"إلى إسطنبول" - Translation from Arabic to Turkish

    • İstanbul'a
        
    Biz de garibanız be usta. Böyle daha iyi. Sen İstanbul'a niye geldin, emmi? Open Subtitles هكذا أفضل لماذا أتيت إلى إسطنبول أيها العم؟
    İstanbul'a gidene kadar 20 kelimeden çok konuşma, tamam mı? Open Subtitles لا أريد أن أسمع منك أكثر من 20 كلمة من الأن إلى أن نصل إلى إسطنبول
    Kaçak olduğunu düşündüğü için onu İstanbul'a giden bir trene attı. Open Subtitles فقفز فوق القطار الخطأ وتم شحنه إلى إسطنبول
    Biz seni Ziraat okuyasın diye gönderdik İstanbul'a, anarşist olasın diye değil. Open Subtitles أرسلناك إلى إسطنبول لتدرس الزراعة لا لتصبح فوضويا
    Gelecek sefer sancın olduğunda İstanbul'a gelmelisin. Open Subtitles حسناً، في المرة القادمة عِندما تشعرينَ بوخزة يجب أن تأتي إلى إسطنبول
    Türkiye Havayolları üzerinden 1768 ile İstanbul'a geliyor oradan da Suudi Arabistan Havayollarıyla 264 sefer sayılı uçakla Riyada ve nihayet Katar Havayollarıyla Doha'daki bir mola yeri olan Abu Dabi'ye gidiyor. Open Subtitles و أكمل على متن الخطوط الجوية التركية الرحلة 1768 إلى إسطنبول تبعها بالخطوط الجوية للعربية السعودية
    İstanbul'a buradan gidiliyor, bebek. Open Subtitles هذا هو الطريق إلى إسطنبول .. عزيزي
    Petrol oradaki limanlarda tankerlere dolduruluyor, ve gemiler Karadeniz'den İstanbul'a geliyorlar. Open Subtitles النفط يوضع على الناقلات "يشحن عبر البحر الأسود إلى "إسطنبول
    - Biliyoruz tabi! İstanbul'a. - Ben Budapeşte'ye gidiyorum. Open Subtitles "بالتأكيد نعلم سنذهب إلى "إسطنبول - أنا سأذهب إلى "بودابست" أركبوا - [ بودابست عاصمة هنغاريا#]
    Çok sonra duyduk ki İstanbul'a gitmiş. Open Subtitles ثم سمعنا أنه غادر إلى إسطنبول
    Neden İstanbul'a gidiyorsun? Open Subtitles لماذا أنت ذاهباً إلى "إسطنبول" ؟
    Tibet'ten İstanbul'a rahipler ve mollalar tarafından eğitildin. Open Subtitles متدرب من قبل الرهبان ورجال الدين من (التبت) إلى (إسطنبول)
    İstanbul'a gitmeden önce seni çalıştırabileceğim tek aralık buydu. Open Subtitles هذا هو الوقت المتاح لي قبل سفري إلى (إسطنبول).
    - İstanbul'a gitmiyor muydun? Open Subtitles لن تذهبي إلى "إسطنبول" ؟
    - Nereye gidiyorsunuz dedi. İstanbul'a mı dedi. Open Subtitles -إن كنتُ سأذهب إلى إسطنبول
    Belki de İstanbul'a gizli bir tünel kazıyordur. Open Subtitles ربّما يحفر نفق سري إلى (إسطنبول)
    Onu yanına alıp İstanbul'a gidecektin. Open Subtitles كنتِ تنوين أخذها معك إلى (إسطنبول)
    İstanbul'a iki bilet mi? Open Subtitles تذكرتان إلى (إسطنبول)؟
    İstanbul'a. Open Subtitles "إلى "إسطنبول
    istanbul'a tasiniyorum. Open Subtitles سأنتقل... إلى (إسطنبول)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more