقتربت منهم جداً
    Bir kez bile daha bu kadar yaklaşırsan İşini bitiririm. Open Subtitles إن إقتربت إلى هذا الحدّ مجدداً، سأجهز عليك
    İnsanlara yakın olmaktan korkuyorum beni öğrenecekler diye, ucube olduğumu görecekler diye. Open Subtitles أنا دائماً خائفة جداً إذا إقتربت أكثر من الناس سوف يكتشفون حقيقتي يكتشفون بأنني غريبة أطوار
    Meraklandın ve ona yaklaştın. Ne çiziyordu ? Open Subtitles لذا كنت مهتم و إقتربت منها ما الذى كانت ترسمه ؟
    Hasret duymana ramak kaldı. Open Subtitles إقتربت بشكل خطير من مرحلة الشعور بالحنين
    Sadece suçlu olmakla kalmayıp, yanına yaklaştığında çığlıklar atan bir kadını, anlamsızca saplantı yaptın. Open Subtitles ليس فقط تعتبر مجرمة لكنها تصرخ إذا إقتربت منها
    Görkemli, unutulmaz, nefes kesici an çok yaklaştı. Open Subtitles اللحظة المدهشة، والعظيمة والتي لاتـُنسـى قد إقتربت
    O lanet köpekler yanıma yaklaşırsa tekmelerim. Open Subtitles ــ أجل سأركل هذه الكلاب اللعينة إن إقتربت مني
    Yolda birini fark ediyor ve yaklaştıkça onun Scotty olduğunu anlıyor. Open Subtitles رأت هيئه شيءٍ ما على جانب الطريق وحالما إقتربت منه.. اكتشفت
    İnanın bana ölüme daha fazla yaklaştığım zamanlar oldu. Open Subtitles هذا الشيء خطر ثق بي إقتربت من الخطر أكثر من هذا
    Sanki, nasıI desem, sanki iblisin karıştığı herhangi bir şeye ne kadar çok yaklaşırsam imgeler de o kadar güçleniyor. Open Subtitles لا أدري كلما إقتربت لأي شئ يخص هذا الكائن الشيطاني كلما قويت هذه الرؤى
    Ancak atlıya yaklaştığımda aniden kayboldu hem de hiçbir iz bırakmadan. Open Subtitles و عندما إقتربت كان الراكب قد إختفى دون أن يترك أثرا
    Taziyelerimi sunmak durumunda olduğumu bilmiyordum, derken ikizlerden birisi yanıma yanaştı, bilmeleri imkansızdı. Open Subtitles لم أعلم إذا كان علي تقديم التعازي لهم, لكن, قبل أن أغادر إقتربت مني إحداهن. لا أعرف أية واحدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more