"إلى فرنسا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Fransa'ya
        
    • Fransa için
        
    Normalde öyle bir morluğu edinebilmem için ta Fransa'ya gitmem gerekir. Open Subtitles عادة لابد للمرء أن يذهب إلى فرنسا ليحصل على هكذا علامة
    Bu da doğru, işgal altındaki Fransa'ya dönmesi dışında. Open Subtitles نفس الأمر باستثناء التوجه إلى فرنسا المحتلة.
    Bu da doğru, işgal altındaki Fransa'ya dönmesi dışında. Open Subtitles نفس الأمر باستثناء التوجه إلى فرنسا المحتلة.
    Paris polisi Fransa'ya gitmediğini düşünüyor. Open Subtitles إن الشرطة في باريس لا تعتقد أنه قد وصل إلى فرنسا
    Şövalyelerden ikisi 150 yıl sonra çölden çıktı ve Fransa'ya yola koyuldu ama sadece biri başardı. Open Subtitles إثنان من هؤلاء الأخوة خرجوا إلى الصحراء لمدة 150 عاما بعد أن وجدوا الكأس و بدأوا الرحلة الطويلة للعودة إلى فرنسا
    Artık benimle dalga geçmeyi bırakın da... ..o ihtiyar kıçlarınızı Fransa'ya götürün. Open Subtitles لكي تتوقف عن العبث معي و تعيد مؤخرتك العجوز إلى فرنسا
    Gelmelisin Fransa'ya gidemem Open Subtitles ــ يجب عليك أن تأتي ــ لا أستطيع الذهاب إلى فرنسا
    Sonra onunla Fransa'ya gidip mahkemeni Avrupa gazetelerinden izleyeceğim. Open Subtitles ثم سنذهب إلى فرنسا لنرى كيف ستغطى الصحف الاوربيه محاكمتك
    Sikkeleri iyi biryerde saklayan Scottie'yi al, Fransa'ya git ve onları mafyaya sat. Open Subtitles أخذ سكوتى الذى سيخفى العملات جيداً إلى فرنسا وأبيعهم لبعض جامعى العملات
    Herhalde Fransa'ya Scottie'yle gideceğim paraları çıkardıktan sonra onu eve göndereceğim. Open Subtitles أعتقد أنى سأطير إلى فرنسا مع سكوتى حتى يخرج العملات ثم ارسله للمنزل
    Fransa'ya gidecek uçak 8 saat sonra kalkıyor. Open Subtitles الطائره ستغادر إلى فرنسا خلال ثمان ساعات
    Ben Fransa'ya general Taylor'ı sevindirmeye gelmiştim zaten. Open Subtitles لهذا السبب جئت إلى فرنسا لأرضي الجنرال تايلور
    Philip insanlar onun öldüğüne inanırsa kendini sağlama alacağını ve Fransa'ya dönebileceğini düşünüyordu. Open Subtitles فيليب إعتقد إذا إعتقادات ناس هو كان ميت، هو سيكون آمن هو يمكن أن يعود إلى فرنسا
    - Biliyor musun? Fransa'ya gidip sadece ekmek ve peynir yemek isterdim. Open Subtitles أود أن أذهب إلى فرنسا وأكل لا شيء سوى الخبز والجبن.
    Almanya, Amerikalılar Fransa'ya akın etmeden kesin bir zafer elde etmekte başarısız olmuştu. Open Subtitles أخفقت ألمانيا في تحقيق نصر حاسم قبل تدفق الأمريكان إلى فرنسا
    Ben Fransa'ya falan gitmem Avrupa'dan daha yeni geldim... Open Subtitles أنا لست ذاهبا إلى فرنسا لقد جئت من أوروبا فقط
    Tatlım, baban Barbra Streisand ile Fransa'ya gidiyor. Open Subtitles عزيزتي، أبوك يذهب إلى فرنسا مع باربارة سترايسيند
    Barbra Stresisand ile Fransa'ya gitmiyorum! Open Subtitles لست ذاهبا إلى فرنسا مع باربارة سترايسيند
    - Buradaki kimseyi tanımıyorum. - Tatlım, özür dilerim. Fransa'ya gitmiştim. Open Subtitles أنا لا أعرف أي واحد هنا أنا آسف لقد ذهبت إلى فرنسا
    Sıradaki haberse, bugün İsveç Başbakanı Washington'u ziyaret etti ve küçük meme uçlarım Fransa'ya gitti. Open Subtitles في الأخبارِ الأخرى، رئيس وزراء السويد زار واشنطن اليوم، وحلماتي الصَغيرة الصغيرة جداً ذَهبتْ إلى فرنسا.
    Fransa için büyük bir nimet olabilir insanlar kitap temin edip okumayı sökerler. Open Subtitles كيف تعرف؟ هو قد يكون بركة عظيمة إلى فرنسا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more