| Güzel Tanrım, şu halimize bak! Tamam, rahip söylediklerinde haklı. | Open Subtitles | يا إلاهي إنظروا ماذا يحدث لنا تماما كما يقول الواعظ |
| Tanrım, sen gerçek bir meleksin. Benimle Londra'ya gelir misin? | Open Subtitles | يا إلاهي, انتي فعلآ ملاك أتودين العودة معي إلى لندن؟ |
| Tanrım. Çok uzak olduğunu biliyorum ama gelmeniz nasıl 8 saati buldu? | Open Subtitles | يا إلاهي, أعلم أنّها طريق طويلة, لكن كيف استغرقتِ ثماني ساعات للوصل؟ |
| Gwen onu banyoda bulmuş. Boynuna dolanmış bir kemer varmış. Aman Tanrım. | Open Subtitles | جوين وجدته في الحمام و لديه حزام ملفوف على رقبته يا إلاهي |
| Ah Tanrım neden böyle bir yükü benim omuzlarıma yükledin? | Open Subtitles | او يا إلاهي, لمادا وضعت هدا الحمل الهائل على أكتافي؟ |
| Aman Tanrım, bu yasadışı. Beni kovmazsan kovulacaksın. | Open Subtitles | يا إلاهي هذا جداً غير قانوني سوف يتم طردك إذا لم تطردني |
| Oh, Tanrım! Richard, bu oyunu bekleyen insanlar var. | Open Subtitles | يا إلاهي ريتشارد هناك أناساً ينتظرون تلك المسرحية |
| Geri döndüm Geri döndüm. Oh, Tanrım... | Open Subtitles | التاسع والعشرون يونيو أنا أعود أنا أعود يا إلاهي |
| Tanrım, umarım sadece iletişimleri kesiktir. | Open Subtitles | إلاهي ، أتمنى بأن تكون إتصالاتهم فقط لا تعمل. |
| Tanrım ! Sen kaç tane kızla yattığını söylediğinde ben çılgına dönmedim ! | Open Subtitles | يا إلاهي انا لم افعل مافعلته عندما اخبرتني بعدد النساء اللاتي مارست معهم الجنس |
| Tanrım, tek raylı bir kafan var. Daima Caitlin, Caitlin, Caitlin. | Open Subtitles | إلاهي, لديك عقل باتجاه واحد دائما كيتلن, كيتلن, كيتلن |
| Oniki dakika oyun değildir. Tanrım, ısınamadık bile. | Open Subtitles | اثنى عشرة دقيقه ليست مباراة إلاهي,حتى لا تكفي لتكون إحماء |
| Tanrım, buradayım, kendimi sana sunuyorum, gizemli cazibene dayanamayarak, ve bana bir sürtük diyorsun çoğu cümlende. | Open Subtitles | إلاهي, ها أنا, ارمي بنفسي عليك خاضعه لسحرك الفتان, وتدعوني بالفاسقه بطريقه غير مباشره |
| Tanrım, burada olman için kimse seni zorlamadı. | Open Subtitles | تبدوا كالأحمق إلاهي, لا احد لوى يدك لتأتي هنا |
| Tanrım, aslında bir dalavere için tüm şartları fazlasıyla karşılıyorsun. | Open Subtitles | إلاهي, ان تعوض الحصول على مايفعله القرد في وظيفته |
| Aman Tanrım. Ufaklık Stevie Fisher? | Open Subtitles | أوه ، يا إلاهي هل أنت ستيف فيشر الصغير ؟ |
| Aman Tanrım! Bunu ağzıma koymama izin verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أوه يا إلاهي ، أنا لا أصدق أنك جعلتيني أتذوق هذه |
| Evden işe arabayla gelirim. Tanrım! | Open Subtitles | ــ سوف آتي كل يوم وأعود بالسيارة ــ يا إلاهي |
| Hayır, Tanrı aşkına, sadece hayatınızı kurtarmaya çalışıyorum. Beni dinleyin. | Open Subtitles | لا أنا أحاول أن أنقذ حياتك, لغرض إلاهي, استمع إليّ |
| Yüce İsa, Patti ile ayrıldınız mı? Üzgünüm. | Open Subtitles | أه يا إلاهي , أنت وبايتي إنفصلتم عن بعض أه أنا أسف |
| Hala anlayamamışsın ... Aynen Aman Allahım ! | Open Subtitles | أظهر كم أنت تعرف يا إلاهي ليس لدي أي حساسية من الفول السوداني |
| Geçen ay Google'daydım ve, Vay, o kafeterya, Vay. | TED | الشهر الماضي زرت مقر شركة جوجل، يا إلاهي ما أجل الكافتيريا الخاصة بهم |
| Bu doğru Olamaz. | Open Subtitles | -يا إلاهي لا يمكن أن يكون هذا صحيحاً |
| - Aigoo. Ne oldu sana? | Open Subtitles | يا إلاهي, مالذي حدث بحق السماء؟ |
| Aman Allah'ım kulağa deliymişim gibi geliyor ama deli değilim. | Open Subtitles | يا إلاهي ، أبدو حمقاء لست حمقاء |