"إلتقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanışmış
        
    • buluştu
        
    • tanıştığı
        
    • tanışana
        
    • tanıştığını
        
    • buluştuğunu
        
    • görüştü
        
    • tanışır
        
    • buluştuğu
        
    • Tanışınca
        
    Arkadaşı değildiyse insanların rastgele sohbetler ile bir araya geldiği bir yerde tanışmış olmalılar. Open Subtitles إذا لمْ يكن صديقاً، فلابدّ أنّه إلتقى معه في مكان ما حيث يفتتح الناس حديثاً عفوياً.
    Ve görünüşe göre hepsi şu hayır etkinliklerinden birinde tanışmış. Open Subtitles ويبدو أنّ كلّ واحدٍ منهم قد إلتقى في إحدى هذه المُناسبات.
    Yarım saat önce bu yanındaki adamla buluştu. Open Subtitles لقد إلتقى بالرجل الاخر منذُ نصف ساعة مضت.
    Online video oyunlarında tanıştığı birisi olabilir. Open Subtitles قد يكون أحد إلتقى به و هو يلعب بألعاب الفيديو
    Ta ki onu kurtarabilecek bir adamla tanışana kadar. Open Subtitles حتى إلتقى بشخصٍ ذات يومٍ، رجل كان بمقدوره مُساعدته.
    Kızıyla zaten tanıştığını bunu ne tür bir aldatmaca olduğumu söyledi. Open Subtitles أخبرني بأنه إلتقى بإبنته وسألني عن الحيلة التي أحاول ممارستها؟
    Sakın ajanının kuryenle bizzat buluştuğunu söyleme! Open Subtitles لا تُخبرني بأن عميلك إلتقى بمبعوثك شخصياً ؟
    Bir sürü yerliyle görüştü. Bir sürü bebeği öptü. Open Subtitles لقد إلتقى الكثير من السكّان المحليين، قبّل الكثير من الأطفال.
    1956'da, ülkece tanınmış bir doğum uzmanı, eski bir bar şarkıcısıyla tanışır. Open Subtitles في عام 1956،الخبير المعروف على الصعيد الوطني في مجال الخصوبة إلتقى مع المغني السابق في ملهى ليلي
    Bu insanların buluştuğu tek yer ölüm ilanları. Open Subtitles المكان الوحيد الذي إلتقى فيه هؤلاء الأشخاص هو قسم النعيات.
    "Harry Sally ile Tanışınca"yı izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتي عندما (هاري) إلتقى (سالي)؟
    Virginia Üniversite'sinde Hukuk okumuş. - Karısıyla şeyde tanışmış. Open Subtitles درس القانون في جامعة فرجينيا إلتقى بزوجته عندما كان يعمل في كوكب الارض الـ..
    Evvel zaman içinde, Dev adında küçük bir sevgilicik yaşarmış ve bir gün güzel Prenses Rachel'la tanışmış. Open Subtitles ذات مرة , كان هناك جرو صغير إسمه ديف وفي أحد الأيام إلتقى بتلك الأميرة الجميلة وإسمها رايتشيل
    Dean Las Vegas'da iki yıl art arda yılın fotoğrafçısı seçilmiş ve bu Alec'in dikkatini çekmiş, Aslına bakarsanız eşi Judy ile Alec'in Rachel ile tanıştığı yaşta tanışmış. TED تم تسمية دين كمصور العام في لاس فيجاس لمرتين متتاليتين، الشيئ الذي جذب انتباه أليك، كما أن حقيقة أنه التقى زوجته جودي، في نفس العمر الذي إلتقى فيه أليك بزوجته راشيل.
    Böylesine yüksek kafein seviyesine sahip bir atmosferde Halley ve Hooke, derin bir gizemi tartışmak için Christopher Wren'le buluştu. Open Subtitles في هذا الجو العالي الكافايين إلتقى هالي وهوك بـ كريستوفر رين لمناقشة أمر غامض جداً
    Çavuş Diamond, videoyu gördük. Kocanız elinde çiçekle, genç bir kızla otelde buluştu. Open Subtitles أيّتها الرقيب (دايموند)، شاهدنا شريط الفيديو إلتقى زوجكِ بشابّة في نزل وبحوزته زهور
    - Oldukça süslü bir binanın önünde Asyalı bir adamla buluştu. Open Subtitles إلى أين ذهب؟ - إلتقى بشخص آسيوي - خارج مبنى سكني حقيقي
    "Karakter" adlı bu eserini, ölmeden birkaç yıl önce ikinci karısıyla tanıştığı dönemde yapmış. Open Subtitles هذا العمل "الشخصي" أجري تقديمة عدة سنوات قبل وفاته عندما إلتقى بزوجتى الثانية
    Benimle tanışana kadar ölümü seviyordu. Open Subtitles كان يحب الموت حتى إلتقى بي.
    Polise geçen gece bir kızla tanıştığını anlatmışsınız. Open Subtitles أخبرت الشرطة أنه إلتقى بفتاة الليلة الماضية
    Kiminle buluştuğunu asla anlayamadım. Open Subtitles لم تسنح لي فرصة رؤية مع من إلتقى أبدًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more