"إلا إذا أردت" - Translation from Arabic to Turkish

• tabii eğer
• istemiyorsan tabii
• istiyorsan başka tabii
• istemiyorsanız

Vereceğiz, tabii eğer vekil avukat gelip davana katılana kadar seni birkaç haftalığına içerde tutmamı istemezsen.
نحن نفعل ذلك إلا إذا أردت أن احجزك لبضعة أسابيع حتى يأتي المحامي العام لرفع دعواك

Bir saat içinde iki tane alma tabii eğer her esneyişinde orgazm olmak istemiyorsan.
لا تأخذ إثنين من هذه في أقل من ساعة إلا إذا أردت الحصول على هزة جماع كلما أردت التثاؤب.

Maymunun beni öldürmesini ve televizyonu istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت أن يقتلني القرد لتحتفظين بتلفازي

Pis heriflerle etrafta dolanmak istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت الذهاب للبحث معهم أولئك الحمقى

Geride kalıp her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak istiyorsan başka tabii.
إلا إذا أردت أن تبقى في الخلف و تتأكد من أن لا يحدث خطأ

Posta çantası dikmek istiyorsan başka tabii.
إلا إذا أردت أن تجد نفسك في السجن

Bir tarafınızı kopartmamı istemiyorsanız öğrenmeyecek.
إلا إذا أردت أن تكون هذه الأشياء جزء أساسى فى تركيبك التشريحى

Pudra ...tabii eğer bebek bezi isiliği değilsen.
مسحوق التجميل ، إلا إذا "أردت تفجير "طفح الحفاضات

Evet var, tabii eğer Cuma günkü gazetelerde "Marathon Footwear çocukları öldüren oyun alanları yapıyor." manşetini okumak istemiyorsanız.
لا تحتاج لهذا إلا إذا أردت أن يكون غلاف يوم الحمعة "ملاعب شركة أحذية تقتل الأطفال"

tabii eğer istiyorsan, o başka.
إلا إذا أردت ذلك

tabii eğer benim gitmemi istiyorsanız o başka.
إلا إذا أردت مني الرحيل

Bir daha yapmak istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت أن نقوم بها مرّة أخرى

Onu boğmak istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت أن تخنقه

Eğer kalmalarını istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت الإحتفاظ بها.

Evet. Eğer Philip'in hayatını riske atmak istemiyorsan tabii.
إلا إذا أردت أن تجعلي حياة (فيليب) في خطر

Eğer yetişkin bezi kullanmak istemiyorsanız... ne kadar içtiğinize dikkat etmelisiniz.
مكانك لكنت أنتبه , كما تعلم لكمية الماء التي تشربها في اليوم إلا إذا أردت أن تجرب حفاضات الكبار

Tabii sırf havanızda olduğunuz için çocuğunun hayatıyla nasıl kumar oynadığınızı matem tutan bir anneye izah etmek istemiyorsanız.
إلا إذا أردت أن تخبر أمّاً مفجوعة أنك راهنت بحياة طفلها لأنك شعرت أنك محظوظ