"إلى عينيك" - Translation from Arabic to Turkish

• Gözlerinin içine
• gözlerinin arası
• baştan çıkarıcı gözlerine
• gözünün içine

Hareket eden, insanı ısıtan, Gözlerinin içine bakan bir şeye.
شيءٌ يتحرك، شيءٌ دافئ شيءٌ ينظر إلى عينيك

Tüm hayatımı bana anlatırken seni görmek, Gözlerinin içine bakmak istedim.
أردت أن أراك ، أن أنظر إلى عينيك وأنت تفسر لي حياتي بأكملها

Bak, nasıl Gözlerinin içine bakıp sana yüzüğü sevmediğimi söylerim seni o kadar çok severken?
كيف يمكن لي أن أنظر إلى عينيك وأخبرك أني لم أحب الخاتم في حين أني أحبك حبا جما ؟

Mermimin hedefi hain gözlerinin arası... .. o gözlerle annemi kandırdın.
سأصوب رصاصة إلى عينيك الخادعة تلك العينان الخادعة التي أوقعتْ بأمي

Dön! Senin o baştan çıkarıcı gözlerine bakma riskini alamam.
لن أخاطر بالنظر إلى عينيك المخادعتين

Ve çözene kadar gözünün içine bakamadım.
ولم أستطع أن أنظر إلى عينيك حتى فعلت ذلك.

Her gün Gözlerinin içine bakmak ve bir gün..
أريد أن ننظر إلى عينيك كل يوم ويوم واحد..

Buraya gelmemin tek nedeni Gözlerinin içine bakarak benden uzak durmanı söylemekti.
سبب وجودي الوحيد هنا هو أن أتمكن من النظر إلى عينيك وإخبارك أن تبتعد عني

Gözlerinin içine bakıp nasıl yaralandığını görüyorum ve senin adına üzülüyorum.
عندما آنظر إلى عينيك يُمكنني رؤية كم أنتَ مجروح..

Gözlerinin içine baktım ve daha önce hiç hissetmediğim bir bağ hissettim, tamamen büyüleyiciydi.
لقد نظرت إلى عينيك وشعرت بإتصال على عكس ما حظيت به من قبل , لقد كان ساحراً

Gözlerinin içine bakıp taleplerimi kabul etmeni duymak istedim.
أردت أن انظر إلى عينيك واسمعك تقول أنك موافق على مطالبي

Sana tatlı bir içki ikram eder Gözlerinin içine bakar sanki yıllardır çok iyi arkadaşmışsınız gibi seninle sohbet ederdi.
شراب لذيذٌ من أجل السيدة ثمّ يجلس وينظر إلى عينيك ويدردش معك كما لو كنتِ أفضل أصدقائه لسنوات

İnsanlar Gözlerinin içine bakarlar ve hiçbir şey görmezler.
نيظر الناس إلى عينيك ولا يرون أي شيء

Gözlerinin içine baktım.
نظرتُ إلى عينيك.

Gözlerinin içine baktım.
لقد نظرت مباشرة إلى عينيك

* Gözlerinin içine baktığımda *
* عندما أنظر إلى عينيك *

Mermimin hedefi hain gözlerinin arası Khurram... .. o gözlerle annemi kandırdın.
سأصوب رصاصة إلى عينيك الخادعة، يا (كورام) تلك العينان الخادعة التي أوقعتْ بأمي

Dön! Senin o baştan çıkarıcı gözlerine bakma riskini alamam.
لن أخاطر بالنظر إلى عينيك الخداعتين

Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olsa bile, gözünün içine, "Eğer dediğimi yaparsan"
نظرة إلى عينيك التي تقول " إذا فعلت ما أريد، ربما سيحدث شيء ما"