Maymunun beni öldürmesini ve televizyonu istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن يقتلني القرد لتحتفظين بتلفازي |
Bir daha yapmak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن نقوم بها مرّة أخرى |
Onu boğmak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تخنقه |
Bir tarafınızı kopartmamı istemiyorsanız öğrenmeyecek. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تكون هذه الأشياء جزء أساسى فى تركيبك التشريحى |
Eğer yetişkin bezi kullanmak istemiyorsanız... ne kadar içtiğinize dikkat etmelisiniz. | Open Subtitles | مكانك لكنت أنتبه , كما تعلم لكمية الماء التي تشربها في اليوم إلا إذا أردت أن تجرب حفاضات الكبار |
Beni bir morga koymak istemediğin sürece. Güneye gidebilirim. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن أقتلك لترحل من هنا |
İnsanların böyle düşünmesini istemediğin sürece. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن يظن الناس كذلك |
Geride kalıp her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak istiyorsan başka tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تبقى في الخلف و تتأكد من أن لا يحدث خطأ |
Posta çantası dikmek istiyorsan başka tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تجد نفسك في السجن |
Evet. Eğer Philip'in hayatını riske atmak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تجعلي حياة (فيليب) في خطر |
Queens'e düşmek istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | ."إلا إذا أردت أن تنتهى بـ " كوينز |
Tabii sırf havanızda olduğunuz için çocuğunun hayatıyla nasıl kumar oynadığınızı matem tutan bir anneye izah etmek istemiyorsanız. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تخبر أمّاً مفجوعة أنك راهنت بحياة طفلها لأنك شعرت أنك محظوظ |
Öyleyse memurun sizi arabaya koymasını istemiyorsanız evinize girmenizi öneririm. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن يحتجزك هذا .الرقيب في سيارته |