"إلى غرفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • odasına
        
    • odaya
        
    • odası
        
    • yatak
        
    • odasında
        
    • servise
        
    • acil
        
    • odasını
        
    • odamıza
        
    • salonuna
        
    • Servis'e
        
    Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi, onu aradım, hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için. TED بعدها ذهبت إلى غرفة ضياء كما فعلت كثيرًا من قبل، أبحث عنه، فقط لأرى فراغه الذي لا يمكن أن يمتلئ مجددًا.
    Savcı bu iki genci gaz odasına yollamanızı başka bir sebepten istedi: Open Subtitles ولكن المدعى العام سيطلب منكم أن ترسلا هذان الشابان إلى غرفة الغاز
    Oturma odasına gitmeniz için bir sebep olmazdı, değil mi? Open Subtitles و أنه لا يوجد سبب حتى تذهبوا إلى غرفة المعيشة
    Kağıtta yazılı olan ismi çağırıyorlardı ve o kızlar zorla başka odaya götürülüyordu. TED كانوا ينادون الاسم المكتوب على الورق، وأخذت تلك الفتيات بالقوة إلى غرفة أخرى.
    Sırlar odası'na nasıl girileceğini biliyordur. Bu da bir başlangıç. Open Subtitles فلابد أن يعرف كيف الدخول إلى غرفة الأسرار وهذه بداية
    İyi haberler, millet. Özel bir görüşme için yatak odama bekliyorum. Open Subtitles أخبار سارة للجميع, تعالوا إلى غرفة نومي من أجل عرض خاص
    Kral odasında mı, bakın ve kilitleyin. Open Subtitles انظر هل ذهب الملك إلى غرفة نومه وقفلها عليه
    - Hadi be? Oturma odasına gidip uzlaşmaya varabilir miyiz? Open Subtitles كنت آمل لو نتوجه إلى غرفة المعيشة ونتوصل إلى تفاهم
    Siz oturma odasına dönün, hazır olunca ben sizi çağırırım. Open Subtitles وأنتم عودوا إلى غرفة الجلوس وأنا سأدعوكم عندما تكون جاهزة
    Özür dilerim benim özel iznim olmadan kimse kayıt odasına giremez. Open Subtitles معذرة لا يسمح لأحد بالدخول إلى غرفة التأثيرات من دون إذني
    Leslie ve Ken'i 1 no lu muayene odasına Götürebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تأخذ كين وليزلي إلى غرفة الكشف رقم واحد؟
    Onu Kira'nın odasına birkaç gün önce koydum; anahtar hala bendeydi. Open Subtitles تسللتُ إلى غرفة كيرا منذ بضعة أيام لا يزال لديَّ مفتاح
    Lois, ben Peter. Korkarım yatak odasına üstümü değiştirmeye giderken, Open Subtitles أخشى أنه وأنا في طريقي إلى غرفة النوم للتغيير ..
    Bu yüzden çığlığı arkada bir yatak odasına kadar izledim. Open Subtitles لذا تتبعت صوت الصراخ إلى أن وصلت إلى غرفة النوم
    Sonrasında babam beni yan odaya çekti ve canıma okudu. Open Subtitles ثم قام والدي بجري إلى غرفة ثم فقط قام بهزي
    Onun, kapısında sonsuzluk işareti olan bir odaya girdiğini gördüm. Open Subtitles رَأيتُها تَذْهبُ إلى غرفة عليها رمزِ لا نهايةِ على البابِ
    Zavallı babam kileri kupa odası yapmak zorunda kaldı Open Subtitles حتى اضطر أبي المسكين لتحويل المخزن إلى غرفة كؤوس
    Diğerleri ise oturma odasında oturup sohbet etmeye karar verdiler. Open Subtitles و الآخرين قرروا الذهاب إلى .غرفة الجلسون
    Yüksek ihtimalle acil servise alınacaksınız ve bunun doğru yapılmasını istersiniz. TED من المحتمل أن يكون عليك التوجه إلى غرفة الطوارئ، وسترغب في عمل ذلك بصورة صحيحة.
    Bu sabah acil serviste intihar eden bir hastaya bakmıştın. Open Subtitles كان لديك حالة إنتحار هذا الصباح أتت إلى غرفة الطوارئ
    Televizyonları arayıp kızımın hastahane odasını görüntülemelerini isteyeceğim. Open Subtitles سأعود إلى المنزل وسأتصل بمحطات التلفزة لإعطائها ما تريده وإدخال كاميراتها إلى غرفة ابنتى في المستشفى
    Bakın, arka bahçede ve ara yol baca gibi o yüzden ses doğruca bizim yatak odamıza geliyor. Open Subtitles تَعْرفُ ماذا؟ هو في الفناء الخلفي، الممر، أنه يتصرف مثل المجارف إنه مجرد صوت يصل إلى غرفة النوم
    Bundan sonra, konferans salonuna gittik rahatladık ve beraber öğle yemeğini yedik ve lab ekibi Callum'a bir doğum günü hediyesi verdi. TED بعد ذلك، ذهبنا إلى غرفة المؤتمرات واسترخينا وتناولنا الغذاء معًا، وأهدى موظفي المختبر كالوم هدية عيد ميلاده
    Aslında, eğer acil Servis'e gidersek 72 saat orada tutulurum. Open Subtitles إذا ما ذهبنا إلى غرفة الطوارىء... سيضعونى تحت المراقبة... لمدة72ساعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more