Ama bu sabah, Rodin ile diğer ikisinin Roma'da olduklarını öğrendik. | Open Subtitles | لكننا إكتشفنا هذا الصباح بان رودين و الإثنان الآخرين في روما. |
-bir zamanlar New York ve Paris'te bizim gibi büyük hırsızlarla çalıştığını öğrendik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا أن هذا البروفيسير كان من أعظم اللصوص في شانجهاي ونيويورك وباريس |
Şey,kız kardeşinizin çocukken istismar edilmiş olabileceğine dair kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | حسناً, لقد إكتشفنا أن أختك لربما تعرضت للضرب أثناء الطفولة |
Sanırım vücut parçaları ile ne kadar yakın olduklarını bulduk. | Open Subtitles | أعتقد بأننا إكتشفنا مالذي كانوا ينوون القيام به بالأعضاء الآخرى |
Bu kalıntıları ilk olarak 100 yıl önce keşfettik, ve o zamandan beri kendimizi Goa'uld'un geride bıraktığı sırlara çalışmaya adadık. | Open Subtitles | إكتشفنا هذه الأطلال منذ أكثر 100عام و منذ ذلك الحين كرسنا أنفسنا لدراسة الأسرار التي تركوها الجواؤلد ورائهم |
Eğer yalan söylüyorsanız ve bunu fark edersek işinizden olursunuz. | Open Subtitles | أنت مدرك أنه إذا إكتشفنا أنك تكذب فسوف تخسر وظيفتك |
Bir tuhaflık olduğunu ilk o zaman anladık. | Open Subtitles | كانت تلك هى المرة الاولى التى إكتشفنا انه يوجد شئ غريب |
10 katı belki de çok daha fazlasının olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | ولقد إكتشفنا أن هناك عشرة أضعاف هذا العدد وربما أكثر |
- Burada olmadığını şimdi öğrendik. | Open Subtitles | الشيء الوحيد أننا إكتشفنا أنها ليست هنا. |
Ve daha sonra onların soykırım suçu işlediklerini öğrendik. | Open Subtitles | و إكتشفنا بعدها أنهم متهمون بالإبادة الجماعية |
Daha geçen hafta öğrendik. Taramaya göre, bir oğlumuz olacak. | Open Subtitles | إكتشفنا ذلك في الأسبوع الماضي جهاز الكشف أشار على أنه صبي |
İlk defa grip aşılarını nasıl yapacağımızı, bunları nasıl üretime sokacağımızı 1940'ların başında bulduk. | TED | حسنا, لقد إكتشفنا كيف نصنع لقاح للإنفلوانزا, و كيف ننتجه في بدايات الأربعينيات. |
Sonra suyun kaynağını araştırdık şans eseri bulduk. | Open Subtitles | لاحقاً إكتشفنا وجود الينبوع فيها بالصدفة |
Yaklaştırdığımız zaman, ince, beyaz bir toz bulduk. | Open Subtitles | لكن عندما ركزنا أقرب إكتشفنا مسحوقا أبيضا رفيعا |
Biz bir uzaylı teknolojisi bulduk. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا بعض التكنولوجيا الغريبة عن الأرض |
- Onu 6 ay önce keşfettik. - Ve bu da o zamanki mürettebattan biri, öyle mi? | Open Subtitles | لقد إكتشفنا وجودها منذ ستة أشهر و هذا واحد من طاقمها الأصلى ؟ |
Devlet teşkilatlarına girişlerinin fark ettiğimizden daha derin olduğunu keşfettik. | Open Subtitles | إكتشفنا أنّ تغلغلهم داخل الوكالات الحكومية... كان أعمق ممّا تصوّرنا |
Güneş Tutulması'nda Ateş Ulusu'nun savunmasız kaldığını keşfettik. | Open Subtitles | لكننا إكتشفنا أمر كسوف شمسي سيجعل أمة النار ضعيفة |
Ne yazık ki ameliyat sırasında kızınızın yaralarının düşündüğümüzden kötü olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | للأسف , خلال العمليّة الجراحيّة إكتشفنا أن جِراح إبنتكما أكثر كارثيّة ممّا تصوّرنا |
Çok geçmeden anladık ki bunların tıbbi bir değeri yok. | Open Subtitles | وفي القريب إكتشفنا بأن لا قيمة لها طبياً. |
Bu çok komik, çünkü senin üzerinde yer bulucu bir çip tespit ettik. | Open Subtitles | هذا طريف , بسبب أننا إكتشفنا ,شريحة لتحديد المواقع بداخلك |
Eğer bizden bir şey sakladığınızı bulursak, federal yargıcın önünde zanlı olarak durursunuz. | Open Subtitles | إذا إكتشفنا أنك أخفيت شيء، ستقف أمام القاضي الفيدرالي كمدّعى عليه. |
- Aslında onu çözdük. Amanda da çözdü. Saldırıları senin yaptığını biliyor. | Open Subtitles | لكن إكتشفنا الأمر، و (أماندا) أيضاً إنها تعلم أنك خلفُ تلكَ الهجمات |