Çünkü Las Vegas'a gidiyoruz ve ne kadar kalacağımız da belli değil. | Open Subtitles | نحن متجهين إلى لاس فيجاس ، ولا نعلم إلى متى سنظل هناك |
Çünkü değilsen, karını, aileni ve metresini alıp, hepiniz Las Vegas'a taşınabilirsiniz. | Open Subtitles | لأنه لو كانت إجابتك لا فيمكنك أن تأخذ زوجتك و أطفالك و عشيقتك إلى لاس فيجاس |
Sabahleyin haftasonu için Las Vegas'a gidiyorum. | Open Subtitles | وسأسافر فى الصباح إلى لاس فيجاس كى أقضى عطلة نهاية الأسبوع |
Damian Drake'in oğlu sanırım Mavi Maymundan haberdar... ve Las Vegasa doğru yol alıyor. | Open Subtitles | يبدو وكأن السّيد دامين يعرف بشأن القرد الأزرق وهو في طريقه إلى لاس فيجاس |
İnsanların Vegas'a geldiklerinde ahlak anlayışları değişiyor. | Open Subtitles | اترى ، يصل الناس إلى لاس فيجاس وفجأه ، تكون قواعد الكون الأخلاقي لا تنطبق |
19 yaşındaki bir kız Las Vegas'a yalnız gitmez. | Open Subtitles | فتاة في الـ19 من عمرها لن تذهب إلى لاس فيجاس وحدها |
Bu gece veya Vegas'a geldiğinden beri cüzdanına baktım mı? | Open Subtitles | هل قمت بالنظر إلى حقيبتكي الليلة ؟ او في اي وقت منذ مجيئكي إلى لاس فيجاس |
Kadının arabasını çalıp, Vegas'a kaçtığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نَعتقدُ بأنّه سَرقَ عربتَها وبعد ذلك هَربَ إلى لاس فيجاس. |
Onun Las Vegas'a geri döndüğünü biliyorum, biliyorum! . Onu elimden kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه عاد إلى لاس فيجاس و لن يهرب مني هذه المرة |
Efendim, geçen ay yetişkin video ödülleri için Vegas'a uçmuştunuz. | Open Subtitles | السيد، فقط الشهر الماضي طِرتَ إلى لاس فيجاس للفلم للبالغينِ الجوائز. |
Burada da büyük paralar kazanabilecekken niye Las Vegas'a bir saat direksiyon sallayasın? | Open Subtitles | لمَ تقود ساعة أخرى إلى لاس فيجاس بينما يمكنك الفوز هنا؟ |
Burada da büyük paralar kazanabilecekken niye Las Vegas'a bir saat direksiyon sallayasın? | Open Subtitles | لمَ تقود ساعة أخرى إلى لاس فيجاس بينما يمكنك الفوز هنا؟ |
Yukarıdaki gotoğraf ise grup olarak Alman bölüklerinin fiziksel eğitim standartlarına uyup uymadığımızı görmek için teste girme amacıyla Las Vegas'a gittiğimiz zamandan. | TED | الصورة العليا عندما ذهبت مجموعة منا إلى لاس فيجاس. للتنافس على اختبار، لنرى إذا كنا نستطيع مطابقة معايير التدريب البدني للقوات الألمانية. |
Aynı manzarayı geçen sene Las Vegas'a giderken de görmüştün. | Open Subtitles | لقد رأيت نفس المنظر الصيف الماضى ونحن متجهين إلى "لاس فيجاس" |
Şaşıyorum biliyor musun, konu Vegas'a gitmek olunca sen ve senin o küçük çetenin bu kadar organize olabilmesine gerçekten şaşıyorum. | Open Subtitles | أنه مدهش, ما يدهشنى حقا هو كيف أنك ومجموعة أصدقائك المرحين تصبحون منظمين إلى هذا الحد عندما يتعلق الأمر بذهابكم إلى لاس فيجاس |
- Beni Las Vegas'a davet etti. | Open Subtitles | آمل باأنكِ ستفعلي ذلك لقد طلب مني أن أذهب معة إلى "لاس فيجاس" لعطلة الأسبوع |
Özellikle de bir kız olunca. Dinle, şeker, Daffynin D.J. denen adamla... Las Vegasa gittiğini söylesem, ağlaman kesilir miydi? | Open Subtitles | إسمعي, إبدأي بسماع ما سأخبرك به لقد ذهب إلى لاس فيجاس مع ذلك الرجل دي جي |
Harika. Las Vegasa gel. | Open Subtitles | تعال إلى لاس فيجاس |