"إلقاء القبض" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakalamak
        
    • tutuklamaya
        
    • tutuklamak
        
    • tutuklandı
        
    • yakalandı
        
    • gözaltına
        
    • tutuklama
        
    • yakalamaya
        
    • tutuklayın
        
    • tutuklanmış
        
    • tutuklanması
        
    • tutuklandıktan
        
    • tutuklayamazsın
        
    • tutuklayabiliriz
        
    • tutuklayamazsınız
        
    O zamana kadar onu bulup yakalamak için ne gerekli diyorsanız onu yapın. Open Subtitles حتى ذلك الحين إفعل ما تظن أنه الصواب لإيجاده و إلقاء القبض عليه شكرا لك
    Ancak bir aptal bizi aynı günde 2 kez tutuklamaya kalkar. Open Subtitles الأحمق فقط هو الذي يحاول إلقاء القبض علينا مرتين في يوم واحد
    Çocuğumu da tutuklamak ister misin? Open Subtitles ماذا، هل تريد إلقاء القبض على طفلتي أيضاً؟
    Bir papaz, aylaklıktan tutuklandı diye adamı kahraman ilan ediyor. Open Subtitles إنها تعتقد ان إلقاء القبض على القس لعبثه يجعله بطلاً
    Adam okul bölgesinde gizli bir polise iki kez ot satmaya çalışırken yakalandı. Open Subtitles لقد تم إلقاء القبض عليه وهو يبيع الحشيش لشرطي مُتخفي بساحة مدرسة مرتين
    Yarın öğlene dek bir haber çıkmazsa seni de ekibini de süresiz gözaltına alırım. Open Subtitles لديك حتى ظهر يوم غد. وإن لم يكن عندك حينها، سيتم إلقاء القبض على فريقك كاملاً
    Şube sözcüsü ellerinde birkaç kanıt olduğunu ve bir tutuklama kararı çıkartacaklarını... Open Subtitles ناطق باسم دائرة الشرطة قال إنّ لديهم عدة أدلة ويتوقعون إلقاء القبض...
    Şimdi o kadar açığım ki, TV'deyim ve şimdi bu film ve herşey, beni yakalamaya karar verirlerse ne olacak? Open Subtitles أنا حاليا منفتح جداً و أظهر بالتلفاز وفى هذا الفيلم و فى كل شيئ ماذا لو قرروا إلقاء القبض عليّ الأن؟
    Bu adamı yakalamak istiyorsun. Çaktım o kısmı. Open Subtitles تريد إلقاء القبض على هذا الشخص أنا أفهمك
    Onu yakalamak istediğim fikrine nereden vardın? Open Subtitles وماذا يجعلك تتصور أنني أريد إلقاء القبض عليه؟
    Sözü Komiser Pounds'a vermeden önce Los Angeles halkını, bu suçluyu yakalamak adına ne gerekiyorsa yapıldığına temin etmek isterim. Open Subtitles قبل أن اُقدم الكابتن باوندز أود أن أؤكد فقط لشعب لوس أنجلوس أنه يتم بذل كافة الجهود من أجل إلقاء القبض على هذا المُجرم
    Tanrıya yemin ederim ki, bu işle bir ilgin varsa, ...seni tutuklamaya benden başka birinin gelmesini istesen iyi edersin. Open Subtitles أقسم بالله، لو كان لديك أن تفعل شيئا مع هذا، كنت آمل أن أفضل شخص آخر مني ويأتي إلقاء القبض على مؤخرتك.
    Madem sadıksınız neden bu kadar tehlikeli bir adamı öldürmek yerine tutuklamaya kalkıştınız? Open Subtitles إذا كنتِ مخلصة للحاكم لماذا حاولتِ إلقاء القبض على رجل خطير بدلاً من مجرد القضاء عليه؟
    Ne yani, sıradan işçileri güpegündüz yolun ortasında tutuklamak anlamına mı geliyor bu? Open Subtitles هل هذا يعني إلقاء القبض على عمال مصنع عاديين ؟ في الشارع ؟ في وضح النهار ؟
    Mantıklı bir sebep olmadan, onu tutuklamak zor olacaktır. Open Subtitles إذا لم يكن بحوزتنا سبب منطقي سيكون من الصعب إلقاء القبض عليه
    tutuklandı, geri döndüğünde sesini yitirmişti. Open Subtitles لقد تم إلقاء القبض عليها, و قد خسرت صوتها بمجرد عودتها إلى هنا
    2004 yılında, bir FBI muhbir operasyonunun parçası olarak yakalandı. TED تم إلقاء القبض عليه في 2004 من قبل مكتب التحقيقات الفدرالي.
    Üsteğmen Burk, lütfen Bay Castillo'yu tutuklayın ve onu James'e nakletmek için hazırlayın. Open Subtitles اللفتنانت بيرك، يرجى إلقاء القبض على السيد كاستيلو وتهيئته للنقل إلى الوراء إلى جيمس . بكل سرور، سيدي.
    Bu sabah tutuklanmış. Artık sabıkası var. - Bunu biliyoruz. Open Subtitles كنت محقاً، فقد تم إلقاء القبض عليه هذا الصباح واحتجز.
    Belediye birçok arkadaşının tutuklanması veya mahkûmiyeti nedeniyle grevde olan işçileri sendikal haklarından mahrum etti. Open Subtitles مجلس المدينه طلب من نقابة جامعي القمامه المضربين منذ إلقاء القبض و إدانة العديدين منهم
    Bu adam ne istiyor? tutuklandıktan sonra el konulan eşyalara bak. Open Subtitles انظر للأغراض التي تمّت مُصادرتها بعد إلقاء القبض عليه.
    O bir vampir.Onu öylece tutuklayamazsın. Open Subtitles انه مصاص دماء. لا يمكنك مجرد إلقاء القبض عليه.
    Kanıtlar olduğu sürece, katili tutuklayabiliriz. Open Subtitles طالما هناك أدلة ، نحن سنكون قادرين على إلقاء القبض على القاتل
    Düşürülmüş suçlamalar için beni tutuklayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك إلقاء القبض علي بسبب تهم تم إسقاطها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more