"إلى الحدود" - Translation from Arabic to Turkish

    • sınıra kadar
        
    • sınıra doğru
        
    • sınırı
        
    • ya kadar yeni
        
    • sınırda
        
    • sınıra yollanacak
        
    Sabahleyin Şövalye, arabasına binmek için çıkınca... iki subay onu karşılayıp sınıra kadar ona eşlik edecek. Open Subtitles حينما يخرج النبيل لعربيتة في الصباح ضابطان سيقابلوة ويرافقوة إلى الحدود
    Bana verilen emir, sınıra kadar size eşlik etmek... ve öteki tarafa geçtiğinizden emin olmak. Open Subtitles الأوامر كانت أن أرافقك إلى الحدود وأراك سليم عبر الحدود
    Çok iyi keşifçi olurlar. Buradan sınıra kadar tüm bölgeyi denetleyebiliriz. Open Subtitles سيعملون ككشّافين جيدين جداً يمكننا أن نغطّى المنطقة من هنا إلى الحدود
    Yollarını kesin! sınıra doğru gidiyorlar! Gidin! Open Subtitles إقطعوا عليهم الطريق ، إنهم متجهين إلى الحدود ، هيا
    Ama en azından çocuklar ve gençler sınırı geçip hürriyete kavuşsalar ve Filistin'de huzur içinde yaşasalardı. Open Subtitles على الأقل الأطفال والشباب ينبغي أن نصل إلى الحدود ونعيش بسلام في فلسطين.
    Ablam Meksika'dan Kanada'ya kadar yeni bir uyuşturucu hattı kurmak için ülkenize geldi. Open Subtitles أختي في بلادك لتبحث عن طرق تهريب المخدرات من "المكسيك" إلى الحدود "الكندية"
    sınıra kadar yolculuk masraflarını Maris kendi cebinden karşıladı. Open Subtitles لقد كان عليها أن تقود به إلى الحدود على عاتقها الشخصي
    Aracı bizzat sınıra kadar takip edeceğim. Open Subtitles سوف أقوم بمتابعة السيّارة بنفسي إلى الحدود
    Hala sınıra kadar gitmek istiyor musun? Open Subtitles أن ما زلتِ ترغبين بذلك سأوصلكِ إلى الحدود
    Hiç şu kapıdan dışarı çıktınız mı, sınıra kadar gidip neler yaşandığını gördünüz mü? Open Subtitles هل خرجت يوماً من هنا وذهبت إلى الحدود لرؤية ما يحدث فيها؟
    Çatıya üç tane V-aracı yollayın, buradan sınıra kadar tüm uçaklarınızı çekin ve son olarak bir tane füzyon fünyesi alayım lütfen. Open Subtitles نريد ثلاثة طائرة صغيرة على السطح، في وضع التأهب، أخلوا المجال الجوي من هنا إلى الحدود وأخيراً أريد أنبوب إنشطار من فضلك.
    İstanbul'a indiğinizde Ruth'un arkadaşları sizinle buluşup, sınıra kadar eşlik edecekti. Open Subtitles مجرد وصولك إلي اسطنبول أصدقاء روث كانوا سيلتقون بك ويرافقونك إلى الحدود.
    Bana sınıra kadar yardım edeni öğrenmeye çalıştılar. Open Subtitles كانوا يريدون معرفة من ساعدنى إلى الحدود
    Beni de götürür müsün sınıra kadar? Open Subtitles ..هل إمكانك أخذي معك إلى الحدود فقط؟ ..
    Bana sınıra kadar yardım edeni öğrenmeye çalıştılar. Open Subtitles كانوا يريدون معرفة من ساعدنى إلى الحدود
    Oradan sınıra doğru yola çıkabilirsin. Open Subtitles ساعدني فقط في توصيل الأطفال للمدينة ثم يمكنك التوجّه إلى الحدود من هناك
    Üst sınıra doğru yaklaşıyor. Open Subtitles هل أنت متأكد؟ إنها ترتفع اتجاهاً إلى الحدود
    Onlara yardım etmenin, hayatta kalmalarını sağlamanın tek yolu sınırı aşmaktı. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمساعدتهم، لأُبقيهم أحياء.. هي بالوصول إلى الحدود
    Ablam Meksika'dan Kanada'ya kadar yeni bir uyuşturucu hattı kurmak için ülkenize geldi. Open Subtitles أختي في بلادك لتبحث عن طرق تهريب المخدرات من "المكسيك" إلى الحدود "الكندية"
    Su ve yiyeceğe ihtiyacı olan binlerce mülteci sınırda toplanmıştı. Open Subtitles لقد وصل آلاف النازحين إلى الحدود وهم في حاجة ماسة للماء والطعام
    Bugün sınıra yollanacak 15 tane bilim adamı var. Onlarla konuşmalıyım. Open Subtitles لديّ 15 خبير سيرحَّلون إلى الحدود اليوم ينبغي أن أعطي لهم كلمتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more